Çalıştırılan çocuk sayısı artıyor: Çocuklar tehlikede 2025-06-09 09:01:06   Pelşin Çetinkaya   AMED – Çocuk yaşta çalıştırılanların sayısındaki artışa dikkat çeken RUMUD Eş Genel Koordinatörü Zeynep Demir Akçer, bu artışın nedeni olarak, denetim mekanizmalarının eksikliğine işaret etti.    Toplumdaki birçok sorundan ve geliştirilmeyen çözüm reflekslerinden kaynaklı her geçen zaman çalıştırılan çocuk sayısı artarken, bu çocuklar, güvenli olmayan alanlarda çalıştırıldıkları için yaşamını yitiriyor. Mevcut sistem, var olan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni hiçe sayarak bir yandan çocukların çalıştırılmasına karşı bir çözüm bulmazken, çocukların en temel hakları olan başta yaşam, sağlıkü eğitim ve barınma ile söz hakları ellerinden alınıyor.    12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında, küresel bir sorun haline gelen çocuk yaşta çalıştırılma konusuna ilişkin Rengarenk Umutlar Derneği (RUMUD) Eş Genel Koordinatörü Zeynep Demir Akçer değerlendirmelerde bulundu.    ‘Çocuk işçiliği, sömürü haline geldi’   Çocuk yaşta çalıştırılmanın toplumsal bir sorun olduğunu söyleyen Zeynep Demir Akçer, “Bu sorun yoksulluğun sonuçlarından biridir. Ailelerin yoksulluğu, çocuk işçiliğini tetikliyor. İlk gününden beri var olan çocuk işçiliği , içinde bulunduğumuz yüzyılda daha acımasız ve sömürü aracı haline geldi. Çocuk işçiliği, ucuz emek gücü ve bütün iş yaptırılabilir emek gücü olarak görünüyor. İşverenlerin bu anlamda ve özellikle politikalarla sınırlandırılması ve denetlenmesi toplumda sorunu daha da büyüten bir noktadayken, aynı zamanda çıkmaz bir yola sokar. Devlet politikası, çocuk işçiliğini nedenlerle meşrulaştırarak, çocuğun çalışma hakkı ile bu çerçevenin net yasalarla, politikalarla, yasayla ortaya konulması gerekiyor. Adımımızı dışarı attığımız her alanda çocuk işçiliğiyle karşılaşıyoruz. Trafikte su, peçete, cam silme ve bunun gibi birçok işte en ağır şartlarda ve güvencesiz çalıştırıldığını net gözlemleyebiliriz” dedi.    ‘Denetim mekanizmaları bilinçli bir yaklaşım’   Denetim mekanizmalarının olmamasını, bilinçli bir yaklaşım olarak değerlendiren Zeynep Demir Akçer, bu durumun, işvereni güçlendiren ve meşrulaştıran bir alana çektiğini dile getirdi. Zeynep Demir Akçer, “Türkiye’de Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) gibi üç büyük işçi federasyonu var. Ama konuyla ilgili sadece söz üreten DİSK oluyor. Çocuk işçiliğine karşı mücadelemiz var. Ama sadece çocuk hakkında mücadele eden kurumların değil, tüm konfederasyonlar, bu noktada sözlerini üretmeli. Bu sözleri üretirken, temel ifade her zaman, ‘çocuklar geleceğin bireyleri değil. Çocuklar bugünün bireyleri olmalı. Çocuklar her alanda söyleyebileceği ve üretebileceği sözleri ve mücadele güçleri var” ifadelerini kullandı.    ‘Toplumda travmatik bireyler yetişiyor’   Çocuklar için güvenli alanların olmadığına dikkat çeken Zeynep Demir Akçer, bu durumu şu sözlerle anlattı: “Pandemi döneminde Rengarenk Umutlar Derneği olarak çocuk işçiliği çalışması yaptık. Çocukları dinledik. Neden ve hangi şartlarda yaşadıklarını sorduk. Bu çalışmayla ailenin yoksulluğu, ev koşulları ve eğitim şartlarına kadar birçok anlamda tetikleyici unsurlar olduğunu gördük. Eğitim sisteminden toplum olarak hiç kimsenin umudu kalmadı. ‘Çocuğum okuduğunda meslek sahibi olacak mı? Geleceği garanti altında olacak mı? Ailenin umudu olmadığı ve ekonomik şartları yetersiz olduğu için direkt hayata atılsın, meslek sahibi olsun diye çok küçük yaşlarda iş yerlerine veriliyor. Çocuk, orada meslek öğrenme ve akran zorbalığına maruz kalıyor. Oyun oynaması, okul okuması gereken çocuk, çok hızlı büyümek zorunda bırakılıyor.    Toplumda travmatik bireyler yetişiyor. Güvenli alanın olmaması en tetikleyici unsurlardır. Lise sınavlarına giren öğrenciler, çok başarılı olmasına rağmen aileler çocukların istedikleri bölüme göndermiyor. Daha çabuk meslek sahibi olsunlar diye çocukları daha çok sağlık bölümlerine göndermek istiyorlar. Aileler, eğitim sisteminin ve yoksulluğun verdiği zorlukla çözümü hızlı bir şekilde meslek sahibi olmakta buluyor. O çocuklar yarının siyasetçisi ya da doktoru gibi birçok iyi  yerlerde olabilir. Fakat iş alanına başlamasından kaynaklı birçok gelişim ve noktadan geride kalıyorlar.”