ÖHD’den cezaevlerinde yaşanan ihlaller ve hasta tutsaklar için çağrı 2022-09-22 13:27:19     İZMİR - Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsaklar için her kesime çağrı yapan ÖHD, tutsakların yaşadıklarının göz ardı edildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunun altını çizdi. ÖHD, çağrılara karşısında ise Adalet Bakanlığı'nın sessizliğine işaret etti.   Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve son zamanlarda artan şüpheli ölümlere dikkat çekmek için Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi,  Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, İnsan Hakları Derneği (İHD), Barış Anneleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü temsilcileri destek verdi. Açıklamada sık sık “Hasta mahpuslara özgürlük”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” ve “Biji berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Açıklamayı, ÖHD adına Halil Coşkun okudu.    Kamuoyunun da gündeminde olan cezaevlerinde yaşanan ihlaller ve son bir yılda yaşanan şüpheli ölümlerin Türkiye cezaevi tarihine kara bir iz bıraktığını ifade eden Halil, “Mevcut veriler ve yıl boyunca Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) tarafından yayınlanan raporlar bir arada değerlendirildiğinde, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtilen barış, adalet, eşitlik, özgürlük, insan onurunun korunması, sağlık, yaşam hakkı ve bunları güvence altın alacak demokratik düzenden giderek uzaklaşmaktayız. Bunun en olumsuz yansımaları da ne yazık ki devam eden hasta mahpusların durumları ve mahpusların ölümleri ile açıkça gözler önüne serildiği gibi hapishanelerde yaşanmaktadır” sözlerini kullandı.    Hak ihlallerinde artış    İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 5. maddesi ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 7. maddesinde hiç kimsenin işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılamayacağının yazılı olduğunu anımsatan Halil, “Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı birer işkence mekânları haline gelmişlerdir. Mahpuslar yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hizmetlerine erişimden otoriter uygulamalara kadar ağır ve ciddi ihlaller ile karşı karşıyadır. Yıllardır gündemde olan ancak çözümü noktasında adım atılmayan hasta mahpusların yaşadıkları durumlar da hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin başında gelmektedir” diye kaydetti.   Siyasi tutsaklar kapsam dışı bırakıldı   İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün “Türkiye hasta mahpusları büyük risk altında bırakıyor” şeklinde çağrıda bulunduğunu aktaran Halil, “Her yeni yargı paketinde siyasi mahpuslar kapsam dışı bırakılmakta ve 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik ile de tahliyeleri engellenerek eşitlik ilkesi ile birlikte mahpusların yaşam hakları, özgürlük ve güvenlik hakkı, hak arama hürriyeti hakkı gibi birçok hakları da göz ardı edilmektedir” dedi.   Bakanlık sessiz kaldı   Adalet Bakanlığı’nın özellikle pandemi döneminde ağır hasta tutsakların tahliyesi ile ilgili yapılan tüm çağrılara sessiz kaldığının altını çizen Halil, şöyle devam etti: “Türkiye hapishanelerinde tespit edilen verilere göre; hasta mahpusların içinde durumu en ağır olanlar kanser hastaları olmakla beraber, bunun yanı sıra kronik ve çoklu hastalıkları olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına idame ettiremeyecek kadar hasta olanlar da mevcuttur. Bu sebeple kimi hasta mahpuslar için verilmeyen veya geç verilen kararlar da yaşam hakkı ihlaline yol açmaktadır. Cezaevlerinden ya tabutlar çıkıyor ya da mahpuslar tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybediyor. Son dönemde de şahit olduğumuz üzere hapishanelerden ya cenazeler çıkmakta ya da mahpuslar tahliye edildikten kısa bir süre sonra yaşamını yitirmektedir. Şakran T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ağır hasta tutuklu Abdülrezzak Şuyur yaşamını yitirdi. Yine Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu tekli hücrede geçirdiği beyin kanaması sonucu hastaneye kaldırılan Mehmet Sevinç, Akhisar Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Kırıklar 2 No’lu Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Abdullah Ece Covide yakalanması nedeniyle vefat etti. Elazığ Cezaevi'nden Zülfü Yıldırım, Urfa Cezaevi'nden Bazo Yılmaz, Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’nden Mehmet Candemir’in ölüm haberleri alındı. Sadece 2022 yılına ait 50 hasta mahpusun ölüm bilgisi hasta mahpuslar açısından verilmeyen ya da geç verilen kararların yetersizliğinin en somut verisidir.”    ‘Adalet Bakanlığı şartları ağırlaştırıyor’   Adalet Bakanlığı’nın şartları iyileştirmek yerine daha da ağırlaştırılması için her türlü adımı attığını dile getiren Halil, “Bugün Kırıklar 2 No’lu Cezaevi’nde bulunan mahpuslara karşı uygulanan tecrit ve keyfi uygulamalar nedeniyle 29 Ağustos tarihinden bu yana süresiz dönüşümsüz açlık grevindeler. Açlık grevini başlatan mahpuslar birçoğu ağır hasta tutsak olmasına rağmen artık cezaevi koşullarının yaşanmaz bir hale gelmesi nedeniyle bu yola başvurmak zorunda kaldıklarını tarafımıza aktarmışlardır. Türkiye hapishanelerinin olumsuz koşullarının ve iyileştirmelerin yapılması gerekirken aksine mahpusların yaşamlarını daha da zorlaştıran uygulamaların, özellikle ağır hasta mahpuslar için ciddi bir tehdit olduğunu belirtmek isteriz” dedi.   Hasta tutsaklar için çağrı    Defalarca infaz erteleme başvuruları, açıklamalar ve kamuoyu gündemine rağmen Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk özelinde ağır hasta  tutsakların tahliye edilmeyerek yaşam haklarının ihlal edildiğini dile getiren Halil son olarak şu sözleri kullandı: “En son yine geçtiğimiz günlerde Mehmet Emin Özkan, bulunduğu hapishanede fenalaşıp hastaneye kaldırılmış, birkaç gün yoğun bakımda tutulmasının ardından yine insanlık onuruyla bağdaşmayacak şekilde elleri kelepçeli olarak hapishaneye geri götürülmüştür. Burada yine şunu hatırlatmak isteriz ki; Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk şahsında özellikle hasta mahpuslar başta olmak üzere hapishanelerde bulunan tüm mahpuslara uygulanan ağır hak ihlallerine bir an önce son verilmesi ve gerekli işlemlerin yapılarak tahliyelerinin önünün açılması gerekmektedir. Bu anlamda gerek siyasal iktidarın gerekse yetkililerin daha fazla ciddi sağlık sorunları ve ölümler yaşanmadan gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Sorunlara, temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve mahpusların taleplerinin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için Adalet Bakanlığını, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını bu anlamda harekete geçmeye davet ediyoruz.”    Açıklama, alkış ve sloganlarla sona erdi.