Eşbaşkanlar deneyimlerini anlatıyor (1)
- 09:01 28 Mayıs 2020
- Dosya
Siyasette yeni bir soluk: Eşbaşkanlık sistemi
HABER MERKEZİ - Siyasi partilerde başlayan eşbaşkanlık sistemi, 2014 yılında yerel yönetimlerde de uygulandı. Eşbaşkanlık ile kadınlar siyasette daha aktif yer alarak sözlerini daha güçlü bir şekilde söyledi.
Eşbaşkanlık sistemi hayata geçirildiği günden bu güne kadar birçok kesim özellikle de iktidar tarafından hedef haline getirildi. 6 bölüm halinde hazırladığımız dosyada eşbaşkanlığı ve yaşamdaki somut oluşumunu, eşbaşkanlık yapan siyasetçiler anlatıyor. Dosyamızda Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Kuzey ve Doğu Suriye’den Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Eyşa Hiso ve Efrîn Yasama Meclisi Eşbaşkanı Hevin Reşid, Şengal Demokratik Özerk Yönetimi’nin ilk eşbaşkanı Riham Hico ile deneyimlerini ve eşbaşkanlık sistemini ele alacağız.
Siyasette yeni soluk
“Eşbaşkanlık” kavramı, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kuruluşundan sonra hayatımızdaki yerini aldı. Alışagelmişin dışında bir partiye iki lider başkanlık edecek ve bunlardan biri kadın olacaktı. Yönetimin paylaşıldığı bu ilk deneyimde Aysel Tuğluk eşbaşkan oldu. Aysel Tuğluk’un DTP’de ilk Eş Genel Başkan olarak göreve başladığı 2005 yılında, siyasette yeni bir soluğun ilk adımlarıydı. Her ne kadar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından eşbaşkanlık sistemi kabul görmese de fiiliyatta bu hayata geçirildi ve il ile ilçe örgütleri buna göre şekillendi. Eşbaşkanlık ile birlikte kadının siyasetteki rolü daha belirgin olarak kendini göstermeye başladı. Yüz yıl önce oy hakkı için direnen kadınlar, bu sefer de siyasette erkekler ile eşit söz sahibi olduklarını deklere ediyordu.
Adım adım siyasete
O yıldan sonra kadınlar artık siyasal alanda kendileri için bir yer ayırdı ve politikada sözlerini daha cesur söylemeye başladı. 2007 yılına gelindiğinde de Demokratik Toplum Kongresi (DTK) kuruluşunu ilan etti ve tüzüğüne eşbaşkanlığı koydu. 30 Ekim 2007’de kurulan DTK’nin ilk Eşbaşkanları ise Yüksel Genç ve Hatip Dicle oldu. Yine 2010 yılında da Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yaptığı olağanüstü kongrede eş genel başkanlığa geçti. BDP’nin Eş Genel Başkanlığına Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş seçildi. 2011 Genel seçimlerinde ise BDP 35 milletvekili ile Meclis’teki yerini aldı. Milletvekilleri daha sonra 2013 yılında Halkların Demokratik Partisi (HDP) çatısı altında birleşti. HDP’nin tüzüğünde de eşbaşkanlık yer aldı ve 27 Ekim 2013’te ilk Eş Genel Başkanlar Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü oldu.
2013 yılında eşbaşkanlık yasalaştı
2013’te PKK Lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan “Çözüm Süreci”nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından deklere edilen “Demokratikleşme Paketi” kapsamında eşbaşkanlık sistemi resmen kabul edildi. Cumhurbaşkanı, paketi açıklarken uluslararası örneklerin incelendiğini de beyan etmişti. Böylece partilerde Eş Genel Başkanlığın önü de açılmış oldu.
Yerel yönetimlerde eşbaşkanlığa geçildi
2014 yılına gelindiğinde ise 30 Mart Yerel Seçimleri için BDP fermuar sistemini hayata geçirerek eşbaşkanlığı yerel yönetimlere de taşıdı. Daha önce yüzde 35 (pozitif ayrımcılık) ve yüzde 40 (kota sistemi) uygulanmıştı. Fakat son kerte de yüzde 50 kadın temsiliyeti ve eşit temsiliyet hayata geçirildi.
