Pervin Buldan: Türkiye halkları AKP’yi tarihin çöp sepetine gönderecek

  • 15:04 26 Eylül 2022
  • Güncel
ADIYAMAN – Adıyaman’da partisinin halk buluşmasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Türkiye halkları aydınlıktan, barıştan, demokrasiden, adaletten ve yeni bir Türkiye’den yana tercihini mutlaka kullanacak ve AKP’yi mutlaka tarihin çöp sepetine gönderecek” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adıyaman İl Örgütü, kentte bulunan bir düğün salonunda halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile milletvekilleri, kentte bulunan demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Buluşmanın gerçekleştirildiği salona İran rejimi tarafından katledilen Jîna Mahsa Amini'nin fotoğrafı ve "İran idam cumhuriyetini kınıyoruz", "Savaşa sömürüye hukuksuzluğa karşı Gezi ruhuyla direnişe", "Karanlık gider özgürlük ve barış kalır" yazılı pankartlar asıldı.
 
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başlayan buluşmada konuşan Pervin, "HDP, birinci parti olacak başka bir çaresi yok" dedi. Esnaf ziyaretinde bunu net olarak gördüklerini kaydeden Pervin, Adıyaman'da HDP'nin birinci parti olacağını dile getirerek, "Bunun başka bir alternatifi yok. Zaten gördüğümüz ilgiden, HDP'nin birinci pari olduğu gözlerden kaçmıyor. Başta il örgütüme, çalışani emek veren ve halkımızla buluşmaları gerçekleştiren her bir arkadaşımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Diliyle, kültürüyle, inançlarıyla Türkü ile, Kürdü, Alevisi, Sünnisi ile HDP'nin rengi, cesareti, kararlılığı Adıyaman'ya yansımış. Bu açık bir şekilde görülüyor. Gittiğimiz her yerde aynı ilgi ile karşılaşıyoruz. Sadece burada değil, Nusaybin'den Cizre'ye, Manisa'dan Antalya'ya, Kars'tan Hakkari'ye Türkiye'nin her bir karşı toprağında HDP, eşbaşkanlarıyla, milletvekileri ve MYK'sıyla her bir ferdiyle nereye giderse gitsin büyük bir coşku, büyük bir heyecan ve teveccüh ile karşılaşıyor" dedi. 
 
‘Halk seçimi 4 gözle bekliyor’
 
"İşte siz HDP'yi HDP yapanlarsınız" diye seslenen Pervin, "HDP'ye rengi de veren, coşkusunu da, kararlılığını da veren sizlersiniz" diye devam etti. Pervin, giderek derinleşen ekonomik krize de işaret ederek şunları söyledi: “Bu teveccühün elbette AKP ve MHP’den bıkmışlığı, bu zulümden, zorbalıktan ve insanları perişan hale getiren, açlığı, yoksulluğu sefaleti bu ülkeye reva gören bir anlayıştan bıkıldığının çok açık bir göstergesidir. Artık Türkiye’nin her yerinde AKP ve MHP iktidarına karşı büyük bir öfke var ve onların gitmesi için büyük bir kararlılık var. Halk AKP ve MHP’yi iktidardan indirmek için seçimleri 4 gözle bekliyor. Sandıkların kurulmasını bekliyor. Bunun için HDP gittiği her yerde büyük bir umut olmaya devam ediyor, büyük bir coşku ile karşılanıyor. Demokrasinin önündeki, adaletin önündeki, barışın önündeki en büyük engelin AKP ve MHP iktidarı olduğunu herkes biliyor. Herkes bunun farkında. İşte AKP ve MHP iktidarı da bunu bildiği için HDP’nin umut olmaya başladığını gördüğü için HDP’nin her yerde coşku ile karşılandığını gördüğü için çok fena panikliyor ve tedirgin oluyor. Bugün HDP’ye, Kürtlere, demokratlara, muhaliflere saldırmasının sebebi de budur."
 
