Küresel gıda krizi kadınlar için sömürüyü beraberinde getiriyor

  • 16:07 25 Eylül 2022
  • Dünya
 
ANKARA - UN Women’ın yayınladığı araştırmada küresel gıda krizinin kadınlar için beraberinde yalnızca beslenme sıkıntısı getirmediği belirtilerek, “Kadınlar gıdaya ulaşmak için cinsel sömürüye, okuldan alınma ve erken-zorla evliliklere maruz kalacaklar. Çözüm için bir an önce harekete geçilmelidir” denildi.
 
Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Kurumu (UN Women), geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporda Rusya-Ukrayna krizinin enerji ve güvenli gıdaya erişimde kadınlar üzerinde yaratacağı eşitsizliklere dikkat çekti. Küresel gıda krizinin gündemden düşmediği günümüzde erkeklere oranla, dünyada 126 milyon daha fazla kadın güvenli gıdaya ulaşamıyor. Bu eşitsizliğin kadınlar üzerinde kurduğu baskı ve beraberinde getirdiği şiddet, tecavüz ve hastalıklar raporda ele alınarak bir an önce harekete geçilmesi vurgulanıyor.
 
Gıda ve enerji krizi cinsiyetçi bir eşitsizlik barındırıyor
 
Pandemi döneminde 44 milyon insan açlığın eşiğindeyken, Ukrayna savaşıyla birlikte artan enerji ve gıda fiyatları bu sayıyı katbekat arttırdı. Temel gıda maddeleri olan buğday, mısır, ayçiçeği yağı ve diğer gıdalara gelişmemiş ülkeler ulaşmakta sıkıntı yaşarken gelişmekte olan ülkelerde de sürekli gelen zamlar nedeniyle erişilemiyor.  Elbette araştırmalara göre gıda krizi en çok kadın ve çocukları eşitsiz bir biçimde etkiliyor. Gıda ve enerji krizinin en çok kadın ve kız çocuklarının sağlığını etkilediğinin belirtildiği raporda gıda krizinin kadınlar için beraberinde getirdiği eğitim, istihdam, sağlık ve haklar alanında ciddi sıkıntılar yaşandığı kaydedildi.  
 
Gıda güvensizliği yaşayan kadınların sayısı 2 kat arttı
 
Raporda, çatışmalar ve kriz zamanlarında cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı kadınların daha az ve en son yemek yemeleri ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayamadıkları vurgulanarak, 2022’de erkeklerin yüzde 27,6'sına kıyasla kadınların yüzde 31,9'u orta veya ciddi düzeyde gıda güvencesizliği yaşayarak, Dünya Gıda Programı tarafından desteklenen gıda güvencesi olmayan kadınların sayısının neredeyse iki katına çıktığı belirtildi.
 
Gıda güvensizliği
 
Ukrayna'daki insani krizin hızlı bir toplumsal cinsiyet analizi, kadınların kendi gıda alımlarını azalttığını ve gıdaları öncelikle çocuklara, yaşlılara ve hastalara vermek için tasarruf etmeye başladıklarını, tasarruflarını nerede, ne zaman olursa olsun gıdaya harcamaya başladıklarını gösterdi. Artan gıda güvensizliği, kadınların ve kız çocukların ücretsiz bakım ve gıda tedariki, hazırlama ve işleme için ev içi işlerinde, genellikle fiziksel ve zihinsel sağlıklarını kaybetmesiyle de bağlantılı ve kadınlar arasında hızla artan anemi ile de ilişkili olarak değerlendiriliyor.
 
Gıdaya erişememe kadınlar için binlerce risk barındırıyor
 
Raporda, yeterli beslenme hakkının ihlalinin “sağlık sorunlarına, insan hakları ihlallerine, şiddet ve seks işçiliğine zorlanma ve cinsel şiddeti arttırarak kadınların cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmasına neden olduğu” kaydedildi. Aynı zamanda gıdaya ulaşabilmek için ailelerin kız çocuklarını okuldan alarak gıda ya da çeyiz parası karşılığında evlendirmesi veya satması da söz konusu. Zira gelişmemiş ülkelerde çocuk yaşta evliliklerin iki kat arttığı da verilerde görülüyor. Gıdaya erişememeden kaynaklı cinsel sömürüye maruz bırakılan kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıklarında artış gösterdiği ve kadın sağlığını da riske atacağı belirtilerek kadın ve kız çocuklarına yönelik her anlamda sömürü ve risklerin olacağına değiniliyor.
 
 ‘Beslenme üzerindeki cinsiyete dayalı korkunç etkiler tersine çevrilmeli’
 
Gıda ve enerji güvenliğini sağlamak için toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın haklarını merkezi hale getirip yetkilendirmenin bir zorunluluk olduğunun belirtildiği raporda, şu çözümler sıralandı: “Cinsiyet eşitliğinin önündeki yapısal engellerin ve kadınların ve kız çocuklarının her yerde karşı karşıya kaldığı çoklu ve kesişen ayrımcılık biçimlerinin ve daha geniş anlamda hanede, toplulukta, kurumlarda ve toplumda cinsiyetler arasında hüküm süren eşitsiz güç ilişkilerinin üstesinden gelmek için tüm paydaşların ortak çabalarına ihtiyaç vardır. Savaş ve küresel olarak gıda sistemleri üzerindeki etkileri, gıda üretimi, fiyatlar, bulunabilirlik ve erişim yoğunlaşıyor, kadınların yeterli beslenme hakkını gerçekleştirmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Tüm dünyada enerji erişimi, gıda güvenliği ve beslenme üzerindeki cinsiyete dayalı korkunç etkileri tersine çevirmeli, kadınları ve kız çocuklarını ve onların liderliğini ve karar alma sürecini müdahale ve kurtarma önlemlerinin merkezine yerleştirilmelidir.”