Kadınlardan işkence uygulayan polisler hakkında suç duyurusu

  • 14:54 30 Kasım 2022
  • Hukuk
 
İSTANBUL - 25 Kasım Kadın Platformu, Taksim’de gerçekleştirdikleri yürüyüş ve eylemde kadınlara işkence uygulayan polisler hakkında İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunarak, “Tüm İşkenceci polisler yargılanana ve ceza alana kadar tüm neşemizle mücadeleye devam edeceğiz” mesajı verdi.
 
25 Kasım Kadın Platformu, kadınların 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde İstanbul Taksim’de gerçekleştirdikleri yürüyüş ve eylemlerde maruz kaldıkları erkek-devlet şiddetine karşı Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde suç duyurularının ilkini gerçekleştirerek basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesi adliye önü yüzlerce polis, zırhlı ve gözaltı araçlarıyla sarıldı. Çok sayıda kadın ve hukukçunun katıldığı açıklamada, “Kadınları değil erkek şiddetini engelle” pankartı açıldı.
 
‘Polis şiddetinin normalleşmesine müsaade etmeyelim’
 
İlk olarak Platform adına söz alan Feride Eralp, 25 Kasım gecesi 200’den fazla kadının gözaltına alındığını ve ağır şiddete uğradıklarını belirterek, “Bu da yetmedi 27 Kasım’da da kadınlara yönelik saldırı, şiddet ve gözaltılar devam etti. Bu saldırının düzeyiyle birlikte polis şiddetinin yeni bir aşamaya geldiğini deneyimlemiş olduk hep birlikte. Bu yüzden de bugün suç duyurularına başlamak istedik. Daha kitlesel suç duyuruları için de buradan çağrıda bulunuyoruz, 25 Kasım Kadın Platformu’na lütfen ulaşın. Bizimle birlikte o gece şiddete uğrayan tüm kadınlar, LGBTI+’lar hep birlikte suç duyurularımız devam etsin. Bu polis şiddetinin olağanlaşmasına, normalleşmesine, ‘prosedür’ diye devam ettirilmesine hep birlikte müsaade etmeyelim” sözleriyle seslendi.
 
‘Devlet tüm gücünü seferber etti!’
 
Ardından kadınlar hep bir ağızdan, “Mücadelemiz, isyanımız, dayanışmamız, 25 Kasım engellenemez” diye haykırarak, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganı attı. Suç duyurusuna ilişkin basın metnini ise Platform adına Meltem Yalçın okudu. Açıklama esnasında kadınlar sık sık, “Kadınları değil katilleri engelle”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.
 
Devletin tüm gücünü şiddete karşı kullanmak yerine kadınları engellemek için seferber ettiğini dile getiren Meltem, “Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 24 Kasım günü yayınladığı hukuksuz yasak kararına karşı iptal davamız sürüyor. 25 Kasım gecesi yaşananlar da kamu düzenini kimin bozduğunu, toplumsal iç barışı kimin tehdit ettiğini, kimin hak ve özgürlükler sorunu yarattığını bir kez daha açıkça gösterdi. 25 Kasım günü öğlen saatlerinden itibaren Beyoğlu, Şişhane ve Karaköy polis tarafından abluka altına alındı. Metro kapatıldı, insanların seyahat hakkı engellendi. Bütün bu ablukaya rağmen Tünel'e çıkan sokaklarda, Şişhane'de, Galata'da ve Karaköy'de polis engelini aşıp toplanan ve yürüyüş başlatan kadınlar polis tarafından çevrelenip darp edilerek gözaltına alındı” dedi.
 
Kadınların maruz kaldığı işkence
 
Polisin en başından itibaren hakaret ve taciz içeren sözler, kalkanlar, tekme ve yumruklarla şiddet uyguladığını belirten Meltem, “Bayıltarak, kimimizin bacağını kırarak, kimimizi kan içinde bırakarak ve ters kelepçe yaparak bizleri gözaltına aldı. Gözaltılar sırasında bilinçli olarak ölüme ve ya sakat bırakmaya sebebiyet verebilecek kadar ağır darp, trans kadınlara dönük taciz ve transfobi, tutanaksız olarak telefonlara ve dijital aletlere el konulması, gözaltında çıplak arama dayatması, doktorların şiddete maruz kalan arkadaşlarımızı muayene etmemesi, şikayetlerini kayıt altına almaması başta olmak üzere pek çok hak ihlali, daha birçok keyfi işlem ve işkence yöntemi uygulandı. 25 Kasım’da İstanbul’da en az 216 kadın gözaltına alındı. İki arkadaşımız Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi ve haklarında sınır dışı kararı çıkarıldı. Bu eylemler sırasında sadece kadınlar değil, eylemi takip eden basın mensupları ve karakol işlemlerinde yanımızda olmak isteyen avukatlar da şiddete maruz bırakıldı” sözleriyle yaşananları özetledi.
 
‘Yeni polis şiddeti ‘konseptini’ asla kabul etmiyoruz!’
 