‘Kardeşlikten korkuyorlar’
 
HDP’yi kapatma ve Kobanê kumpas davalarına değinen Pervin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: 
 
“Bizim karşımıza kumpas davalarıyla çıkıyorlar, HDP’yi kapatma Kobanê kumpas davası ve anti demokratik davalarla çıkıyorlar. Her bir davanın arka planında sarayın olduğunu AKP ve MHP’nin genel başkalarının ve onların yaverlerin olduğunu biliyoruz. Bize açılan davaların saraydan ve sarayın talimatlarıyla hazırlandığını çok iyi biliyoruz. İşte bizim karşımıza siyaseten çıkamadıkları, sözleriyle duruşlarıyla çıkamadıkları için bu kumpas davalarla çıkıyorlar. Ama şunu bilsinler ki HDP bu düzeni değiştirecek bu ülkeye adaleti, barışı ve demokrasiyi mutlaka getirecek. Bunun için HDP boş durmuyor gece gündüz çalışıyor. Halkın içinde halkın arasında çalışmaya ve mücadele etmeye ve aynı zamanda onların kumpaslarına karşı direnmeye devam ediyor. Bu kumpas davalarının tutmayacağını biliyorlar. O davaların dosyalarında hazırladıkları iddianamelerde gerçek hiçbir şeyin olmadığını onlar da biliyorlar. Biz de biliyoruz. Tek yaptığımız şey bu ülkeye demokrasinin kardeşliğin barışın adaletin hakim olmasını sağlamak. Ama onlar barıştan da korkuyorlar demokrasiden korkuyorlar adaletten de kardeşlikten de korkuyorlar.
 
Ülkenin HDP’ye ihtiyacı var
 
Bugün bu ülkede adaletin de, demokrasinin de, barışın da kardeşliğin de gerçekten yaşam bulması için bu ülkenin HDP’ye ihtiyacı var. HDP’de bunu bildiği için kendisini genişleten büyüten ve her geçen bu ülke tarihine adını yazdıran bir parti haline geldi gelmeye devam edecek. İki gün önce İstanbul’da Emek ve Özgürlük İttifakı'nın kurulduğu gün büyük bir coşkuyu ve heyecanı yaşadık. O sinerji Türkiye’nin her yerine moral verdi güç verdi enerji verdi vermeye devam edecek. Onunla sınırlı kalmayacağız. Bunun çok iyi bilinmesi lazım. İki gün önce deklare ittifak sadece 6 parti ile sınırlı kalmayacak. Bu ülkede ötekileştirilen, yok sayılan, inkar edilen, inancından, kimliğinden dilinden dolayı inkar edilen kim varsa onun ayağına gideceğiz. Onlarla birlikte olacağız ve onları da bu birlikteliğe mutlaka dahil edeceğiz. Çünkü halkın AKP’den kurtuluşu bu anlamda büyümekten genişlemekten geçiyor. Sadece Türkiye’deki sol ve sosyalist güçlerle değil Kütlerle büyük bir Kürdistani ittifakı en kısa zamanda kuracağız ve gerçekleştireceğiz.
 
