Ankara'da kayak merkezindeki yangına karşı eylem 2025-01-22 20:32:23   ANKARA - Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri'nin Kartalkaya kayak merkezinde bulunan Grand Kartal  Otel'fde çıkan yangın sonucu hayatını kaybedenlere ilişkin yapıtığı açıklamada, “Yaşananlar, kar için insan canını hiçe saymayı şart koşan kapitalist düzenin ve onun kurallarını 'ihmal' etmeden yerine getirenlerin bilinçli hamlelerinin sonucu” denildi.   Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Bolu Kartalkaya’daki Grand Otel’de 79 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan yangına ilişkin Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. “Sermaye düzeni ölüm saçıyor”, “Kader değil katliam, kaza değil cinayet” sloganlarının atıldı.   Açıklamayı kitle adına Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu Dönem Eş Sözcüsü Yaşar Polat yaptı.    Ne kader ne fıtrat bilinçli hamlelerin sonucu   İktidarın, 2012 yılında önce inşaat patronlarının isteği ile itfaiye denetimini ve yetkisini ortadan kaldıran, ardından 2017'de eski binalar için yangın önlemleri denetim zorunluluğunu da değiştirdiği hatırlatılan açıklamada, “Tüm bu yaşananlar ne kader ne fitrat ne de tesadüflerle karşımıza çıkan talihsiz bir hadise. Bu yaşananlar sadece ihmal de değil. Daha fazla kar için insan canını hiçe saymayı şart koşan kapitalist düzenin ve onun kurallarını 'ihmal' etmeden yerine getirenlerin bilinçli hamlelerinin sonucu. Daha önce de gördük! 6 Şubatta yüzlerce insanı öldüren deprem değil; deprem öncesi alınmayan önlemler, imar barışı, insanı değil rantı esas alan uygulamalardı. Grand Kartal Otel yangınında da tek bir sorumlu yok! Burası da bina yangın denetimlerinin dışında bırakıldı. Facia yıllar içerisinde adım adım döşendi. Bu süreçte iktidarın tek derdi inşaat ve turizm patronlarının rahatça para kazanması oldu” denildi.   ‘Bu köhnemiş düzene hep birlikte dur diyelim’   Sermayenin kar ve rant odaklı projeleri nedeniyle bunca ihmallerin yaşandığı belirtilen açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Bugün onlarca yurttaşın hayatını kaybetmesine, onlarcasının yaralanmasına neden olan sermayenin kâr ve rant hırsı ile iktidarın buna yol veren politikalarıdır. Bu politikalar alınmayan tedbirler, yapılmayan denetimler ve cezasızlık hukuku yeni faciaları da beraberinde getirecektir. Bu düzen insanın çalıştığı yerden dinlendiği, uyuduğu, eğlendiği her alanda ölüm saçarak çürümeye devam edecektir. Bizler ya bu düzenin enkazında ucuz hayatlar süreceğiz ya da bu düzene karşı birleşip insanca yaşanacak bir dünya için mücadele edeceğiz. Tüm işçileri emekçileri yaşananlardan hesap sormaya, birleşmeye çağırıyoruz.”