Gazetecilerin ‘telif’ davası görüldü
- 15:44 9 Aralık 2025
- Güncel
İSTANBUL - Gazetecilerin yaptıkları haberlerden kaynaklı aldıkları telif ücretinin suçlama konusu yapıldığı dava eksik hususların giderilmesi nedeniyle ertelendi.
Gazeteciler Erdoğan Alayumat, Tuğçe Yılmaz, Suzan Demir, Gülcan Dereli, Kemal Taylan Abatan ile çevirmen Serap Güneş ve sosyolog Berfin Atlı hakkında “örgüte yardım” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazeteciler ve avukatları duruşmaya hazır bulundu. Ayrıca duruşmayı dernek, sendika temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda gazeteci izledi. Gazeteciler yaptıkları haberlerden kaynaklı aldıkları telif ücretleri suçlama konusu yapılarak, yargılanıyor.
Duruşma kimlik tespitinin ardından başladı.
İlk olarak Berfin Atlı, telif ücreti nedeniyle yargılandığını, serbest gazeteci olarak birçok basın kuruluşuna telifli yazılar yazdığını ifade etti. Berfin Atlı, “777 Euro telif aldığım için yargılanıyorum. Bu, İstanbul’da tek bir kadının kirasını bile karşılamayan bir meblağ” ifadelerini kullanarak, beraat talebinde bulundu.
Gazeteciliğin sınırı
Gazetecilik mesleğinin kriminalize edildiğini ifade eden Erdoğan Alayumat, yaptığı bir haber karşılığında aldığı telif nedeniyle yargılandığını belirterek, suçlamaları reddetti. Dijital medya paylaşımları nedeniyle de yargılandığını ve paylaşımlarının haber niteliğinde olduğunu vurgulayan Erdoğan Alayumat, “Burada aslında gazeteciliğin sınırlarının kim tarafından belirlendiği yargılanıyor. Eğer yapılan haberler ve alınan telifler suç olarak görülüyorsa kimse gazetecilik yapamaz. Ben işimi bedava mı yapayım?” diye sordu.
Gazeteciler suçlamaları kabul etmedi
Serbest gazetecilik yaptığını savunmasında dile getiren Gülcan Dereli ise birçok yere telifli haber yaptığını vurgulayarak, “Haber yapmak, telif almak suç değildir. Bu da suç değildir” dedi.
Kemal Taylan Abatan, yaptığı haberler ve yazılar karşılığında telif aldığını, geçimini bu şekilde sağladığını söyleyerek, beraatını istedi.
Serap Güneş ise telif karşılığında çeviri yaptığını ifade ederek, suçlamaları kabul etmediğini ve beraatını talep ettiğini vurguladı.
Suzan Demir de 2008 yılından bu yana sinema eleştirileri yazdığını, gazeteci olduğunu dile getirerek, beraatını istedi.
“Bizim geçinebilmemiz için telifli haber yapmamız gerekiyor” diyen Tuğçe Yılmaz, gazetecilerin birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Kültür, sanat haberleri yaptığı için yargılandığının altını çizen Tuğçe Yılmaz, “Kendini feshetmiş bir örgüte üye olmakla yargılanıyorum, bu ironiyi de belirtmek isterim” diye belirtti.
‘Müvekkilim yalnızca gazetecidir’
Erdoğan Alayumat’ın avukatı, MLSA Hukuk Birimi’nden Hazal Sümeli, müvekkilinin ulusal ve uluslararası ajanslara haber yapan, ödüllü bir gazeteci olduğunu söyledi. Hazal Sümeli, “Müvekkilimizin aldığı telif ücretleri delil sayılıyor. Ancak bu ödemeler, dönemin asgari ücretine denk geliyor. 15 ay boyunca telif alan müvekkilim, bu gelirle hayatını sürdürmüştür. Müvekkilim yalnızca gazetecilik yapmış, yaptığı haberler karşılığında telif almıştır. Bu durumda ‘örgüte yardım’ yoktur. Çünkü ‘örgüte yardım’ gönüllü olmalıdır. Müvekkilim yalnızca yaptığı işin karşılığını almıştır. Ayrıca söz konusu örgüt kendini feshetmiştir” savunmasında bulundu.
Diğer avukatların da savunmalarının ardından karar için duruşmaya ara verildi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazetecilerin adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, ev baskınlarında el konulan dijital materyallerin geri verilmesine, yurtdışı çıkış yasağının ise devamına karar verdi. Duruşma eksik hususların giderilmesi için 17 Şubat 2026’ya ertelendi.