Ülkeye hiçbir şey vaat etmiyor
 
HDP’nin Ekim ayı programlarında Kürdistani partilerle ve Kürt çevrelerle buluşmaları var. Kanaat önderlerimiz yöre derneklerimizle Kürdistani partilerle bu ülkede başka bir ittifakın da olduğunu Türkiye halklarına göstereceğiz. Kütlerle büyük bir Kürdistani ittifakı en kısa zamanda kuracağız. Bunun için bu ittifaklar çerçevesinde şimdiye kadar bize oy vermeyen bizim elimizi tutmayan başka partilere oy veren her bir yurttaşımıza mutlaka ulaşmak zorundayız. Bu işte sizlere düşüyor Adıyaman halkına düşüyor. Adıyaman’da HDP artık birinci partidir bunu görmemiz için bu buluşmaları mutlaka gerçekleştirmeliyiz emek vermeliyiz emeklerimizin karşılığını alacağımıza yürekten inanmalıyız. Bu ülkeyi yönetenlerin adı artık yolsuzluklarla çetelerle anılıyor. Bu ülkeyi yönetenlerin adı artık Türkiye‘deki işçi sınıfı ve çalışanları perişan etmekle anılıyor. Her yere gidiyoruz ve görüyoruz. İşçi perişan, esnaf perişan, kadınlara ve Kürtlere karşı büyük bir düşmanlık var. Gençler yarınlarını göremiyor, umutla yarınlarına bakamıyor. Bu ülkede hem gençlerin hem kadınların geleceğinin aynı zamanda işçinin emekçinin esnafın da geleceğini düşünen bir parti olarak AKP ve MHP iktidarı bu ülkeye hiçbir şey vaat etmiyor. Adıyaman halkı ve Adıyamanlı işçi bunu iyi bilir tütün üreticisi ve işçisi bunu iyi biliyor.
 
Tütün işçileri seçimde büyük bir ders verecek
 
Tütün işçilerinin yaşadığı sorunların takipçisi olacağımıza hem onlara söz verdim hem de Adıyaman halkına söz veriyorum. AKP hükümeti tütün üreticisinin ahının altında kalacak. Bir kadın arkadaşımız şöyle dedi; ‘Biz tütünle doğduk tütünle büyüdük tütünle gelin olduk tütünle öleceğiz, kefenimiz de tütün parasıyla olacak ama tütünden elde ettiğimiz para yok dedi. Adıyaman tek geçim kaynağı olan tütünün üzerine bile bu kadar çöreklenen ve kendi menfaati için tütün işçisini bu hale getiren, esnafı bu hale getiren AKP hükümetine hem tütün işçilerinin hem de esnafın seçimlerde vereceği büyük bir ders vardır. Buna yürekten inanıyoruz. Biz HDP olarak tütün işçilerinin esnafın sorunların burada yaşanan bütün sorunları TBMM’de gündem yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Araştırma önergeleri verdik kanun teklifleri verdik. Adıyaman’ın geçmiş dönem milletvekili sevgili Behçet Yıldırım verdiği önergelerle ve yaptığı çalışmalarla Adıyaman işçilerinin yaşadığı sorunları gündeme getirdi önerge verdi ama bütün bu önergeler AKP ve MHP oylarıyla reddedildi, çünkü işçilerin sorunlarının ortaya çıkmasını istemeyen bir iktidar var. Biz ne olursa olsun Adıyaman halkının tütün işçilerinin ve esnafın sorunlarını bin kez daha çözülene kadar mutlaka her platforma taşıyacağız.
 
Savaş sarmalınıza izin vermeyecek
 
Savaş politikaları iktidar eliyle tırmandırılıyor. Ülkeyi bir savaş konsepti bir adaletsizlikle anti demokratik yöntemlerle yönetmeye başladılar. Seçimlerde gideceklerini biliyorlar gidip de geri gelmeyeceklerini de çok iyi biliyorlar. Başta Adıyaman halkı olmak üzere Türkiye’nin her yerinde AKP’nin savaş konseptine de adaletsizliğine de hukuksuzluğuna da karşı çıkan milyonlar bu düzenin değişmesini istiyor. Her gün hakaretler yağdıranlar HDP’yi hedef haline getirenler kendi koltuklarını korumak için savaşa sarılanlar, bir gün Rojava’yı bir gün Yunanistan’ı tehdit edenler bilsinler ki Türkiye halkları, Kürtler ve Türkiye’de yaşayan bütün insanlar sizin savaş sarmalınıza asla izin vermeyecek.
 
