‘Dilimiz varlığımızdır, varlığımıza sahip çıkmalıyız’
- 09:03 30 Ekim 2025
- Kültür Sanat
Şehriban Aslan
AMED - MED-DER kursuna giden öğrenciler, anadillerini öğrenmek için yıllardır emek verirken aynı zamanda asimilasyona karşı da büyük bir mücadele veriyor. Kursta eğitim gören öğrenciler, “Dilimizin gittikçe erimemesi ve yok olmaması için dilimize sahip çıkmalıyız. Dilimiz varlığımızdır, varlığımıza sahip çıkmamız gerekir” dedi.
Yıllardır Kürt halkına yönelik süregelen inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına karşı Kürt halkının direnişi devam ediyor. Kürtçenin konuşulmaması ve unutulması için büyük baskılar yapılırken, Kürtler bugüne dek buna karşı mücadele verdi. Verilen mücadelelerden biri, anadillerini öğrenmek için açılan kurslar. 2017 yılından bu yana anadilde kurs veren Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), yüzlerce öğrenciye anadilini öğreterek asimilasyona karşı büyük bir mücadele veriyor.
MED-DER’in kurslarına giden öğrencilerin çoğu, kendi anadillerini hiç bilmediklerini ve burada öğrendiklerini belirterek öğretmenlik aşamasına geldiklerini ifade etti.
‘Yaşamımın her alanında dilimi konuşuyorum’
Dil kursunda Kürtçe sınıfında öğrenci olan Songül Şık, 8 yıl önce de kursa geldiğini ve Kürtçeyi hiç bilmediğini söyledi. O dönem Kürtçe konuşma konusunda çok yetersiz olduğunu belirten Songül Şık, “Kursa başladım, bir süre geçti, ardından kayyum atandı ve Kürtçe kursları kapatıldı.
Kürtçeyi öğrenmiştim fakat o 8 yıllık sürede biraz zorlandım. Elimden geldiğince kendi anadilimi konuştum. Asimilasyona karşı çıktım. Yaşamımın her alanında Kürtçe konuştum. Nitekim şu an kurslarımız tekrar başladı ve kendimi daha iyi geliştirmek için yine kursa başladım” dedi.
Kürtçeyi öğrenmiştim fakat o 8 yıllık sürede biraz zorlandım. Elimden geldiğince kendi anadilimi konuştum. Asimilasyona karşı çıktım. Yaşamımın her alanında Kürtçe konuştum. Nitekim şu an kurslarımız tekrar başladı ve kendimi daha iyi geliştirmek için yine kursa başladım” dedi.
‘Dilimiz yoksa biz de yokuz’
Küçük çocuğuyla birlikte kursa gelen Songül Şık, “Çocuklarımızın kendi anadilini konuşarak büyümesini istiyorum. Çocuğumu da kendimle getirdiğim için bence benden daha iyi öğrenip daha iyi konuşacaktır. Evde onunla Kürtçe konuşuyorum. Buraya gelince de zaten Kürtçe konuşuyoruz, haliyle anadilini benden daha iyi öğrenecektir. Herkes diline sahip çıkmalı, dilimiz kimliğimizdir ve dilimiz yoksa biz de yokuz demektir. Kürtçe okullarımız ve kurslarımız daha da fazla olmalıdır” sözlerine yer verdi.
Kursa gelen bir diğer öğrenci Hamdiye Acer Güzel, okul öncesi öğretmenlik için Kürtçe kursuna geldiğini kaydetti. Hamdiye Acer Güzel, “Asimilasyon ve inkâra karşı ailelerin, başta da annelerin Kürtçe konuşması gerekir. Anadilimiz zaten resmiyette yok; bundan kaynaklı kendimiz çocuklarımızı eğitip anadillerini öğretmeliyiz. Aileler Kürtçe konuştuğu zaman zaten ister istemez çocukların bilinçaltında anadili yer alıyor. Ben anadilimi gayet iyi biliyordum çünkü ailede Kürtçe konuşuluyordu. Fakat kendi dilimizin tarihini daha iyi öğrenebilmek için 2010 yılında Kurdi-Der kursuna gitmeye başladım. Öğretmenlik aşamasına kadar da geldim. Öğretmenlik aşamasını bitiremediğimden şu an buraya kursa gelmeye başladım” şeklinde konuştu.
Çocuklarla Kürtçe konuşmayı ve ilgilenmeyi çok istediğinden kursa geldiğini ifade eden Hamdiye Güzel, kursu bitirmek için çok heyecanlı olduğunu kaydetti. Hamdiye Acer Güzel ayrıca, herkesin evinde çocuklarıyla anadilinde konuşması gerektiği çağrısında bulundu.
Varlığımıza sahip çıkalım
Dilimizin üzerindeki asimilasyon ve yasak kalkmalıdır. Kendi anadilimizde okullarımız açılmalıdır. Çocuklarımız dilleri konusunda hâlâ zorluk çekiyor. Aileler evlerinde, toplumda, yaşamının her alanında daima Kürtçe konuşmalıdır. Çocuklara baktığımızda anadillerini konuşamıyorlar. Dilimizin gittikçe erimemesi ve yok olmaması için dilimize sahip çıkmalıyız. Dilimiz varlığımızdır, varlığımıza sahip çıkmamız gerekir.”







