Kentten köye doğal yaşam: Toprak huzur veriyor 2025-08-01 09:03:48   Memihan Zeydan    WAN - Elbak’ın Atês köyündeki bahçesini doğa harikasına çeviren Fediye Sarı, meyvesinden sebzesine ektiği envai çeşit ağaç ve tohumları toprakla buluşturuyor. Bahçesini yeşilliklerle donatan Fediye Sarı, “Toprağa dokunmak bana çok iyi hissettiriyor. Şehirlerde boğuluyorum, köyde huzur buluyorum. Toprak insana güven veriyor, insan toprakla uğraşınca huzur buluyor” dedi.   Kapitalist modernitenin yarattığı endüstriyalizmin etkisiyle giderek zorlaşan kent yaşamı karşısında henüz endüstriyal düzenin ayak basmadığı köy yaşamı daha çok önem kazanıyor. İnsanı giderek mekanikleştiren kent yaşamına alternatif olarak doğal toplumun yaşanılmasını mümkün kılan köy toplumu, üretime yeni bir soluk kazandırıyor.      Wan’ın Elbak (Başkale) ilçesine bağlı Atês (Öncüler) köyünde yaşayan Fediye Sarı (55), yıllarca şehirde yaşamasının ardından şehirlerin kendisini boğduğunu dile getirerek yönünü doğaya, köye çeviren kadınlardan. Meyvesinden sebzesine, ağacından bitkisine bahçesine çeşitli tohumlar ekerek huzur bulan Fediye Sarı, maddi gelir elde etmeksizin yetiştirdiklerini yakınlarına ve ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor.      Kentten köye doğal yaşam inşası    Adana’da büyüyen ancak evlendikten sonra köye yerleşen Fediye Sarı, artık köyden kopamadığını, köyde huzur bulduğunu ifade ediyor. Köyde kendisine ait bahçede bulduğu tohumları toprağa eken Fediye Sarı, su olmayan köyde bahçesi susuz kalmasın diye damlama ve sondaj sistemini geliştirerek bahçesini suluyor. Bahçesine ektiği her şeye sevgiyle dokunan Fediye Sarı, toprağa olan bağlılığına da vurgu yapıyor. Fediye Sarı, toprakla arasındaki ilişkiyi “Ben toprağa bakıyorum, ilgileniyorum o da bana bakıyor” şeklinde özetliyor.    Bahçesi doğa harikası    Fediye Sarı’nın doğaya olan sevgisini ve toprağın bereketine olan güvenini evinin balkonunda otururken bile anlamak mümkün. Baktığımız her yerde bir ağaç çeşidine rastladığımız balkonda, adeta bir doğa harikasını seyre dalıyoruz. “Ne bulsam ekiyorum” diyen Fediye Sarı, çeşit çeşit ürünlerle donattığı bahçesini ve toprağa olan bağlılığını anlattı.   Sebzesinden meyvesine envai çeşitler    Bahçesine envai çeşit ürün eken Fediye Sarı, bahçesinin tüm bakımıyla tek başına ilgilendiğini söyledi. Fediye Sarı, “Bahçeme her şeyi ekiyorum; Domates, patlıcan, biber, bamya, bezelye, salatalık, soğan, maydanoz, çilek, turp, sarımsak. Geçen senelerde tütün de ekiyordum, isteyen olursa veriyordum. Artık hoşuma gitmemeye başladı ben de tütün ekmeyi bıraktım” dedi.   Maddi kazanç sağlamadan ektiklerini dağıtıyor    Ektiği ürünlerden bir gelir elde etmediğini ihtiyacı olanlara verdiğini belirten Fediye Sarı, “Kim isterse veriyorum. Bir yere gidince ya da misafir gelince de bahçeden elde ettiklerimden veriyorum. Ticaretini yapmıyorum. Ama imkan olursa ticaretini de yaparım. Bahçemin her şeyiyle tek başıma ilgileniyorum. Yaklaşık 32 senedir bahçeyle ilgileniyorum. Deremizin suyu buraya kadar gelmediği için sulamasını sondajla ve damlama sistemiyle yapıyorum. Damlama sisteminin yapımıyla da ben ilgilendim” şeklinde konuştu.   Ekim zamanı   Fediye Sarı, evinin bütün ihtiyaçlarını bahçesinden karşıladığına değinerek, “Mart’ta yavaş yavaş ekim başlıyor, Nisan ayında tüm ekimi yapıyoruz. Ektiklerimiz Temmuz, Ağustos aylarında olgunlaşmış, ürün vermiş oluyor zaten. Bahçe bakım ister bakım olmazsa ürün vermez. Sonbaharda da bahçe işi bitiyor” sözleriyle ekim zamanını anlattı.   ‘Ne bulsam ekiyorum’   Bahçesinde birçok meyve ağacı da bulunan Fediye Sarı, ağaçların çok verimli olduğuna değinerek şunları söyledi: “Elma, erik, siyah erik, kayısı, vişne, kiraz hatta üzüm bile var. Ne bulsam ekiyorum, babaannemden öğrendim. Babaannem baskın bir karakterdi bende onun gibiyim. Bütün Gevaş anne derdi ona. Ailenin kadınları olarak hepimiz ona benzeriz.”   ‘Toprağa dokunmak bana çok iyi hissettiriyor’   Bahçeyle uğraşmaktan keyif aldığını vurgulayan Fediye Sarı, “Evde oturmayı sevmiyorum. Toprağa dokunmak bana çok iyi hissettiriyor. Hiçbir işim olmasa yalın ayak toprağın içinde geziniyorum. Toprağı seviyorum. Şehirlerde boğuluyorum, köyde huzur buluyorum. Toprak insana güven veriyor, insan toprakla uğraşınca huzur buluyor. Fide yetişinceye kadar bakıyorsun, yetişince meyve veriyor. Her gün gidip bir evlat gibi seviyorum. Olmuş mu, çiçeği solmuş mu diye her gün gidip bakıyorum. Çok güzel bir his” ifadelerini kullandı.   ‘Köyden kopamıyorum’   Şehirde büyümesine rağmen artık şehirlerde duramadığını vurgulayan Fediye Sarı, “Evlenince köye geldim. Ekmek yapmayı, koyun bakmayı köy işlerinin hepsini sonradan öğrendim. İlk başlarda çok zorlandım, her şeyden çok etkileniyordum sürekli hastanelerdeydim ama alıştım. Şimdi de kopamıyorum” sözlerine yer verdi.