Gültan Kışanak: Taleplerimizi daha yüksek sesle istemeliyiz 2025-09-13 17:46:57   İSTANBUL - Kıvılcım Kültür Merkezi'nin düzenlediği “Kürt sorununda çözüm arayışları" panelinde konuşan siyasetçi Gültan Kışanak, "Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı sadece bir barış çağrısı ve devletle uzlaşı çağrısı değil bütün topluma yapılmış demokratik toplum çağrısıdır. Eğer biz bu çağrıyı alamıyorsak problem bizdedir. Biz taleplerimiz daha yüksek sesle istemeliyiz" dedi.   Kıvılcım Kültür Merkezi, siyasetçi Gültan Kışanak ve yazaar Mehmet Aytunç'un katılmıyla "Kürt sorununda çözüm arayışları" başlığıyla Kıvılcım Kültür Merkezi'nde panel düzenledi. Moderatörlüğünü Komin Dergisi yazarı Vedat Yıldız’ın yaptığı panele çok sayıda hak savunucusu ve sivil toplum örgütleri katıldı.   'Sayın Öcalan yıpratılmak isteniyor'    Söz alan Gültan Kışanak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın toplumsal hareketin lideri olduğunun altını çizerek, “Reel sosyalizm yıkılırken bizleri bugüne getiren stratejik aklın lideridir sayın Öcalan’dır. İçinde bulunduğumuz süreci anlamak için bütün bu tarihsel geçmişe bakarak değerlendirmek gerekiyor. Son zamanlarda Sayın Öcalan'ı ‘barış ve demokratik toplum’ paradigması üzerinden bir yıpratma politikası sürdürüldüğünü düşünüyorum. Ben inanıyorum ki Türkiye devrimci hareketi bu politikanın içine düşmeyecektir. Sayın Öcalan, gençlerin kominler etrafında nasıl yaşamalı doğanın ve düşünce diyalektiği üzerine felsefi düşünceler yapmalıdır. Kendimizi değiştirmeliyiz; değişmeyen yıkılır, bozulur. Bu değişimi diyalektik perspektiften bakıp ele almalıyız. Sayın Öcalan, sunduğu taslağı herkes tarafından tartışılması ve konuda Kominal entersaylist tartışmalar ve önerilerin yapılması istiyor” dedi.   ‘Taleplerimizi daha yüksek sesle istemeliyiz’   Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne vurgu yapan Gültan Kışanak, şöyle konuştu: “Kürt ulusal hareketi, devletin bütün savaş politikalarına karşı ayakta durmayı başardı. Süreci başlatan şey halkın bu direnişidir. Devlet, 2015 yılında İmralı kapıları kapandığında bütün toplumsal hareketleri sindireceklerini, Kürt halkını teslim alacaklarını sandılar. Ama öyle olmadı, büyük ve siyasallaşmış bir Kürt halk gerçekliği oraya çıktı. Sayın Öcalan, bütün bu gelişmeler etrafında 'kaybet kaybet' politikası yerine 'kazan kazan' politikası esas alıyor. Demokratik toplum süreci özü budur ve ancak bizler neyi ne kadar istersek ve onun için ne kadar mücadele edersek o kadarını alabiliriz. Bu nedenle Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı sadece bir barış çağrısı ve devletle uzlaşı çağrısı değil bütün topluma yapılmış demokratik toplum çağrısıdır. Eğer biz bu çağrıyı alamıyorsak problem bizdedir. Biz taleplerimiz daha yüksek sesle istemeliyiz.”   Konuşmalar yurttaşların sürecin nasıl ilerlemesi gerektiğine dair tartışmalarıyla son buldu.