Ortadoğu'da kadınların özgürlük yürüyüşü (3)
- 09:48 6 Mart 2019
- Dosya
Kadın gazeteciler: YPJ devrimde rol oynamadı aslında birebir kurdu
Ruhenda Amed- Sitêrvan Bêritan
HABER MERKEZİ - Ortadoğu'da Kürt kadınlarının direnişi ile DAİŞ'in sonunun geldiğini kaydeden kadın gazeteciler, "Yılın 365 gününü DAİŞ'in kadınlara yaptığı katliamlar ile geçirdik. Ve şimdi 8 Mart'ta kadınlar DAİŞ'i bitirdi haberi ile girmek muazzam bir şey. DAİŞ'siz bir 8 Mart'ı herkese kutluyoruz" dedi.
DAİŞ çetelerinin Suriye'de hakimiyetini sürdürdüğü son toprak parçası olan Dêrazor'un Hacin ilçesine bağlı Yukarı Baxoz köyünde artık sona gelindi. Bundan sonraki süreçte Ortadoğu'daki DAİŞ'in zihniyetinin silinmesine başlanacak. DAİŞ'e yönelik mücadelede basının rolü de azımsanmayacak boyutta. Ortadoğu'da Suriye ekseninde yaşanan gelişmeleri hakikatten ödün vermeden halka ulaştıran basın çalışanları, DAİŞ zihniyeti ve uzantıları ile halklar üzerindeki barbarlığı ifşa etti. Yıllardır DAİŞ'e yönelik direnişe ise şüphesiz ki kadınlar öncülük ediyor. Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan gelişmeleri ilk günden bu yana yakından takip eden kadın gazeteciler, DAİŞ'in yenilmesinde kadının rolü ve öncülüğünü değerlendirdi.
'DAİŞ'in sonunun başlangıcı aslında Kürtlere bulaşmalarıydı'
Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Cizre Fırtınası Hamlesi'ni birebir takip eden Gazeteci Medya Doz, DAİŞ'in sadece 2014 yılından itibaren ortaya çıkan bir oluşum olmadığının altını çizerek, DAİŞ'in köklü bir oluşum tarihi olduğunu belirtti. DAİŞ'in kapitalist devlet ve tekellerin bir kurgusu olduğunu söyleyen Medya, "Şunu diyebiliriz DAİŞ'in kurgulayan akıl tamamıyla bir erkek aklıdır. Ortadoğu'ya yönelmesinin sebebi de Ortadoğu gerçekliğinin bir kadın karakterli olmasıdır. DAİŞ çeteleri 4-5 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu düşünmek büyük bir yanılsamadır. Yıllarca Irak'ta, Musul'da ve İran'ın kimi kesimlerinde örgütlendiler. Farklı isimler altında varlardı zaten. DAİŞ'in sonunun başlangıcı aslında Kürtlere bulaşmalarıydı. Eğer DAİŞ Kürtlere ve coğrafyasına bulaşmasaydı bugün sonları çok farklı olabilirdi. DAİŞ'i Kürtlere yönlendiren de Erdoğan'ın aklıydı. Bu Erdoğan'a kısa vadeli zaman kazandırdı. Ama uzun vadede ise DAİŞ'i bitirdi. Bu gerçekliği böyle tanımlayabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Kürt kadınlarının direnişi ile DAİŞ'in sonunun böyle erken geldiğini kaydeden Medya, Kürt kadınların değerlerinin ayaklar altına alındığını gördükten sonra DAİŞ'i bitirmek için yemin ettiğini söyledi. Medya, bu yeminin Kürt kadınının intikamını alma yemini olduğuna işaret ederek "YPJ Kürt kadınlarının yeminiydi. Ve bu yemin kusursuz bir şekilde yerine getirildi. Bugün biz DAİŞ'in sadece fiziki bitişine tanıklık ettik, fakat zihniyetinin yüzyılları alacağını bilmemiz gerekiyor" dedi.
