Tek geçim kaynağı hayvancılık olan berivanlar yaylalara çıkamıyor

  • 09:11 2 Ağustos 2022
  • Yaşam
 
Rabia Önver 
 
HAKKARİ - Yüksekova ilçesine bağlı Bilindbasan köyünde yaşayan ve askerlerin kötü muamelesiyle karşı karşıya kalan berîvanlar, yayla yasaklarının sürmesi halinde hayvancılığı bırakacaklarını söyledi.  
 
Türkiye’nin sürdürdüğü savaş politikaları sonucu bölge kentlerinde birçok yayla “özel güvenlik alanı” ilan edilerek yasaklandı. Yüksekova ilçesine bağlı 100 hanelik Bilindbasan (Güldalı) köyünde, tek geçim kaynağı hayvancılık olan köylüler şiddetlenen savaş ve yaylalara çıkış yasağı nedeniyle hayvancılık yapamaz hale geldi. 2014-15 yıllarında 503 kişilik nüfusa sahip olan köyde,  savaş politikaları sonucu 135 yurttaş göç etmek zorunda kaldı. Göç sonucu köyde nüfus 368’e indi.
 
Birçok yaylanın özel güvenlik alanı ilan edilerek yasaklandığı ve hayvanların otlanma alanlarının daralması nedeniyle koyunların yeteri kadar beslemediğini ifade eden berîvanlar, savaş politikalarına tepki göstererek bir an önce yayla yasaklarının kaldırılmasını istedi.
 
‘Kendi yaylalarımıza giremiyoruz’
Bilindbasan köyünde 28 yıldır yaşam sürdürdüğünü kaydeden berîvan Vahide Üstündağ, 200 yıllık köylerinde sadece hayvancılık yapıldığını söyledi. Çıktıkları yaylaların 6 yıldır yasaklandığına dikkat çeken Vahide, “Kendi yaylalarımıza girmemize izin vermiyorlar. Her yere karakol yapmışlar, her yerde askeri üs bölgesi yapılmış durumda. Tek geçim kaynağımız koyunlardır. Eğer hayvancılığı yapamazsak geçimimizi de sağlayamayız” diye belirtti. Yayla yasaklarına karşı olduklarını belirten Vahide,  yayla yasaklarının bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade etti.
 
‘Askerler çobanları dövüp eşyalarını ateşe vermişler’
 
Yasaklı bölgeye giren koyunları almaya gidemediklerini, gittiklerinde “yasak” gerekçesi ile askerlerin ateş ettiğinin altını çizen Vahide, hayvanları otlatan çobanların yaylalarda askerlerin şiddetine maruz kaldığını belirtti. Vahide, devamında şunları söyledi: “Askerler çobanlarımızı dövmüşlerdi, eşyalarını ateşe vermişlerdi. Çobanların kullandıkları ilaçları bile yakmışlardı. Yapılan zulümdür. Tek isteğimiz, yaylalarımıza gitmemize izin vermeleridir. Eskiden köyümüzde 20 bin koyun varken şimdi 10 bin kalmış sebebi de koyunlarımız yeteri kadar beslenememesi nedeniyle ölmesi.”
 
‘Yasaklar devam ederse koyunları satacağız’
 
Berîvanlardan Safiye Fırat ise yayla yasakları nedeniyle eşinin çobanlık yapmaya başladığını, buna rağmen geçinemediklerini belirtti. Yasakların sürmesi halinde koyunlarını satacaklarını belirten Safiye “Çobanlar 2 kilometre ileri gidince hemen ateş ediyorlar. Hayvanlarımıza bakmak ve geçimimizi sağlamak için bize yardımcı olmaları gerekiyor. Evimize gıda alamıyoruz, eğer çobanlık yapıp ve koyunlara bakamayacaksak geçimimizi nasıl sağlayacağız. Askerler, pancar toplamaya gittiğimizde bile engel olup, pancar torbalarımızı yere döküyorlardı” diye konuştu.
 
‘Kürtleri ölüme sürüklüyorlar’
 
Koyunları sağmaya gittiklerinde askeri üslerden kendilerine ateş açıldığını ifade eden Safiye, “Geçen günlerde askerler önümüzü kesti ve araçlarla koyun sağmaya gitmemize izin vermediler. Kürtleri bu şekilde yasaklarla ölüme sürüklüyorlar. Koyunlar yeterince beslenemedikleri için sürekli ölüyorlar. Geçenlerde yine çobanlarımızın bulunduğu alana top atışı yaptılar biri sağır oldu korktu ve mecbur kalarak çobanlığı bırakıp evine gitti” dedi.
 
‘Yasakların son bulmasını istiyoruz’
 
Tek isteklerinin yaylalarda yasakların bitmesi ve özgür bir şekilde yaşamak olduğunun altını çizen Safiye, “Eşim ve diğer çobanlar için çok korkuyorum. Her sabah inşallah başlarına bir şey gelmemiştir, öldürülmemişlerdir diye dua ediyorum. Yasakların son bulmasını istiyoruz. Çünkü ne pancar toplamaya gidebiliyoruz, ne de koyunlarımızı sağmaya rahat gelebiliyoruz. İçimizde bizi öldürecekler korkusuyla yaşıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.