8 Mart’a doğru: Kadın özgürlüğünün zamanı geldi

  • 09:01 8 Mart 2023
  • Dosya
 
Rozerin Gültekin 
 
İSTANBUL - Kadınların eşitlik ve özgürlüğünün sağlandığı toplumsal yaşamın 21’inci yüzyılın ana paradigması haline gelmesi için kadınların attığı adımlara dikkat çeken Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan kadın temsilciler, “Kadın özgürlüğünün zamanı geldi” dedi. 
 
Eril zihniyet karşısında asırlardır direnişiyle özgürleşme yolunda ilerleyen kadınlar, bugün de bu direnişini sürdürüyor.  Yaşamın öznesi olarak direnişini farklı alanlara da taşıyan kadınlar, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma etrafında buluşarak,  değişim ve dönüşümü sağlarken aynı zamanda yeni yaşamın da adımlarını belirliyor. Birçok alanda olduğu gibi siyaset alanında da yeni yaşamın önemine dikkat çeken kadınların mücadelesi her geçen gün büyüyor. 
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla dosyamızın son bölümünde Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan kadınlar ile kadın özgürlüğüne dair konuştuk. 
 
Mücadelenin büyüdüğü bir yıl
 
Sözlerine bir yıl önce 8 Mart’ta alanlarda, gasp edilen hakları için mücadele ettiklerini, taleplerini dile getirdiklerini ve dayanışmayı büyüttüklerini söyleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, son bir yıl içerisinde daha fazla bir araya geldiklerini ifade etti. İlknur, “Çatışmanın, savaşın, baskının, cezaevlerindeki siyasi tutsak kadınların gördüğü baskıların, kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün, istismarın devam ettiği erkek egemen aklın ideolojik olarak topluma işleme isteğinin artış gösterdiği bir iklimde kadın mücadelesini büyüten bir yıl geçirdik diyerek, son bir yılda yaşananları özetledi. Kadınların gücünü her geçen gün büyütmek için bu süreçte aktif rol aldıklarını dile getiren İlknur, Türkiye ve Kurdistan’da kadınların büyük bir umutla yaşamın her alanında mücadeleye devam ettiğine işaret etti. 
 
'21'inci yüzyılın ana paradigması'
 
Emek ve Özgürlük İttifakı ve kadın örgütlenmesinin amacının kadın özgürlüğü olduğunu vurgulayan İlknur, “İttifak olmadan önce de kadın gündemlerini kadınlarla beraber karşılıyorduk. İttifak, bunun yolunu açan, güçlendiren bir konumda. AKP-MHP iktidarının temsil ettiği erkek egemen aklın hakim olduğu toplumsal yapının kadın özgürlüğünü kısıtladığı ve ona biçim verdiği bir yol haritası var. Bunu zayıflatmak, kadının eşitlik ve özgürlüğünün sağlandığı toplumsal yaşamın 21’inci yüzyılın ana paradigması haline gelmesi için kadınların adımlar attığını görüyoruz. Kadın özgürlüğünün zamanı geldi” dedi. 
 
‘Bu kabusla uykuları daha çok bölünecek’
 
Kadınların özgürlükçü ve eşitlikçi bakış açısının, iktidarın kabusu olduğunu kaydeden İlknur, iktidarın itaat eden kadın profili yaratmaya çalıştığını ifade etti. İlknur, “Bu akıl bertaraf edilmeden bir özgürleşme pratiği olmayacaktır. Toplumun lanetlileri gibi davranan aklın karşısında direnişle karşılık veriyorsanız bu kabus gibi geliyor. Bu kabusla uykuları daha çok bölünecek. Kadınlar, eşitlik ve özgürlük prensipleriyle yeni yüzyılın kapılarını açtılar. Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacak. Büyüyen ve örgütlenen mücadele ile alt edilecek bu süreç. Kadınlar, inatçı, kararlı, dayanışmacı çizgileriyle bu topraklara eşitlik ve özgürlüğün yerleşmesini sağlayacak” diye konuştu.  
 
‘Kadınlar mücadeleleri ile düzlüğe çıkıyor’
 
Kadınların he geçen gün gücünün daha fazla açığa çıktığına dikkat çeken Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sevilay Derman, kadın mücadelesinin yükseldiğini ve iktidarın da sonunu getirdiğini belirtti. Sevilay şunları dile getirdi: “Bizim ülkemizde de son çırpınışlarını gerçekleştiren bir iktidarı gözlemliyoruz. Örgütlü kadınlara yönelik saldırıların sebebi kadınların bilinçli bir şekilde ilerliyor olması. Biz tarihimizden biliyoruz ki saldırılar sadece bir kadına yönelik oluşan bir şey değil. Bu bir sistem sorunu. Dün olduğu gibi bugün de kadınlar birlikte mücadelenin koşullarını gerçekleştirerek düzlüğe çıkıyor. Kadınlar, bu yıkımın altından yeniyi kurma cesaretiyle çıkıp patriyarkaya kapitalizme karşı örgütlü kadın mücadelesini şekillendiriyor. Bundan dolayı da kadınların var olan ittifak içerisinde seslerini daha yüksek çıkarıyor olmaları gerekir.” 
 
