Savaş, tecrit ve ekonomik krize çözüm: İktidar gitmeli

  • 09:03 29 Ocak 2023
  • Emek/Ekonomi
 
WAN - İktidarın savaş ve tecrit politikalarının derinleşen ekonomik krizden bağımsız olmadığını vurgulayan kadınlar, yeni bir seçimle birlikte çözümün, Kürtlerin birliği ve iktidarın değişmesiyle olabileceğini vurguladı. 
 
Yirmi yıllık iktidarın savaş politikaları, derinleşen tecrit ile büyüyen ekonomik krizin birbirinden bağımsız olmadığını dile getiren Wan’da kadınlar, yeni bir seçimle birlikte tek çözümün Kürtlerin birliği olduğunu vurgulayarak, iktidarın değişmesi olduğunu söyledi.
 
İktidarın yürüttüğü savaş politikaları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecrit ile büyüyen ekonomik krizin yanı sıra Kürt sorununa dair inkar ve imha politikası ile yeni bir seçim hazırlığı söz konusu. Bir yanda savaş politikaları, bir yanda da ekonomik kriz sonucunda  yoksulluk, işsizlik halkı nefes alamayacak duruma getirdi. Öyle ki sokakta halkın sorunlara dair tek umudu, seçimle birlikte iktidarın gitmesi. 
 
Wan’da Pazar alışverişi yapan kadınlara, krizin çözümünü sorduğumuzda verilen ortak cevap ise ‘iktidarın gitmesi’ oldu. 
 
‘Kürtler seçimler için birlik olmalı’
 
Pazar alışverişi için tezgahları tek tek dolaşarak fiyatları soran yurttaşlardan Reşide Kestan, “Her gün zam üstüne zam geliyor. Düzenli bir gelirim yok. Eve aylık 500 TL kira ödüyorum. Sobalı olduğu için yakacak kömürü taksitle alabildim. Hala taksitlerini ödüyorum. Bunun yanı sıra gelen elektrik, su faturalarını ödeyemiyorum. Artık bu zulmü kimsenin kabul etmemesi gerekiyor. Halkın bu zulme karşı artık ayaklanması gerekir. Kürtler bir daha farklı bir partiye değil kendi partilerine oy vermeleri lazım. Birlik olup seçimle birlikte bu zulme son vermeleri gerekiyor” dedi. 
 
‘Krizin çözümü iktidarın değişmesinde’
 
Fiyatların daha uygun olduğunu düşünerek pazara gelmeyi tercih eden yurttaşlardan biri de İclal Kırbaş. Krizin, tüm yaşamını etkisi altına aldığını ifade eden İclal, “Ekonomik kriz yemeğe yansıyor, gıdaya yansıyor, her şeye yansıyor. Halkın bu şekilde istedikleri şeyleri elde etmesi zor görünüyor. Siyaset ayağı da bunu çok etkiliyor. Doların yükselmesi de bunu etkiliyor. Birçok şey dışardan elde ediliyor. Dışa bağımlı yaşam bunun en büyük tetikleyicisi. Çözümü ise bu siyasetin bir değişikliğe gitmesidir. Hükümetin değişmesi gerekiyor. Yıllarca süre gelen bir sistem var ve sistem de bunu etkiliyor. İyi bir ekonomik sistem politikası yürütülmüyor. Bunun dışında halkın kendi üretimi artık  yok. Pahalılıktan dolayı halkın kendisi de artık üretemiyor. Halkın üretebilmesi için imkan sağlanması gerekiyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Karnımızı zor doyuruyoruz’
 
Bir evde 7 nüfus olduklarını ve sadece iki kişinin çalıştığını kaydeden Meryem Kaya da, her iki çalışanın da asgari ücretin altında aylık aldığını paylaştı. Meryem,“Bir şeylerden kısa kısa zar zor karnımızı doyuruyoruz. Tam anlamıyla bir kriz yaşıyoruz. Un torbasının fiyatı olmuş 500 TL, şekerin fiyatı olmuş bin TL. Ne alayım ne almayayım, geçimimizi zor sağlıyoruz. Ben pazara gelip saatlerce dolaşıyorum. Sadece yarım kilo domates, salatalık, biber alıp gidiyorum. Daha alacak eksiklerim var ama almadan eve geri dönüyorum” diyerek yaşadığı zorluğu dile getirdi. 
 
‘İktidar düşerse, kriz biter’
 
Her şeyin ateş pahası olduğunu söyleyen Eqlima Abi ise, “Elimi nereye uzatasam ateş pahası. Bu krizden dolayı hiçbir şey alamıyorum. Artık zamların haddi hesabı yok. Bunun önünü durdurmak gerekiyor. Buradan bütün halka sesleniyorum; önümüzde seçim süreci var. Bu sefer kimsenin AKP-MHP’ye oy vermemesi gerekiyor. İktidar düşerse bu kriz de düşer. Her şey de düzelir. Her şey de güzel olur” dedi.  
 
‘Krizin tek sebebi tecrit ve savaş politikaları’
 
Krizin en büyük nedeni olarak savaşa işaret eden Eqlima tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Kimyasal silah kullanımı insanlık suçudur. Buna sessiz kalan bütün devletler de suça ortaktır. Cezaevinde yıllardır tecrit altında olan Sayın Abdullah Öcalan’dan hiçbir haber alınamıyor. Yaşamına dair hiçbir haber yok. Durumu nasıldır, ne haldedir bilinmiyor. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle dışarda da hepimizin yaşamı da tecrit edilmiş durumda. Bizler de şu anda tecrit altındayız. Tecrit, savaş ve ekonomik krizin en büyük nedeni, savaşa yapılan harcamalardır. Hepsi de birbirini doğuran şeylerdir.”