Burası fakir mahalle!

  • 09:24 11 Şubat 2023
  • Güncel
Gülistan Dursun
 
HATAY - Depremde en ağır hasarı gören şehirlerden biri olan Hatay’da arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığı mahallelerde yurttaşlar kendi imkanları ile çıkardıkları cenazelerini kamyonlarla alıp götürürken, yardım gelmemesini de “Burası fakir mahalle” sözleriyle anlatıyor.   
 
6 Şubat günü merkez üssü Mereş Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan ilçeleri olan ve  10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yıkımın en ağır olduğu illerden biri de Hatay. Hatay’da depremin altıncı günü olmasına rağmen halen birçok mahalleye, sokağa ve köye arama kurtarma ekipleri girmemiş durumda. Enkaz altında binlerce yurttaş yaşam savaşı verirken geçen her saniye aleyhlerine işliyor. Enkaz başında bir nebze de umutla bekleyen yurttaşlar, dondurucu soğukta kendi imkanları ile kurdukları çadırlar ve enkazdan çıkardıkları odun parçaları ile ısınmaya çalışıyor. AFAD çadırlarının şehir merkezinden 20 kilometre uzaklıkta kurulmasından kaynaklı halkın ulaşma imkanı olmuyor. Öte yandan farklı bir alana çadır kurmak isteyen yurttaşlara da AFAD, “kalmadı, çadır yok” gibi cevaplar veriyor. Hastanelerin, belediye binalarının dahi yıkıldığı adeta taş üstüne taşın kalmadığı şehirde elektriğin, suyun, internetin ve şebekenin olmamasından kaynaklı da yurttaşların yaşama koşulları daha da zorlaşmış durumda. Kendi imkanları ile cenazelerini dışarı çıkaran yurttaşlar buldukları kamyon, motosiklet ile enkaz alanından uzaklaştırmaya çalışıyor. Ayrıca ölüm sayısının netleştirilemediği kentte, dışardan çok sayıda tabut da getiriliyor.  Yine çalışmalarda yer alan bir sağlık çalışanının aktarımına göre çoğunluğu Alevi olan Arsuz ilçesinde sadece bir vincin çalıştığını aktardı. 
 
Ben torunumu istiyorum…
 
Yaşlı gözlerle enkaz başında torunu ve damadını bekleyen bir yurttaş, “Ben damadımı ve torunumu istiyorum. Kaç gün oldu kepçe yok diyerek arama çalışması gerçekleştirmiyorlar. Canlı var dediler, gelip baktılar ondan sonra bıraktılar” diye tepki gösterdi. 
 
12 cenaze kamyon arkasına yüklendi
 
Yıkımın en fazla yaşandığı Emek Mahallesi’ne gidiyoruz. Burada yaşayan yurttaşların çoğunluğu Dom. Normal koşullarda da zor bir yaşamları olan Domlar deprem ile birlikte daha da zor bir yaşamla karşı karşıya kalıyor. Arama kurtarma ekiplerinin henüz girmediği mahallede 12 kişilik bir ailenin naaşlarının kamyon arkasına yüklendiğine şahit oluyoruz. Aynı zamanda mahalle halkının öfkesine de. Mahallede yaşayan ve evi yıkılan bir yurttaş, “Fakir insanlar burada, durumu olan insanlar ilk günden kaçıp gittiler. Biz kaç gündür kendi imkanlarımızla canlı insanları, çocukları, bebekleri enkaz altından kurtarıyoruz. Kaç gündür buradaki insanlar kendi imkanları ile kurtarmaya çalışıyor, bir tane bile yetkili yok” şeklinde konuşarak “Hani kentsel dönüşüm nerede?”  diye soruyor. 
 
‘Neden halkına sahip çıkmadın’
 
Enkaz altından halkın gösterdiği mücadele sonucunda kurtulan bir diğer depremzede de “Oy zamanı gelince oy isterler. Nerede buranın Belediye Başkanı, neden halkına sahip çıkmadın? Suyumuz, elektriğimiz yok. Biz insan değil miyiz? Vergi ödemedik mi biz? Yabancı ülkeleri de gördük böyle mi? 25 sene çalıştım ben, bunumu hak ediyorum. Ben bu vatanın evladıyım bunu hak etmedik. Hastaneye gidemiyoruz, ilaç alamıyoruz. İlk üç gün hiç kimse ziyaret etmedi. İki tane kız çocuğu çıkardık kendi elimizle gömdük” diyerek tepkisini dile getiriyor.   
 
 
Burası fakir mahalle…
 
O esnada bir diğer yurttaş ise ablasının enkaz altında olduğunu kimsenin kurtarmaya gelmediğini söyleyerek, “Burası fakir mahalle olduğu için kimse gelmiyor. Taş bulamadığımız için tahta ile mezarlarımızı kapatacağız” şeklinde yaşadıklarını anlatıyor. 
 
‘Bizi hep dışlıyorlar’
 
Depremzede Songül Taşdelen ise, altı katlı binanın ikinci katında oturduğunu ve kendi imkanları ile kurtulduğunu paylaştı. Songül, “Su, elektrik yok. Nerede devletimiz? 25 tane ölümüz var. Burası Domların bölgesi olduğu için bizi hep dışlıyorlar” diyor. Bir yurttaş da 3 cenazesinin enkaz altından çıkarıldıktan sonra kaybolduğunu belirterek, “Perişan haldeyiz. Tek başıma kaldım. Ben şimdi kime sığınacağım” diyor.    
 
3 gün boyunca aç susuz…
 
Depremzede Cansu Değirmenci de 3 gün boyunca aç susuz kaldıklarını söylüyor bize. Ayrınca şehirde çıkmak istediklerini ancak otogara gittiklerinde kendilerinden bilet ücreti istediklerini ifade ederek, “Hatay yerle bir oldu. Bizi buradan kurtarsınlar. Her şeyimiz enkazda kaldı, cebimizde beş kuruş yok. Nasıl ödeyelim bilet parasını. Üç gün boyunca dereden su içtik” yaşadıklarını özetliyor. 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!