Cumartesi Anneleri Vedat Aydın’ı andı 2025-07-05 13:14:57     İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, 34 yıl önce işkenceyle katledilen Vedat Aydın’ı anarak faillerinin yargılanması ve dosyadaki cezasızlığa son verilmesi çağrısında bulundu.   Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak, faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 1058’incisini gerçekleştirdi. Karanfiller ve gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’nda toplanan Cumartesi Anneleri, bu hafta 5 Temmuz 1991’de katledilen Halkın Emek Partisi (HEP) Amed İl Başkanı Vedat Aydın’ın faillerinin bulunmasını talep etti. Açıklamaya çok sayıda insan hakları aktivisti ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin katıldı.    Kayıp yakını İkbal Eren açıklamada, 34 yıl önce katledilen Vedat Aydın’ın hikayesini okuyarak, “Vedat Aydın 38 yaşında, üç çocuk babasıydı. 5 Temmuz 1991 gecesi kendilerini Siyasi Şube polisleri olarak tanıtan silahlı ve telsizli kişilerce ‘ifade vermek üzere emniyete götürüleceği’ gerekçesiyle evinden gözaltına alındı. Hemen ardından avukatı Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu ancak Aydın’ın emniyette olmadığı belirtildi. Ertesi gün eşi ve avukatı Diyarbakır’daki tüm ilgili makamlara başvurdu, fakat ‘bilgimiz yok’ yanıtı aldılar. 7 Temmuz 1991’de bir gazeteci, Ergani-Maden yolu üzerinde kimliği belirsiz bir erkek cesedinin Maden Mezarlığı’na defnedildiğini öğrendi” dedi.   'Beş yıl boyunca evinin önünde ‘beyaz Toros’ bekletildi'   Ailenin savcılığa yaptığı başvurunun ardından mezarın açıldığını ve ağır işkence izleri taşıyan cenazenin Vedat Aydın’a ait olduğunun belirlendiğini belirten İkbal Eren, “10 Temmuz’da ailesine teslim edilen bedeni, on binlerce kişinin katılımıyla toprağa verildi. Ancak cenazeye katılanlara açılan ateş sonucu birçok insan hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Eşi Şükran Aydın, eşini gözaltına alanların eşkal bilgilerini detaylı şekilde verdi, robot resimler çizildi. ‘Eşimi devlet öldürdü’ dediği için defalarca tehdit edildi, evi basıldı, gözaltına alındı. Beş yıl boyunca evinin önünde ‘beyaz Toros’ bekletildi” ifadelerini kullandı.   ‘Hukuk derhal işletilsin’   İkbal Eren, JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan’ın ifadesi ve Murat İpek’in açıklamalarıyla, Vedat Aydın’ın JİTEM Komutanı Cem Ersever ve ekibi tarafından, Diyarbakır Alay Komutanı İsmet Yediyıldız’ın bilgisi dahilinde kaybedildiğinin ortaya çıktığını belirterek, “Suça ortak olan Aygan ve Demir, Aydın’ı gözaltına alan ve infaz eden kişileri isim isim açıkladı. Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Hanifi Avcı, hem yazdığı kitapta hem de mahkeme ifadelerinde, Aydın’ın JİTEM tarafından evinden alınıp öldürüldüğünü ifade etti. İçinde Aydın’ın bulunduğu aracın rahat geçebilmesi için trafik kontrol noktalarının sahte kaza ihbarlarıyla devre dışı bırakıldığını ve bu talimatın Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Harekat Merkezi’nden geldiğini açıkladı” dedi.   Tüm bu bilgilere rağmen 34 yıldır dosyada etkili, tarafsız ve bağımsız bir soruşturma yürütülmediğini belirten İkbal Eren, “Devlet, Vedat Aydın’ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili hakikati ortaya çıkarmadı, adaleti sağlamadı. Vedat Aydın dosyasında inkara ve cezasızlığa son verin, hukuku derhal işletin. Bilinen failleri ve sorumluları yargılayarak cezalandırma görevini yerine getirin” çağrısında bulundu.