Avukat Aytül Arıkan: Kadın katliamlarında devletin sorumluluğu yüzde 100

  • 09:02 26 Eylül 2022
  • Hukuk
 
İZMİR - AYM’nin Serpil Erfındık’ın katledilmesinde “kamu görevlerinin yargılanması” yönündeki kararını değerlendiren dava avukatlarından Aytül Arıkan her gün en az bir kadının katledilmesinde devlet kurumlarının payının yüzde 100 olduğunu belirtti.
 
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) boşandığı Vedat Atik tarafından İzmir’in Buca ilçesinde 15 Aralık 2013’te  katledilen Serpil Erfındık’a yönelik yeterli tedbirleri almayarak ihmali olduğuna karar verdiği kamu görevlilerinin yargılandığı davanın ilk duruşması Bayraklı Adliyesi 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 20 Eylül günü görüldü. Türkiye'de bir kadın katliamından devlet görevlilerinin sorumlu tutulduğu ilk AYM kararı olması nedeniyle kamu görevlilerine verilen yükümlülük açısından bu dava emsal niteliği taşıyor. Serpil’in aile avukatı Aytül Arıkan, dava dosyasına ve artan şiddete ilişkin konuştu. Aytül, şiddet bilançosunun büyümesinde, devlet ve devlet kurumlarının rolüne dikkat çekti.
 
‘Devlet, şiddeti önlemede sınıfta kaldı’
 
AYM’nin verdiği kararın kamu görevlilerinin “yaşam hakkının ihlali noktasındaki görevlerinin ihmali” çerçevesinde bir karar olması sebebiyle önemli olduğunu belirten Aytül, kararın farkındalığı geliştirebileceğine işaret etti. Aytül, “Bu yasal zeminin başında, şiddet önleme meselesinde Türkiye sistem kuramadı. İstanbul Sözleşmesi’nde bütüncül bir politika izlenmesi, gerek medya ayağında, gerek STK (sivil toplum kuruluşları) ayağında gerekse yargı süreçlerinde bütün kurumsal kimliklerle bir sistemin oturtulması gerekiyordu. Devlet bu noktada sınıfta kaldı. İstanbul Sözleşmesi’nden, sorumluluklarından kaçma noktasındaki duruş da maalesef geldiğimiz aşamada yargı süreçlerindeki emsal kararların önemini artırdı. Bu noktada bu görülen davanın süreç açısından bir vizyon katıcı olmasını ümit ediyoruz. Çünkü kurumlar arasındaki iletişimsizlik ve sürecin kesintisiz takibinin yürütülememesi meselesi Türkiye’deki kadın cinayetlerinin en temel sebebidir” şeklinde konuştu.
 
‘Önleyici kararlar kâğıt üzerinde kalıyor’
 
Aytül, risklerin öngörülerek yeni düzenlemelerin yapılmadığına dikkat çekerken, kararların kâğıt üzerinde kalması ve kurumlar arası bağlantının olmaması ile mağduriyet sürecinin tetiklendiğini kaydetti. Aytül, “Devletin izlediği politika, ataerkil yapılanma ve sürecin dinamiklerini de beraberinde getiriyor. Sorumluluk anlamında bu dosya STK ve baro ayağında önem arz edildiği farkında olunan bir dosya” dedi.
 
‘Kadın katliamlarında devletin payı yüzde 100’
 
Kadın katliamlarında devletin ve tüm devlet kurumlarının payı olduğunun altını çizen Aytül, şu ifadeleri kullandı: “Medyanın haberleri veriş şekli, mağdur profilinin algı operasyonu durumu ve adli mercide katliamlara A4 kâğıdında duran bir meseleymiş gibi yaklaşmak devletin katliamlardaki sorumluluk oranını artırıyor. Korunmayan, amaca hizmet etmeyen, uygulama ayağında sıkıntı olan her vakanın kendine has dinamikleri varken, bunu göz ardı eden, sıradan bir adli işlem muamelesi ve verilen kararın da amaca hizmet etmemesi bir bütün olarak düşünüldüğünde devletin katliamlardaki payının oranı yüzde 100 diyebiliriz. Hâkiminden, savcısından, polisinden, jandarmasından aile ve sosyal politikalar birimine kadar, hastaneden ve karakolda başlayan bütün ayakların bu orana katkısı var. Bu konuda herkes sorumludur.”
 
‘Farkındalığın yaratılmasında en büyük iş medyanın’
 
Aytül kadına yönelik şiddet ve katletmede algının ve farkındalık oluşumunun bilgilenmeden geçtiğini dile getirirken, bu noktada medyaya büyük iş düştüğünü söyledi. Aytül, “Medya meselesinde mesleki zafiyet ve sorumluluklar dengesinin hassasiyeti var. Çünkü öyle lanse ediliyor ki mağdur ve ailesi bir daha mağdur oluyor. O zaman bu işin adli ayağına başvuru meselesi de tıkanıyor. Çünkü öğretilmiş çaresizlik bir yerden mağdurun yalnızlaşması sürecini de bireysel çözüm sürecini de tetikliyor. Bu anlamda hukukçuların, psikologların, eğitmenlerin, hâkimlerin, savcıların, devlet insanlarının bu konuda hassas olması ve dayanışma gerçekleştirmesi gerekiyor” mesajı verdi.