Dehaklara karşı özgürlüğe… (1) 2025-03-13 09:03:19   Newroz ateşi: Direnişin ve özgürlüğün sönmeyen meşalesi!   Derya Ceylan    HABER MERKEZİ - Mezopotamya’dan günümüze, halkların özgürlük ve yeniden doğuş mücadelesinin sembolü olan Newroz ateşi, baskılara rağmen yanmaya devam ediyor. Kimliğin, direnişin ve toplumsal dayanışmanın en güçlü ifadelerinden biri olan bu ateş, özellikle Kürt halkı ve kadınlar için özgürlüğün meşalesi olmaya devam ediyor.    Newroz, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkasya halkları için yalnızca bir bahar bayramı değil, aynı zamanda yeniden doğuşun, özgürlüğün ve direnişin sembolü olarak kutlanıyor. Binlerce yıllık geçmişiyle Mezopotamya’dan Perslere, Kürtlerden diğer halklara kadar birçok kültürde yeni başlangıçların ve umutların habercisi olan Newroz, halkların kolektif hafızasında geleneksel ve politik anlamlar taşıyan güçlü bir bayram olarak varlığını sürdürüyor. Kürt halkı için ise Newroz, kimliğin, özgürlüğün ve tarih boyunca devam eden mücadelelerin en güçlü simgelerinden biri olmayı sürdürüyor.   Newroz dosyamızın ilk bölümünde, ateşin tarihsel ve kültürel anlamını, halkların özgürlük mücadelesindeki yerini ve özellikle kadınların direnişiyle nasıl bütünleştiğini ele alıyoruz.   Ateşin önemi    Ateş, insanlık tarihinin en eski ve en güçlü sembollerinden biri olarak, farklı kültürlerde gücü, arınmayı, yeniden doğuşu ve direnişi temsil ediyor. Mezopotamya, Pers ve Zerdüşt mitolojilerinde kutsal bir unsur olarak görülen ateş, zamanla halkların kimlik mücadelesinin de ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Özellikle Newroz ateşi, özgürlüğün ve direnişin en güçlü sembollerinden biri olarak yanmaya devam ediyor.   Orta Doğu halkları için Newroz ateşi, yalnızca baharın gelişini değil, aynı zamanda tarih boyunca devam eden baskılara karşı mücadelenin simgesini temsil ediyor. Kürtler, Persler, Afganistanlılar ve Orta Asya halkları, Newroz’u yeniden doğuşun, eski düzenin sona erip özgürlüğün filizlendiği bir gün olarak kutluyor. Ancak Newroz’un en belirgin toplumsal ve politik boyutu, özellikle Kürt halkı açısından ortaya çıkıyor. Kürtler için Newroz ateşi, yalnızca doğanın uyanışını değil, aynı zamanda kimliğin ve özgürlüğün sembolü olan bir başkaldırıyı temsil ediyor.   Bu direniş ruhu, kadınlar için de benzer bir anlam taşıyor. Tarih boyunca kadınlar, ateşin taşıyıcısı ve koruyucusudur; onun hem yaratıcı hem de yakıcı gücünü mücadelelerinde kullanıyor. Günümüzde ise Newroz ateşi, kadın özgürlük mücadelesinin ve ataerkil sisteme karşı başkaldırının bir simgesi olarak sahipleniliyor.   Ateşin Orta Doğu halklarındaki anlamı   Orta Doğu’da ateş, tarih boyunca tanrılarla iletişimi sağlayan kutsal bir unsur, kötülüklerden arınmanın ve aydınlanmanın kaynağı, aynı zamanda isyanın ve özgürlüğün bir simgesi olarak kabul ediliyor. Zerdüştlük, Mezopotamya ve Pers mitolojilerinde ateşin rolü, halkların kimliklerini ve toplumsal hafızalarını şekillendirmede önemli bir yer tutuyor.   Zerdüştlükte ateş   Zerdüştlük inancında ateş, Ahura Mazda’nın ışığını ve evrendeki iyiliğin sürekliliğini temsil ediyor. Zerdüşt tapınaklarında hiç sönmeyen ateşler, tanrısal bilgeliğin ve aydınlığın daimî varlığını simgeliyor. Bu inanış, Newroz’un da ateşle kutlanmasını ve kötülüğe karşı iyiliğin zaferini temsil etmesini sağlıyor.   