Kadınlar alanlarda: İsyanımızı büyütüyoruz! 2025-08-11 19:08:31   HABER MERKEZİ - Son süreçlerde artan kadın katliamlarına karşı ses çıkarmak amacıyla bir araya gelen kadınlar, demokratik toplumun oluşabilmesi için kadın katliamlarının son bulması gerektiğine vurguladı.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve birçok kadın kurumu artan kadın katliamlarına karşı birçok kentte eylem düzenle. DEM Parti Amed KAdın Meclisi, Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan Diclekent kavşağında basın açıklaması düzenledi.açıklamaya, DEM Parti Amed Milletvekili Sevilay Çelenk, Wan Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, Amed ilçe belediye eşbaşkanları ile çok sayıda kadın kurumu katıldı. Kadınlar üzerinde, “Katledilen kadınlar isyanımızdır, örgütlenme öz savunmamızdır” yazılı pankart açtı.   Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla başladı.    Basın metnini kadınlar adına DEM Parti Amed Kadın Meclisi sözcüsü Güliz Kaya okudu.    ‘Kadını katledenler yaşamı da katlediyor’   Açıklamadan önce kısa bir konuşma yapan DEM Parti Amed İl Örgütü Eşbaşkanı Gülşen Özer, “Bugün burada demokratik toplum için toplanalım isterdik ama bugün yine kadın katliamları için bir araya geldik. Kadın ben bunu kabul etmiyorum dediği zaman şiddetle baş başa kalıyor. O yüzden bizler burada bu katliamlara ses çıkarmak için, özgür bir toplum inşa etmek için bir araya geldik. Artık kadınların üzerinden ellerinizi çekin. Kadını katledenler, yaşamı da katlediyor” dedi.    ‘31 kadının katledilmesi açıklanacak bir şey değildir’   Ardından basın açıklması okundu. Cezasızlık politikalarının sonucunda kadın katliamlarında artış olduğunu kaydeden Güliz Kaya, “Temmuz ayında 31 kadın cinayetinin işlenmesi, 30 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesi sadece erkek şiddeti ile açıklanacak bir şey değildir. Her gün bir kadın, boşanmak istediği, hayır dediği, yaşamak istediği için katlediliyor. Bu cinayetler münferit değil; devletin, adalet mekanizmasının, kolluk güçlerinin, medyanın doğrudan sorumluluğunda gerçekleşiyor. Siyasi iktidar eliyle kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik saldırılar, kadını aile içerisinde hapsetmek isteyen yasal düzenlemeler, kayyım atamalarıyla kadın iradesinin yok sayılması, kadınların nasıl giyineceklerine dair Diyanetin söylemleri, kadın bedenine yönelik saldırılar kadınlara açılmış bir savaştır. Nafaka ve soyadı hakkına yönelik saldırılar, boşanmayı zorlaştıran yasal düzenlemeleri ısıtıp ısıtıp gündeme getiren, boşanma aşamasında olan kadının miras hakkına dahi göz diken uygulamalar bunun en açık göstergesidir” sözlerine yer verdi.    'Aile Yılı' adı altında dayatılan politikalar   Kadınların taciz ve tecavüze özel savaş politikaları ile maruz kaldığını ifade eden Güliz Kaya, “2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ederek kadını yalnızca aile içinde tanımlayan, onu eşit bir birey değil, ‘anne, eş, fedakâr kadın’ kimliğiyle sınırlayan politikaları yaygınlaştırıyor. Bu politikalar kadını eve kapatırken, boşanmayı zorlaştırıyor; şiddeti, yoksulluğu ve bağımlılığı görünmez kılıyor. ‘Aile Yılı’ adı altında dayatılan politikalar kadınların değil, erkek egemen sistemin ihtiyaçlarına hizmet etmektedir.  Kadınlar kamusal hayattan silinmek istenirken, erkek şiddetiyle baş başa bırakılıyor. Oysa biz biliyoruz: Ailede, sokakta, işyerinde yaşadığımız şiddetin çözümü, kadınları ‘ailenin kutsallığı’ adına susturmak değil; eşitlik temelinde, özgürce yaşanacak bir toplumsal yaşam inşa etmektir” ifadelerini kullandı.   ‘İsyanımızı büyütüyoruz’   Güliz Kaya, açıklamanın devamında unları kaydetti: “Barış ve Demokratik Toplum sürecinin konuşulduğu böylesi kıymetli bir dönemde kadınlara, kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılar, özel savaş politikalarının devrede olması sürece zarar vermektedir. Toplumun yarısı, barışın öznesi kadınlara yönelik susturma, sindirme politikaları karşısında isyanımızı büyütüyor öz savunmamız örgütlenmemizdir diyoruz. Bugün dünyanın dört bir tarafında yükselen sağ popülist erkek egemen sistemlerin özellikle Ortadoğu ekseninde yürüttüğü yeniden dizayn savaşları devam ediyor.”   ‘Şiddet her gün daha yakınımıza giriyor’   Son süreçlerde artan kadın katliamlarının nedenine dikkat çeken kent vekili Sevilay Çelenk ise “Şiddet her gün daha da yakınımıza giriyor. Kadına yönelik şiddet tahammül sınırlarını aşalı çok oldu” dedi. Sevilay Çelenk, Barış ve Demokratik Toplum sürecine dikkat çekerek kadın katliamlarının önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı.     Açıklama atılan, “Jin, jiyan, azadî” sloganları ile sona erdi.   İzmir   DEM Parti İzmir Kadın Meclisi ise Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. Kadınlar buradan Konak İskelesi önüne geçti. Basın açıklamasına Tevgera Jinên Azad (TJA) İzmir, İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, Mor Dayanışma İzmir, DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk katıldı. "Katledilen kadınlar isyanımızdır, örgütlenme öz savunmamızdır/Jinen ten qetilkirin sedema raperina me ne" yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında kadınlar, "Jin jiyan azadî", “Biji yekitiya jinan”, "Erkek adalet değil gerçek adalet" sloganları attı. Basın açıklaması öncesinde  oturma eylemi gerçekleştirildi. Basın metnini kadınlar adına DEM Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Türkan Aslan Ağaç okudu.    ‘Erkekler cezasızlıktan güç alıyor’   Burada söz alan Burcugül Çubuk kadın katliamlarının en çok İzmir’de yaşandığını ifade ederek, “Bu ay gördük ki siz mecliste çalışan bir kadın dahi olsanız erkek şiddeti peşinizi bırakmaz. O erkeğin hakkı olarak görülür yaşamınız ve katledilirsiniz. Bu iktidarın devletin yargının, adliyelerin, karakolların erkekleri kollayan pratikleri sorunludur. Çünkü her erkek bilir ki bir kadını katledilebilir ve karakollarda yağıda indirim alır, özel düzenlemelerle erken tahliye edilir. Belki de hiç yakalanmaz” dedi.   ‘Kadınları değil failleri koruyan mekanizmalar var’   Fransa'da katledilen bir kadının Türkiye’de yıllarca saklanan failin 1 yıllık uğraş sonrası Türkiye’de yakalanmasına değinen Burcugül Çubuk, “Kadın katillerinin arkasındaki mekanizma böyle bir mekanizma. Kadınları katletmek toplumsal olarak meşru görülmediği sürece cinayetleri durduramayız. Bize diyorlar ki idam gelmeli. İdam kadın katliamını engellemez. Katleden erkeklerin bir kısmı intihar ediyor. Demek ki erkekler ölmekten korkmuyor öldürmekten hiç korumuyor. Bedeni kendisine ait olduğunu gördüğü kadını öldürmekten vazgeçmiyor. Bizim caydırıcı mekanizmalara, erkekleri kollamayan bir yağıya ve meclise ihtiyacımız var” diye belirtti.   Burcugül, Çubuk son olarak kadınların saldırılara karşı örgütlülükten ve mücadeleden başka şansı olmadığını belirtti.   Ardından basın açıklamasına geçildi. Açıklamadan sonra eylem sloganlarla sona erdi.   Aydın   "Katledilen Kadınlar İsyanımızdır" sloganı ile bir araya gelen Aydın Kadın Platformu  Aydın Kent Meydanında bir araya geldi. Platformun adının yazılı olduğu pankartı taşıyan kadınlar sık sık "Jin jiyan azadi", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Erkek adalet değil gerçek adalet" “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı. Ortak basın metnini kadınlar adına DEM Parti PM Üyesi Hevidar Aksoy okudu.