'YPJ özgür kadının isyanı diyebiliriz'
YPJ'nin sadece DAİŞ'e karşı kurulmuş birlik olmadığın altını çizen Medya, şöyle devam etti: "YPJ'nin bir ülke savunma pozisyonu vardı. Bunun için oluşturuldu. Bunun altında da özgür kadın kimliğini koruma, savunma ve geliştirme üzerine yapılandırıldı. YPJ'nin mücadelesini sadece askeri olarak ele almak doğru olmaz. YPJ'nin mücadelesi ideolojikti, stratejikti. Ortadoğu topraklarında Rojava Devrimi’ni gerçekleştirmeye sahipti. YPJ sadece DAİŞ'e karşı değil bütün erkek zihniyetine karşı bir mücadele yürüttü. Erkek akla karşı durdu. YPJ, özgür kadının isyanı diyebiliriz. YPJ, bütün dünyanın sempatisini kazanmış bir gerçekliğe sahiptir. YPJ, devrimde rol oynamadı aslında birebir kurdu. Çünkü kadının ruhunu uyandırabilen bir gerçeklik ancak devrim yaratabilir toplumlarda."
'Rojava modeli tüm dünyaya bir perspektif
Kuzey Suriye'de hayata geçirilen sistemi de değerlendiren Medya, bu sistemin bütün insanlık için olduğunu, herkese hakkının teslim edilebileceği, kadının bütün yaşamı örebileceği ve herkese hakkının verildiği bir sistemin mevcut olduğunu kaydetti. Medya, bu yönetim modelinin tüm dünyaya bir perspektif olduğunu ve bütün insanlığın bu yönetim modeline ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi. Medya, "Rojava'daki sistemde bütün insanların kendini ifade edebilme, kendi iradesini temsil etme imkanı var. Ve bu olanaklar muazzam olanaklar. Bütün yaşamı kadının örebileceği bir gerçeklik var mesela. Aslında herkese hakkını teslim edebileceği bir sistem. Yine halkların özerkliklerini kurabileceği ve yönetimini kendisinin yapabileceği imkanlar da sunuluyor. Bu yüzden bu modelin tüm dünyaya yayılması gerekiyor" dedi.
'8 Mart'a DAİŞ'siz girmek muazzam bir şey'
Bu 8 Mart'ın çok anlamlı olacağını dile getiren Medya, DAİŞ'in fiziken Ortadoğu topraklarından silineceği gerçekliği ile 8 Mart'ı karşılamanın Ortadoğu halkları için farklı bir anlam ifade ettiğini belirtti. DAİŞ'in bitirilmesi yanında kadınlarda bu başarı elde edilene kadar “neler kaybedildi” hüznünün de hakim olduğunu söyleyen Medya, "DAİŞ'e yönelik mücadelede herkes kendinden bir şey kaybetti. Kimi en yakın arkadaşını, kimi ailesini kimi komşusunu. Ve şimdi bu 8 Mart'a DAİŞ'siz girmek güzel bir duygu. Yılın 365 günü DAİŞ'in kadınlara yaptığı katliamlar ile geçirdik. Ve şimdi 8 Mart'a kadınlar DAİŞ'i bitirdi haberi ile girmek muazzam bir şey. DAİŞ'siz bir 8 Mart'ı herkese kutluyoruz" diye ekledi.
'YPJ eli ile kadının direniş tarihi kaleme alındı'
Ronahi TV sunucusu gazeteci Xezne Nebi de 2014 yılından bu yana kadın savunma birlikleri öncülüğünde kararlı bir direnişin ortaya konulduğunun altını çizdi. Xezne, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Kobanê'den Baxoz'a kadarki süreyi değerlendirirsek kadınların ilk kıvılcımı yaktığı sonucuna varabiliriz. Şuanda Baxoz'da tarihi bir direniş ortaya konuyor. Ve bu direniş tüm kadınlar için tarihi bir adım. Sadece Kürt kadınları için değil. Evet YPJ öncülüğünde başlayan bir direniş var. Fakat Kürt kadınlarının direnişi bunlarla sınırlı değil. Kürt kadınlarının köklü bir direniş tarihi var. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Kobanê'den şuan Arapların yaşadığı Dêrazor'a uzanan direnişte binlerce kadın DAİŞ'in elinden kurtarıldı. Ve buna da YPJ öncülük etti. Kesinlikle YPJ eli ile kadının direniş tarihi bir kez daha kaleme alınmıştır."