Belediyelerde eşbaşkanlık ise 1985 yılında Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen ve 1988 yılında imzalanan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na dayanıyor. Türkiye bu anlaşmayı 1988 yılında imzalamış ve 1992 yılında da onaylanmıştır. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın “Yerel Makamların Görevleri İçin Gereken Uygun İdari Örgütlenme ve Kaynaklar” başlıklı 6. Maddesi’nde “Kanunla düzenlenmiş daha genel hükümlere hale getirmemek koşuluyla, yerel makamlar kendi iç idari örgütlenmelerini, bunları yerel ihtiyaçlarla uyumlu kılmak ve etkin idare sağlamak amacıyla, kendileri kararlaştırabileceklerdir.” düzenlemesi yer alıyor. Yine Anayasa’nın 127. ve 124. Maddesi’nde belediyelere yönetmelikler çıkarabileceği yetkisinin olduğuna yer verilir.
93 belediye eşbaşkanı tutuklandı
Belediyelerde de eşbaşkanlığın uygulanması ile iktidarın buna yanıtı gecikmedi. İlk olarak 2014’ün Ekim ayında Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin eşbaşkanlık uygulamasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Aynı mahkeme 7 ilçe belediyesinde de eşbaşkanlık’ uygulamasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararları aldı. Van 3. Bölge İdare Mahkemesi de İpekyolu Belediyesi'ndeki "Belediye Eşbaşkanları Çalışma Yönetmeliği" uygulamasıyla ilgili yürütmenin durdurulmasını karar verdi. Çözüm Süreci’nin bozulması akabinde 2016’da iktidar eşbaşkanlığı bahane ederek belediyelere bu sefer kayyımlar atamaya ve eşbaşkanları birer birer tutuklamaya başladı. HDP’nin 2019’da yayınladığı “Kayyım Raporu”na göre Eylül 2016’dan sonra 3 büyükşehir, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde ile toplam 95 belediyeye kayyım atandı. 93 belediye eş başkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi de tutuklandı.
Kadın eşbaşkanlar hedef alındı
Yine 2016’da HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Selma Irmak da tutuklanan vekiller arasında yer aldı. HDP ve DBP’nin il ve ilçe örgütlerinde yer alan eşbaşkanların çoğu bu süreçte tutuklandı. Tutuklanan eşbaşkanların çoğu kadındı.
Eşbaşkanlıkta ısrar
2019’a gelindiğinde de HDP 31 Mart Yerel Seçimleri’nde belediyelerde eşbaşkanlık uygulamasında ısrarcı oldu ve 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye kazandı. Eşbaşkanlık bir kez daha bahane edilerek HDP’nin 45 belediyesine kayyım atandı ve 25 belediye eşbaşkanı da tutuklandı.
Eşbaşkanlık her yere yayıldı
Baskı ve tutuklamalara rağmen Kürt siyasal hareketi tarafından hayata geçirilen eşbaşkanlık, zamanla sivil toplum örgütlerinde, sendikalarda ve siyasi partilerde de uygulanmaya başladı. Rojava Devrimi’nin yaşandığı 2012 yılından sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de de Demokratik Özerklik modeli ve tüm kurumlarda da eşbaşkanlık esas alındı. Yine Şengal’de 2014 DAİŞ saldırısının ardından halk özerk modelini hayata geçirdi ve eşbaşkanlık sistemine geçiş yaptı.
Tüm baskılara rağmen kadınlar uğruna büyük bedeller verdikleri ve mor çizgileri olarak gördükleri eşbaşkanlıktan vazgeçmiyor, siyaset alanında “ben de varım, söyleyecek sözüm var” diyerek mücadelesine devam ediyor.
Yarın: Tutuklu HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ eşbaşkanlığını anlatıyor...