‘İttifak kadın örgütlenmesi için bir araç’
 
Kadınların plan programla hareket etmediğini yaşamlarında var olan sorunlara göre mücadele yürüttüklerini söyleyen Sevilay, yeni bir yaşam inşa edilecekse bunun ancak kadınlarla gerçekleşebileceğini vurguladı. Sevilay, “Bir kelebeğin kanat çırpışının etkisini Ortadoğu’daki etkisini görüyoruz. Kadınlar özgürlük mücadelesinin hep ilk adımını atan, meşaleyi yakan ve en önde direnenler olmuştur. Dünde bugüne taleplerimiz değişse de hep aynı zeminde ilerledik. Patriyarkaya ve kapitalizme karşı örgütlü kadın mücadelesi ile alanlarda olmamız bugün daha önemli. Kadınlar olarak bir araya gelmenin zeminin oluşturulması önemli. Bu açıdan Emek ve Özgürlük İttifakı, kadınların kendi mücadelesini örgütlemek için önemli bir araç.  Mücadelenin neyi gerektirdiğini en iyi kadınlar bilir. Bu yüzden biz kendi alternatifimizi oluşturuyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ya onu seçeceksiniz ya bunu seçeceksiniz çağrısının dışında bir çağrısı olduğu için kadınların kendilerini rahat ifade edeceği özne olduğu bir zemin olarak gördüğümüz için önemli” diye ifade etti. 
 
Kadınlar mücadeleye devam ediyor…
 
Kadınların kurtuluşunun mücadeleden geçtiğinin altını çizen Sevilay, iktidarlar değişse de kadınların mücadelesinin sistem değişene kadar süreceğinin altını çizdi. Sevilay şöyle konuştu: “Kadınların attığı kahkaha, giydiği kıyafet, gezdiği saat hatta öldürülmesine sebep olarak görülüyor. Bizler hala ucuz iş gücü olarak görülüyoruz onun için taleplerimiz çok net yaşam hakkımızı ve eşit dünyayı istiyoruz. İkili sistem tarafından ezilmek istemiyoruz.  En önde özgürlüğümüz olmak üzere bütün haklarımız için mücadele ediyoruz. Hayatlarımıza, irademize, yaşamlarımıza, özgürlüklerimize yönelik bu baskılara karşı bizler varlığımızı gösteriyoruz.”
 
‘İttifakın temel noktası kadın hareketi’
 
Kadınların ülkenin temel sorunlarına ilişkin mücadele yürüttüğünü ifade eden EMEK Partisi (EMEP) Kadın Bürosu üyesi İlke Işık, 20 yılı aşkındır AKP iktidarının en çok baskı uyguladığı ve özne olarak tanımlamadığı kadınlara yaşamı ‘cehennem’ kılmaya çalıştığına değindi. İlke, “Örgütlenen, ayrıştırmaya ve türlü zorluğa karşı büyüyen bir kadın mücadelesi var. Kadınların yaşadığı sorunları ve AKP iktidarının yaklaşımını en son deprem ile birlikte bir kez daha gördük. Enkaz altında kalmış sistem var. Emek ve Özgürlük İttifakı tam bu noktada seçeneksiz olunmadığını gösterdi. Ezilen herkesin bir ittifakta buluşturulmaya çalışıldığı ittifak. Bu ittifakın en temel noktası kadın hareketi. Biz ittifakın içindeki kadınlar İstanbul Sözleşmesi için mücadele yürüten, Anayasa değişikliğine karşı sözünü söyleyen,  Kürt halkının yaşadığı bütün sorunlara karşı, yürüttüğü özgürlük mücadelesinin bir parçasıyız o açıdan ittifak önemli bir yerde duruyor” sözlerine yer verdi. 
 
‘Kadınlar mücadele edilebileceğini gösterdi’
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclis üyesi Bilge Seçkin Çetinkaya ise kadınların ‘radikal’ bir muhalefet yürüttüğünü ifade ederek kadınların yıllar içerisinde siyasal hareketi etkileyen ve AKP iktidarına karşı direnen bir mücadele sergilediğinin altını çizdi. Bilge, “Emek ve Özgürlük İttifakı ezilenlerin sesi olmayı önüne koyan bir ittifak. Karar verici organlarda kadınlar çok az sayıda. Bunların karşısına mücadele eden sendikalara baktığımızda sendika yönetiminde de kadınlar çok az sayıda, siyasi partilerde kota uygulamaları ile kadınların hak ettikleri şekilde temsil edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Kadınların bütün alanlarda temsil edilmeleri, siyaseti de başka bir alana taşıyacak. Bunların toplamında kadın özgürlüğünün yolu mücadeleden geçiyor. Karşımızda duran sistem emeğimizi sömürüyor, cinsiyetçi, ekolojik olarak tahribatçı, ekonomik krize yol açıyor, ırkçı. Bütün bu tahribatların karşısında kadın hareketi bununla mücadele edilebileceğini gösterdi” diye konuştu.
 
Bitti.