4 duvar arasına sığamayacak kadar büyük bir parti
 
Bu ülkede savaşı istemeyen savaşa karşı çıkan milyonlarca insan var ve bu milyonlar bu ülkeye barışın adaletin demokrasini gelmesi için mücadele ediyorlar. Onlar ise yaptıkları tek şey tutuklamak HDP’yi hedef haline getirmek HDP ve Kürtlere saldırmak. Başka yaptıkları hiçbir şey yok. Bugün cezaevleri binlerce HDP ile dolmuş taşıyor bugün cezaevleri hasta tutsaklarla dolmuş taşıyor. Cezası bitenler bile serbest bırakılmıyor. Tam bir rehine siyaseti ve bu siyasetle tutuklama ile HDP’yi bitiririz yok olur. Oysa bilmiyorlar ki HDP ülkenin her yerinde ve ülkenin her yerinde yaşayan insanların yüreğinde beyninde yaşayan ve asla silinmeyecek bitmeyecek bir parti haline gelmiş. HDP 4 duvar arasına sığamayacak kadar büyük bir partidir. HDP kapısına kilit vurularak kapatılacak bir parti değildir. HDP cezaevlerinde Eş Genel Başkanları da dahil olmak üzere milletvekillerinin belediye eşbaşkanlarının cezaevlerinde olan bir partidir. Cezaevlerindeki hak ihlalleri yaşanan sorunlar HDP’nin birinci gündemlerinden biridir.
 
Böyle bir anlayış gitmeye mahkumdur
 
Tecrit, Türkiye’de bir zihniyet hali aldı. İmralı da sayın Öcalan’a uygulanan tecrit politikası Türkiye’nin her yerine yayılmış ve Türkiye’de her yerde tecrit politikası var. Düşünün bir insan cezaevinde ve uzun süredir ne ailesi ne avukatlarıyla görüşme yapamıyor. İşte Sayın Öcalan’la İmralı Cezaevi'nde yapılan son görüşmeden sonra üzerinden 2 yıla yakın zaman geçti. Hiçbir şekilde haber alınamıyor ve iletişim kurulamıyor. Bu ülkede kendi yasalarını bile uygulamayan kendi çıkardıkları yasaları bile tanımayan bir iktidar, böyle bir anlayış gitmeye mahkumdur. Türkiye halkları AKP ve MHP iktidarına mahkum ve mecbur olmayacaktır. Çünkü yeni bir ittifak bloku var yeni tercihler yeni siyaset alanları var. Bütün bunlarla birlikte önümüzdeki seçimlerde insanlar tercihini yapacaktır. Ya aydınlıktan yana yeni yarınlardan yana bir tecrit yapılacak ya da bu karanlık düzenin devamı için tercihte bulunulacak. Ama biz inanıyoruz Türkiye halkları aydınlıktan, barıştan, demokrasiden, adaletten ve yeni bir Türkiye’den yana tercihini mutlaka kullanacak ve AKP’yi mutlaka tarihin çöp sepetine gönderecek.
 
Adıyaman halkına inanıyoruz
 
Bugün Kobanê davasında arkadaşlarımız bir kez daha konuşuyor. Ben buraya gelirken sizin hemşeriniz sevgili Sırrı Süreyya Önder ile telefonla görüştüm, Adıyaman’a senin memleketine gidiyorum dedim. Kobanê kumpas davasında ifadesi olduğu için bugün buraya gelmedi ama benim adıma söz verebilirsin dedi en kısa zamanda sevgili Sırrı Süreyya Önder Adıyaman’a gelecek sizlerle birlikte olacak. Sevgili arkadaşlarım hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum hepimizin yolu açık olsun. Hepimiz kazanacağımıza büyük bir zafer kazanacağımıza yürekten inanalım buna göre çalışma yapalım. Adıyaman halkına inanıyoruz. Büyük bir performansla geçen dönemlere kıyasla çok daha yüksek oranda oy alacağımıza inanıyorum. Ama bunun için çalışmalarımıza devam edeceğiz gece gündüz çalışacağız kadınından erkeğine yaşlısından gencine hep birlikte çalışacağız ve büyük başarıyı hep birlikte elde edeceğiz. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum önünüzde saygıyla minnetle şükranla eğiliyorum.”
 
Buluşma, Kürtçe müzikler eşliğinde çekilen halaylar ile sona erdi.