Pers mitolojisinde ateş: Kawa’nın direniş alevleri   Newroz’un özgürlükle olan bağlantısı, en güçlü şekilde Pers mitolojisindeki Kawa efsanesinde ortaya çıkıyor. Zalim hükümdar Dehak (Zahhak), halkını yıllarca zulüm altında yaşatırken, Kawa adlı bir demirci halkı etrafına toplayarak ona karşı ayaklanıyor ve zalim kralı deviriyor. Zaferini büyük bir ateş yakarak kutluyor. Böylece ateş, baskıya karşı direnişin ve özgürlüğün sembolü haline geliyor.   Mezopotamya ve Sümer kültüründe ateş   Mezopotamya inançlarında ateş, bilginin ve medeniyetin kaynağı olarak kabul ediliyor. Tanrı Enki’nin insanlığa ateşi ve bilgelik sırlarını verdiğine inanılıyor. Bu yüzden Sümer tapınaklarında ateşin kutsal bir varlık olarak korunmasına büyük önem veriliyor. Bu anlatılar, ateşin yalnızca fiziksel bir element olmanın ötesinde, halkların kolektif hafızasında güçlü bir kimlik unsuru olduğunu gösteriyor.   Kürt kültüründe Newroz ateşi: Kimliğin ve direnişin ışığı   Kürtler için Newroz ateşi, yalnızca bir bayram ritüeli değil, aynı zamanda tarih boyunca maruz kalınan asimilasyon, baskı ve inkâr politikalarına karşı bir direnişin sembolü olarak varlığını sürdürüyor. Yüzyıllar boyunca farklı devletlerin egemenliği altında kimliği reddedilen, dili yasaklanan ve kültürel hakları ellerinden alınan Kürtler için Newroz, ulusal bilincin ve özgürlük talebinin en güçlü ifadelerinden biri olmaya devam ediyor.   Özellikle 20’nci yüzyılın ortalarından itibaren, Kürtlerin yaşadığı coğrafyalarda Newroz kutlamaları, devletler tarafından bir tehdit olarak algılanıyor. Kürt kimliğinin açıkça ifade edildiği, halkın bir araya gelerek kolektif bir bilinç oluşturduğu bu kutlamalar, sık sık yasaklarla, baskılarla ve şiddetle bastırılmaya çalışılıyor.   Özellikle 1992 Newroz’unda Şirnex, Cizîr ve Nisêbîn’de yaşanan katliamlar, Newroz’un Kürt halkı için bir başkaldırı ve direniş günü olarak hafızalara kazınmasını sağlıyor. Kürt halkı, her yıl baskılara rağmen Newroz’u kutlamaya devam ederek, bu günü bir isyan ve özgürlük mesajına dönüştürüyor.   Kadınlar için Newroz ateşi: Özgürlüğün kıvılcımı   Kadınlar, tarih boyunca ateşin taşıyıcısı ve koruyucusu oldular. Ateş, onların ellerinde hem yaşamı sürdüren bir unsur hem de zulme karşı başkaldırının kıvılcımı haline geldi. Kadın hareketleri, özellikle de Kürt kadınlar, Newroz ateşini erkek egemen sisteme karşı bir başkaldırının, kadın dayanışmasının ve özgürlüğün bir sembolü olarak sahipleniyor.   Kadınların Newroz’daki öncü rolü, bu bayramı sadece bir kutlama değil, patriyarkaya karşı bir mücadele alanına dönüştürüyor. Kadınlar, meydanları doldurarak, ateşin etrafında özgürlük şarkıları söyleyerek, halay çekerek ve direniş sloganları atarak kolektif bir güç inşa ediyor.   Bugün de Newroz, yalnızca baharın gelişini kutlamaktan öte, geçmişte yaşanan zulümlere karşı bir hatırlatma, kimliği sahiplenmenin ve mücadeleyi sürdürmenin en güçlü simgelerinden biri olmaya devam ediyor.   Newroz ateşi direnişin meşalesi olmaya devam ediyor   Newroz, tarih boyunca yalnızca baharın gelişiyle değil, halkların özgürlük mücadelesiyle de özdeşleşiyor. Her yıl yakılan Newroz ateşi, baskıya ve zulme karşı başkaldırının, kimlik mücadelesinin ve toplumsal adalet arayışının en güçlü sembollerinden biri olarak yanmaya devam ediyor.   Bugün hâlâ, baskıya, yasaklara ve tüm engellemelere rağmen Newroz kutlamaları sürüyor. Her yıl yakılan ateş, halkların özgürlüğe olan inancını temsil ediyor ve nesiller boyunca devam eden mücadelenin meşalesini taşıyor.   Newroz ateşi yanmaya devam ediyor!