İranlı kadınların direnişine destek: Kadın devrimi zamanı

  • 09:28 25 Eylül 2022
  • Güncel
 
BATMAN - Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesinin ardından yayılan eylemlere destek veren kadınlar “Yıkılmayacak hiçbir sistem yok” diyerek  kadın devriminin gerçekleşme zamanı olduğunu söyledi. 
 
İran’da Jîna Mahsa Amînî’nin “ahlak polisi” tarafından katledilmesinin ardından kadınlar öncülüğünde gelişen direniş giderek yayılıyor. Polis ve askerlerin zor kullanma, gözaltı, tutuklama ve saldırılarına rağmen halklar sokağı terk etmezken dünyanın birçok yerinde de destek eylemleri sürüyor. Bölgede ve ülkenin genelinde devam eden eylemlerde kadınlar, İranlı kadınların mücadelesine sahip çıktıklarını ve yanlarında yer aldıklarını ifade etti. 
 
‘Bizler açısından da motivasyon oldu’
 
İran’da yaşananların bir kadın kırımı olduğunu kaydeden yerine kayyım atanan Kızıltepe Belediye eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz, kadının yok sayıldığını, namus kisvesi altında katledildiğini söyledi. Nilüfer, “İran’daki mevcut rejime bakıldığında ne kadar ilkel olduğu görülüyor. Bu ilkel koşullarda bir kadın saçının teli göründü diye katledildi. Yaşanılanlara bakılınca aslında sözün bittiği yer diyorsunuz. Fakat İranlı kadınlar bu durumu kabul etmeyip sokaklara döküldü. Kadınların öncülüğünde olan bu isyan dünyaya bir nevi ışık oldu. Bugün İranlı kadınların özgürlüğünü ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı ile istemesi Kürt kadınlarının verdiği mücadelenin geldiği noktayı gösteriyor. İranlı kadınların şu an verdiği mücadele, ayağa kalkışı, sisteme karşı çıkışı bizler açısından da motivasyon oldu. Verdikleri mücadele haklı mücadeledir ve hep birlikte bu mücadeleye sahip çıkarak kazanacağız” dedi.
 
‘Takipçisi ve eylemcisi olacağız’
 
TJA aktivisti Zeynep Kıyar, Jîna Amînî şahsında İran’da bir kadın devriminin yaşandığını belirterek Kürt kadınları olarak bu devrimi desteklediklerine vurgu yaptı. Zeynep, “Molla rejimini biliyoruz. Kadınları ve toplumu idamla katleden 40 yıllık bir rejimdir. Molla rejimi Humeyni devrimi yapılırken de kadınlar öncülük etmişti. Eşarplar aslında protesto amaçlı kullanılmıştı ama bugün kadınlara dönük kullanılan bir silaha dönüştü. Protesto amaçlı kullanılan bir eşarp şu an başat rol oynayan durumda. Kadınların başörtülerini, yazmalarını yakması ve erkeklerin cennetine gitmeyeceklerini, kabul etmeyeceklerini söylemesi çok önemlidir. Temelde Ortadoğu’da ama bütün dünya coğrafyasında öncülük edebilecek bir devrim niteliğindedir. İran toplumu köklü bir toplum, devleti eski devlet olmasından kaynaklı da zulüm ve zalimkar bir sistem… Yıkılmayacak hiçbir sistem yok. Dönem kadın devriminin gerçekleşeceği bir dönemdir. Bu devrim başarılı olacaktır. Bizlerde takipçisi ve eylemcisi olacağız” sözlerine yer verdi. 
 
‘Gurur verici’
 
İranlı kadınların “Jin, jiyan, azadî” sloganını attığına değinen Zeynep, sloganın evrensel bir hal aldığını, Kürt kadın hareketinin sloganı olduğunu kaydetti. Zeynep, “Sloganın dünyanın neredeyse her yerinden kadınlar tarafından seslendiriyor olması bizim açımızdan gurur ve onur verici bir durumdur. Kadın devriminin olacağına inanıyoruz ve başaracağız. Zalimlere teslim olmayacağız” dedi. 
 
‘Kızımı katleden zihniyetle aynı’
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Binası’nda katledilen Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz da Jîna Amînî’ye ilişkin konuştu. Jîna’nın ailesine başsağlığı dileyen Fehime, Jîna’nın da cesaretli bir Kürt kadını olduğuna dikkat çekti. Kürt olduğu için Jîna’nın katledildiğini ifade eden Fehime, “Kadınlar öncülüğünde toplum İran’da ayaklandı. Sırf saçı dışarıda diye katledilmesi kabul edilemez. Benim Deniz’im de Jîna’yı katleden zihniyet tarafından katledildi. İkisi de kimliğinden kaynaklı katledildi. Kürt’üm diyen herkes zaten hedef haine geldi ve gelmeye devam ediyor. Katledenler cezasız kalıyor. Özgür olan kadını hiç kimse durduramaz. İranlı kadınlar, bugün ayağa kalktıysa hepimiz sahip çıkmalıyız. Jîna nasıl direndiyse biz de onun için, onun gibi olmalıyız” ifadelerini kullandı.   
 
‘Birbirimize destek vermeliyiz’
 
HDP Antalya il eşbaşkanı Hülya Hasbay ise, İran’da yapılan katliamın sadece bir kadına dönük değil, tüm kadınlara yapıldığına vurgu yaptı. Hülya, ardından şu ifadelere yer verdi: “Sadece kadının saçı göründü diye katledildi denilemez bu kadına olan bir düşmanlıktır. Ülkemizde de AKP ve MHP’nin kadınlara olan ortak düşmanlığıyla aynıdır. İran’da yaşananlardan kaynaklı ülkenin dört bir yanında eylemler yapıldı, kadınlar tepkilerini ortaya koydu. Bir kadın kendi iradesiyle ister kapanır, ister açılır bu kimseye bağlı değildir. Kimse kadının özgür iradesine kilit vuramaz, egemenliği altına alamaz. Bu zihniyete karşı omuz omuza birbirimize destek vererek üstesinden gelebiliriz.”