Diyanet'in hutbelerine tepki: Dur denilmeli! 2025-08-26 09:02:23   AMED - Aile içinde evin inşasına kadar pek çok emeğinin görünmediğini belirten kadınlar,  Diyanet’in kadınların miras haklarının hedef almasına tepki göstererek, bu hutbelere artık dur denilmesi çağrısında bulundu.    Kadın katliamlarının her geçen gün arttığı bu dönemi “Aile Yılı” ilan eden iktidar, kadınların yaşam haklarını koruyacak yasaları uygulamıyor ve var olan yasaları ise hedefine alıyor. İktidar kadın katliamlarına karşı cezasızlık politikasını sürdürürken Diyanet İşleri Bakanlığı da kadınların yaşam tarzına saldırıyor.  Diyanet İşleri Bakanlığı 15 Ağustos, tarihli hutbesinde kadınların miras hakkına da göz dikti. Birçok kadın kurumu bu hutbeye tepki göstererek kadınların ekonomik özgürlüğüne saldırıldığına vurgu yaptı.   Amed’in Erxenî (Ergani) ilçesinde Diyanetin kadınların miras hakkını hedef alan hutbesine tepki gösteren kadınlar, kadın ve erkek arasında eşit bir paylaşım olması gerektiğini söyledi.   Diyanet söylemlerine tepki   Bir kadına karşı “giyimi açık” ya da “miras hakkı yoktur” gibi söylemleri doğru bulmadığını söyleyen Nihal Reyhanlı, “Bir kadın evde olsun ya da işte olsun bir emek harcıyor. Kadının da miras hakkı var. Bu bir önceki neslin insafına bırakılmış durumda ama bence kadın her konuda daha emektardır. Çocuklarına bakıyor, evde de dışarda da çalışıyor. Bunun karşılığında kadının miras hakkının olmadığı söylenmesi çok yanlış. Kadınların maddi özgürlüğü olduğu zaman daha özgüvenli olur ve ayakları daha sağlam yere basar. Aksi takdirde kadınlar başkasının egemenliği altında eziliyor, şiddet görüyor. Bunların durdurulması için kadınların ekonomik özgürlüklerini elde etmesi gerekiyor. Böyle bir koşul yoksa da bunu sağlayabilecek olan ailenin miras konusunda kadın ve erkek arasında eşit yaklaşımda olması gerekir” dedi.   ‘Kadını hedef alan söylemlere artık bir dur denilmeli’   Kadının giyiminden dolayı yargılanmasına artık bir dur denmesi gerektiğini dile getiren Nihal Reyhanlı, başı açık ya da arkadaşlarıyla görüşüyor diye “yanlış yolda” denilip nitelendirilmesine de bir dur denilmesi gerektiğini savundu. Nihal Reyhanlı, “Bir kadın ne kadar okursa, kültür ve bilgi anlamında ne kadar donanımlı hale gelirse o kadar iyi durumda olur. Kadın mutlu ve huzurluysa bulunduğu ortam da öyle olabilir. Kadına hakkı olanın verilmesi her açıdan daha sağlıklıdır. Bunun için de kadınların kendilerini geliştirmesi gerekiyor. Her aile maddi ve manevi olarak genç kadınların arkasında durmalıdır” sözlerine yer verdi.   ‘Yaşadığım evde benim emeğim var ama bu görülmüyor’   Kadriye Balcı, kadınların yaşadıkları evde büyük emeklerinin olduğunu kaydetti. Kadının da evli olduğu kişiyle birlikte çalıştığını dile getiren Kadriye Balcı, “Biz kadınlar evde çalışıyoruz, çocuklara bakıyoruz. Erkeklerin nasıl hakları varsa kadınların da aynı şekil hakları olmalıdır. Bizim ailede de miras kaldığında erkeklere verildi fakat kadınlara gelince verilmedi. Kadınlar için bu ayıp görülüyor doğduğu evde hakları yok deniyor kadın evlenince evli olduğu kişiye bağımlı bırakılıyor. Bizim de emeğimiz var bizde çalışıyoruz, kadınların da hakları var denilmesi gerekiyor. Şuan evliyim ve bu evde de benim emeğim var ama bu görülmüyor çocuklara ben bakıyorum günün sonunda konuştuğumda ‘çocukları bırak babanın evine git o zaman’ diyor. Bizim de haklarımız var, bizim haklarımızda savunulması gerekiyor emeğimizin hakkını almak istiyoruz. Biz haklarımızı istiyoruz ama bir şey yapamıyoruz yerimizde oturuyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Ben çok ezildim ama kızlarımı ezdirmem’   Anne ve babasının ölümünden sonra miras haklarının verilmediğini belirten ve ismini vermek istemeyen kadın ise evdeki erkeklerin mirası paylaştığını kadınlara ise haklarının verilmediğine dikkat çekti. Bu ayrımcılığı doğru bulmadığını aktaran kadın, “Hakkımız için devlete gitsek ‘baban imza vermiş biz ne yapalım’ diyor. Kalkıp kardeşimi de mahkemeye vermek istemem. Biz kendimizi bildik bileli kadınlar yok sayıyorlar. Nereye gidersek gidelim erkekler hep en önde tutuluyor. Benim iki kız iki erkek çocuğum var. Ben kızlarımı üstün tutuyorum. Ben çok ezildim ama kızlarımı asla ezdirmem. Bir sıkıntınız olsa babanızdan vazgeçerim ama sizden vazgeçmem demişim. Ama eskiler öyle düşünmüyordu. Benim annem hep erkekleri savundu ve bizi ezdi. İşkence çekin, sefaleti çekin ama bize gelmeyin rahatsız etmeyin diyorlar demeye devam da ediyorlar. ‘Kocan ne yapıyorsa yapsın sen bayansın çekmek zorundasın’ deniyor. Annem ve babam bunu dediği için hakkımı onlara helal etmiyorum. Fakat çocuk olunca kadınlar kendi hayatından da vazgeçiyor. Ben istiyorum ki kızlar erkeklerden üstün olsun herkeste böyle davransın” diye konuştu.