Sûr'da saldırılar sistematikleşti: Kim bu radikal gruplar? 2025-11-05 09:05:09     Medine Mamedoğlu   AMED – Sur'da 3 kadının yaşadığı eve bir grubun saldırması sonrası görüştüğümüz yurttaşlar, bu saldırının ilk olmadığına dikkat çekti. Bahsi geçen bu grupların, kadın işletmelerini kapatmaya zorladığı ve kadınların yaşadığı evleri sık sık taciz ettiği belirtildi.   Amed'in Sûr ilçesinde bir grup sakallı ve cübbeli grubun, 3 kadının yaşadığı evi basarak fiziki şiddet uygulayıp tehdit etmesine dönük tepkiler devam ediyor. Saldırıya uğrayan kadınlar, konuya dair hem Amed Barosu hem de İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) suç duyurusunda bulunurken, faillerin ise hâlâ yakalanmadığı belirtiliyor.    Saldırıya uğrayan kadınların dayanışma çağrıları sürerken, konuya dair  görüştüğümüz öğrenciler ve esnaflar, bu saldırının ilk olmadığına dikkat çekti.    ‘Kadın, erkek yan yana gördüler mi müdahale ediyorlar’   Yaklaşık 8 yıldır Sûr ilçesinde yaşayan bir öğrenci, bu saldırının ardından daha önce benzer gruplar tarafından uğradığı tacizleri anlattı. Bu grupların, fuhuşun ve madde kullanımının nerede yaşandığını bilmelerine rağmen özellikle sosyal alanları ve kendilerine göre “haram” dedikleri kafe ve mekânları hedef aldıklarını belirten öğrenci, şunları aktardı: “Ben 8 yıldır buradayım. Geçen seneye kadar bu saldırıları bu kadar yoğun görmedim. Özellikle son iki yıl içinde ciddi bir örgütlenme yaşadılar. Karakolların bulunduğu sokaklarda bu insanlar yürüyüş yapıp tekbir getirerek sokaklardan geçiyorlar. Ne zaman sokaktan geçip evime gitsem, mutlaka 3-4 kişi kapımın önünde oturarak beni bekliyor. Kalkmalarını istediğimde de kalkmıyorlar. Çoğu akşam çöpleri bile ses çıkarmadan dışarı atmaya çalışıyorum.”    ‘İyi bir tepki olmazsa cesaret almaya devam ederler’   “İki genci yan yana gördükleri gibi müdahale ediyorlar ya da söylenerek önlerinden geçiyorlar” sözleriyle konuşmasına devam eden öğrenci, “Sur turistik bir yer, her şeyden önce önemli bir kültüre sahip. Burada yaşayan ya da burayı gezen iki çifti gördüler mi, direkt müdahale etmeye çalışıyorlar. ‘Buradan gidin’ diyerek hem tehdit ediyorlar hem de kovuyorlar. Özellikle kadınların yaşam alanına müdahale ediyorlar. Ben burada yaşıyorum ve bunlar yüzünden kendi evimden korkmak istemiyorum. Fuhuş ve uyuşturucu her sokak başında, ama bunların tek derdi kadının ve erkeğin ne yaptığı. Her gün benim gibi sözlü tacize uğrayan kadınlar var. Bu durumun önüne geçilmesi gerekiyor. Sosyal alanlardan başlayıp evlere kadar girdiler” dedi.   ‘Kadın işletmelerini kapatmaya zorluyorlar’   Geçen sene Hewş Kafe’ye yapılan silahlı saldırıya dikkat çekerek esnafların da bu gruplar tarafından hedef alındığını belirten esnaf, şu ifadeleri kullandı: “Geçen sene silahlı saldırıdan sonra açıklama yapıldı. Ondan sonra bir adım dahi atılmadı. Buna iyi bir tepki gösterilmezse bu kişiler daha fazla cesaret alır ve tehditlerine devam eder. Buradaki bir kafeye gidip, ‘Burası takibimiz altında, eğer ters bir şey görürsek barınamazsınız’ sözlerini söylüyorlar. Kadınların işlettiği sosyal alanların önünden sık sık geçip hem taciz ediyorlar hem de içeride ne olduğuna bakıyorlar. Bu şekilde tehdit edilen çok kadın arkadaşımız oldu. Özellikle sokak aralarında kalan yerlerde bunu yapıyorlar. Kadınların işlettiği dükkânları kapatmaya zorluyorlar. Bizim ne bu ilçeyi ne de bu sokakları bu zihniyete bırakmamamız gerekiyor. Şu an o şahıslar hâlâ dışarıda; bu saldırılarda ceza alan kimseyi de görmedik. Bu cezasızlık da o kişilere cesaret veriyor. İnsanlar bu tehditleri anlatmaktan korkuyor, bu çeteler de bundan cesaret alıyor.”