'Kadınlar tarihin beyaz sayfasının yazılmasına öncülük etti'
Bugün Baxoz'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın felsefesini edinen kadınlar ile DAİŞ'in yaymaya çalıştığı zihniyetin bir çatışması olduğunu söyleyen Xezne, kadınları sadece askeri açıdan tek değil siyasi ve toplumsal her açıdan tarihin bu yeni beyaz sayfasının yazılmasına öncülük ettiğini kaydetti. Xezne, 2014 yılından bugüne en önemli gelişmenin DAİŞ'in bulunduğu son kalenin düşmesi ile binlerce kadının kurtarılması ve Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için 119 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in eylemi olduğunun altını çizdi. Bu iki gelişmenin de Kürt kadının direniş mirasının devamı olduğunu vurgulayan Xezne, "Tüm dünyanın korkulu rüyası olan DAİŞ'in nasıl bitirileceği kaygısı Kürt kadınların öncülük ettiği direniş ile cevap oldu. Kurtuluş Kürt kadınların eli ile oldu. Bir diğeri de DAİŞ'in kara zihniyetine karşı tüm dünyadan enternasyonal fikir ile gelen kadınların YPJ çatısı altında bir araya gelerek birlikte mücadele etmesi oldukça dikkat çeken başka bir ayrıntıydı" dedi.
'Kadınların özgürlük ideolojisi kazandı'
Rakka, Tebqa ve Minbiç gibi Arapların yoğunlukta yaşadığı kentlerde DAİŞ çıkarıldıktan sonra yeni bir sistemin inşa edildiğini belirten Xezne, ideoloji, siyaset ve toplumsal tüm alanlarda kadınların aktif olarak çalışmalara katıldığını ifade etti. Xezne, DAİŞ zihniyeti etkisi altında kalan kadınların Kürt kadınlarının öncülüğü ile yaşamın her alanında aktif olarak katılımlarının sağlandığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Kuzey ve Doğu Suriye'de şuan halklar arasında güçlü bir birliktelik oluşturulmuş durumda. Kadınlar yaşamın her alanında aktif. Uluslararası arenada şuan diplomatik ilişkiler yürütecek konuma gelindi. İlham Ehmed bugün sadece kendisini değil tüm Kuzey ve Doğu Suriye halklarının iradesi olarak uluslararası arenada çalışma yürütüyor. DAİŞ'in bitirilmesinde en büyük rolü kadınlar oynadı. Bu yüzden bugün şunu diyoruz; Baxoz'da DAİŞ'e karşı kadınların özgürlük ideolojisi kazandı."
'Bu 8 Mart iki önemli gündem ile karşılanıyor'
Bu yılki 8 Mart'ı da değerlendiren Xezne, şunları söyledi: "Bu yılki 8 Mart iki önemli gündem ile karşılanıyor. Birincisi tecride karşı Leyla Güven öncülünde devam eden açlık grevleri, diğeri ise DAİŞ'in kadın eli ile bitirilmesi ve yenilmesi. Bu direnişlere kadınlar öncülük ediyor. Ve şuan Türkiye'de yaşanan gelişmeler ile burada Kuzey Suriye'de yaşanan gelişmeler birbiri ile bağlantılıdır. Bu yaşanan gelişmeler ile 8 Mart karşılanacak. Kadınlar şuan 8 Mart etkinliklerine devam ediyor. Bizim de takip ettiğimiz kadarıyla Efrîn'in burukluğu mevcut. Efrîn geri alınmadan da bu burukluğun bitmesine imkan yok. Kürt kadınları bugüne kadar elde ettiği başarıyı sadece kendi payı olarak görmedi. Bunu bütün dünya kadınları ile paylaştı. Bu 8 Mart'a kadınlar yine bu ruhu meydanlarda yaşatacak."
Yarın: Baxoz'da kurtarılarak Şengal'e ailesine götürülen Êzîdî kadın yaşadıklarını anlattı