Tüm bu şiddete rağmen 25 Kasım’da her yeri eylem alanına çevirdiklerini ve eylemlerini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Meltem, “Ancak bizlere uygulanan şiddeti kabul etmiyoruz. Prosedür denilerek işkence ve kötü muamelenin normalleştirilmesini, kadınların canına kast ederek susturmaya çalışan bu yeni polis şiddeti ‘konseptini’ asla kabul etmiyoruz. Suç duyurularımız ve disiplin soruşturması başvurularımız devam edecek. Biz kadınlar haklarımızdan, hayatlarımızdan, mücadelemizden, özgürlüğümüzden, eşitlikten asla vazgeçmeyeceğiz. Sokaklarda görüşmek üzere” ifadelerini kullandı.
 
Avukatlara da engelleme ve şiddet!
 
Açıklamanın ardından 25 Kasım Kadın Platformu avukatlarından Diren Gökmen de gözaltına alınan kadınların 25 Kasım gecesi yaşadıklarını anlattı. Gözaltına alınan kadınların maruz kaldığı şiddet ve işkenceyi belgelemeye çalışan avukatların da polis şiddetine maruz kaldığını dile getiren Diren, “25 Kasım gecesinde de Vatan Emniyet’te müvekkillerimizle görüşmemiz engellendi. Daha sonra polis amirlerinin ‘süpürün' emriyle müvekkillerimizle görüşmeye çalışan avukatlar olarak polis şiddetine maruz bırakıldık. Kağıthane’de de gözaltı listesine avukatlar olarak ulaşamadık, görüşmelerimiz engellendi. Saatlerce ters kelepçeyle bekletilme durumuna müdahale etmemiz engellendi.  Aynı şekilde Rıhtım’da henüz eylem başlamamışken, vapura binmek üzere bekleyen arkadaşlar ulaşım hakları ihlal edilerek gözaltına alındı. Rıhtım Karakolu’na gitmemize, saatlerce kapıda bekletilmemize rağmen içeriye alınmadık, ifadelere başlandığı bilgisi verilmedi. Karakola girdiğimizde, ifadelerin çoktan başladığını, gözaltındaki kadınlara avukatların gelmediği bilgisinin verildiğini ve ifadelerin yarısından fazlasının tamamlanmış olduğunu gördük” diye konuştu.
 
‘İşkenceci polisler yargılanana kadar…’
 
Tüm kadınlara çağrı yapan Diren, “Bu süreçte kötü muameleye maruz kalan, gözaltında polis işkencesi yaşayan bütün kadınların bize ulaşmasını tekrardan yineliyoruz. Bu işkence ve kötü muamelenin peşini bırakmayacağız. Yargılanana, ceza alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” çağrısı yaptı.
 
‘Sanmasınlar ki evlerimize kapanacağız…’
 
Yürüyüşte 5 polis tarafından işkence ve katledilmekle karşı karşıya kalan Avukat Fulya Dağlı ise polislerin 25 Kasım günü tek amaçlarının şiddet uygulamak, işkence etmek, baskılamak olduğuna dikkat çekti. Fulya, “Sanmasınlar ki bu işkence, gözaltı ve saldırılarla biz birer mağdura dönüşüp evlerimize kapanacağız, yorganların altında depresyona gireceğiz. Bizler tüm neşemizle, dayanışmamızla, kız kardeşliğimizle buradayız, mücadeleye devam ediyor olacağız. Bizler yıllardır bu şiddet biçimiyle mücadele eden kadınlar olarak bize artık işlemiyor. Çünkü biz bunun panzehrini yüz yıllar önce bulduk. Kadın dayanışmasıyla erkek-devlet şiddetine direnmeye, failler yargılanana kadar da mücadele etmeye devam edeceğiz. İyi ki varız, iyi ki kadınlar ve dayanışmamız var” dedi.
 
Bacağı kırılan Dilbent için suç duyurusunda bulunacaklar
 
Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilen ve haklarında sınır dışı edilme kararı çıkarılan yabancı iki kadının son durumuna dair bilgi veren Feride Eralp ise karara karşı itiraz süreçlerinin devam ettiğini söyledi. Feride, “Kadın eylemine katılması, hakları ve hayatlarına sahip çıkmasının bir kadın için sınır dışı edilme sebebi olması asla ve asla kabul edilemez” dedi. Feride ayrıca polisler tarafından eylemde bacağı kırılan ve Cuma günü ameliyat olması için hastanede bekleyen Dilbent Türker için de suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
 
Ardından kadınlar hep bir ağızdan, “Ters kelepçe işkencedir, çıplak arama işkencedir. İşkence suçtur. İşkenceciler yargılanana ve ceza alana kadar asla durmayacağız, susmayacağız. Erkek-devlet şiddetine karşı asla sessiz kalmayacağız” diye haykırdı.
 
“Jin jiyan azadî” sloganı ve alkışların ardından açıklama son buldu.
 
Avukatlar suç duyurusunda bulundu
 
Kadınlar daha sonra İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Avukat Hakları Merkezi’nden avukatlar eşliğinde İstanbul Adliyesi’nde polis işkencesine maruz kalarak bacağı kırılan Dilbent Türker ve işkence ile şiddete maruz kalan diğer kadınlar için suç duyurusunda bulundu.