
Kum ocağına tepki: Proje iptal edilsin
- 09:04 19 Temmuz 2025
- Ekoloji
Pelşin Çetinkaya
AMED – Hûsikan Mahallesi’nde başlatılan kum ocağı projesine tepki gösteren mahalle sakinleri, proje ile yaşam alanlarının kalmayacağını ve canlıların olumsuz etkilendiğini belirterek, projenin bir an önce iptal edilmesini talep etti.
Geçtiğimiz aylarda Kalyon İnşaat tarafından Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesine bağlı Hûsikan Mahallesi’nde kum ocağı projesi başlatıldı. OYAK Çimento Fabrikası tarafından yapılması planlanan 4. grup pomza maden ocağına “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiş ve şirket ağaç kesimine başlamıştı. Şirketin çalışmalarına tepki gösteren yurttaşlar asker saldırısına uğramış ve birkaç kişi gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.
Proje tanıtım dosyasında belirtildiğine göre, 24,47 hektarlık orman alanını kapsayan proje alanında, 1 hektarda ortalama 120 ağaç kesileceği ifade edildi. Yine proje alanından yılda 8 bin 443,01 ton bitkisel toprak söküleceği, 500 bin ton açık ocak pomza madeni üretimi yapılacağı ve toplam rezervin 18 milyar 550 milyon 53 bin 886 ton olduğu, bu nedenle projenin 37 yıl süreceği bildirildi. Öte yandan, mevcut maden ocağına verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı Amed Barosu Kent ve Çevre Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Ekoloji Komisyonu ve Ekoloji Derneği, İdare Mahkemesi’ne iptal istemiyle dava açtı.
Dava hâlâ devam ederken, kırsal alanda yaşayan halk, projeden haberdar olmadıklarını dile getirdi. Öte yandan, projenin yaşadıkları yerde hayata geçirilmesine tepki gösteren halk, kararı protesto etti. Köy halkının mücadelesi sonucu köydeki çalışmalar durdu. Ancak çalışma için köye gelen kamyonların köy yollarına verdiği zarar ve tahribat hâlâ olduğu gibi duruyor. Bir yandan da köyün biraz yukarısında, Mardin OYAK Çimento Şirketi’nin Darê (Börece) kırsal mahallesinden Mêrdîn’e büyük kamyonlarla taşıdığı kumların, orada yaşayan tüm canlılara zarar verdiği ifade edildi.
Doğa tahribatına tepki gösteren Hûsikan halkı, yollardaki bozulmaya ve bölgede yaşayan tüm canlılara verilen zarara ilişkin konuştu.
‘Dağlarınızı kazacağız’ dediler
Mahalle sakini Azize Turgay, köyde çalışmaların durduğunu; fakat biraz ilerideki çalışmalardan dolayı köyün hem yollarının büyük ölçüde tahrip edildiğini hem de tozdan dolayı tüm canlıların zarar gördüğünü ifade ederek, “Buraya gelip ‘Dağlarınızı kazacağız’ dediler. Biz de müsaade etmedik. Köylüler olarak askerlerle karşı karşıya geldik. Askerler üzerimize ateş açtılar. Şimdi de kamyonlar ya sabahın erken saatlerinde ya da gecenin köründe geçiyor, köylüyü uyutmuyorlar. Kamyonlar çok fazla toz duman çıkarıyor ve yollarımızı tahrip ediyor. Köylülerin samana ihtiyacı var ama saman arabaları köye giremiyor. Burada herkesin arabası yollardan dolayı bozulmuş durumda. Köyümüzü bozuyorlar. Yine çocuklar buralarda oynuyor. Kamyonlar çok hızlı geçiyor ve çocuklar tehlikede. Bu durum her gün böyle" dedi.
‘Kum ocağı yapılırsa biz ne yapacağız?’
Mahallede tasarlanan projenin hayata geçirilmesi durumunda tüm geçim kaynaklarını da kaybedeceklerini söyleyen Azize Turgay, şöyle konuştu: “Yollarımızı yapsınlar ve bu kamyonlar buradan geçmesin artık. Burada kum ocağı yapılmasını istemiyoruz. Kum ocağı açılırsa köyümüz tamamen zarar görecek. Hayvanlarımız, komşularımız, çocuklarımız burada. Gözümüzü açtığımızdan beri bu köydeyiz. Kum ocağı yapılırsa biz ne yapacağız? Kamyonlar o kadar çok toz kaldırıyor ki çamaşır asmak, kapımızın önünü temizlemek bile mümkün olmuyor. Biz burada hayvancılık da yapıyoruz. Şimdi köyde otlar çıkmış olsaydı, hane başına 2-3 ton ot toplanacaktı. Toprağı verimlidir, buradaki doğa ile yaşamımızı sürdürüyoruz. Buraya kum ocağı açılırsa doğamızdan olacağız. Elimizden geldiğince kum ocağının yapılmasına, ormanlarımızın talan edilmesine, köyümüzün tahrip edilmesine izin vermeyeceğiz.”
‘Hayvanlar için otlak alan bırakmadılar’
Bir diğer mahalle sakini Ebrize Altan, başlatılan projeden sonra köyde yaşam biçiminin olumsuz anlamda değiştiğini belirterek, şunları kaydetti: “Kamyonların köyün içinden geçmesini istemiyoruz. Arabalarımız her gün bozuluyor. Kamyonlar kum taşıyor ve çok toz çıkarıyorlar. Bize hiçbir şey söylemediler. Dört ay önce gelip bu dağlara kum ocağı yapmak istediler, biz izin vermedik. Gidip karşı çıktık. Askerler geldi, köylüleri darp etti. Karakol da bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmıyor. Arabalarımız her gün bozuluyor. Şimdi bizim aracı tekerlekleri için şehre götürmek zorunda kaldık. Yollar çok kötü. Hayvanlar kamyonlardan korkup kaçıyor ve onlar için otlak alan bırakmadılar. Ağaçlardan toplayıp hayvanlarımızı otlatmaya çalışıyoruz. Tozdan dolayı kimse kapısını, penceresini açamıyor. Çocuklar hastalanıyor. Bu duruma izin vermediğimizde köyümüze askerler geliyor, ‘kamyonlara karışmayın’ diyorlar. Biz kamyonların gelmesini, dağlarımızın bozulmasını istemiyoruz.”
Canlıların can güvenliği yok
Bir diğer mahalle sakini Remziye Turgay ise canlıların can güvenliğinin olmadığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Kamyonlardan şikâyetçiyiz; yollarımızı tahrip ettikleri için arabalarımız hep bozuluyor. Hastalarımız olduğunda köye ambulans giremiyor. Kimse köylülere kamyonlarla ilgili bilgi vermedi. Köye yol yaptırdık, şu an kamyonlar o yolu bozuyor. Bilseydik yol yaptırmazdık. Çocuklarımızın, hayvanlarımızın can güvenliği yok. Kamyonlar çok sık geçiyor ve köylüler, kaldırdıkları tozdan dolayı solunum ve bronşit sorunları yaşıyor. Yolumuzu kullanmalarını istemiyoruz.”