İZMİR - Hasankeyf’in sular altında kalmasıyla Dicle Vadisi’nin tarihi kültürel ve ekolojik yapısı onarılmaz şekilde bozulacağını söyleyen EGEÇEP Dönem sözcülerinden Alime Yalçın, herkesi Hasankeyf’in korunması mücadelesine katılmaya çağırdı.

 

Hasankeyf’in Ilısu Barajı suları altında bırakılması girişimine karşı Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. “Hasankayf’e dokunma Dicle özgür aksın” pankartının açıldığı basın açıklamasında “Hasankeyf tarihtir, tarihime dokunma” sloganları atıldı. Basın açıklamasını EGEÇEP Dönem sözcüsü Alime Yalçın okudu. Çeşitli siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklamada Sokak Sanatçıları “Doğaya sesleniş şarkıları” şiarı ile müzik dinletisinde bulundu.

 

‘Hasankeyf için hala umut var’

 

Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Baraj Projesinin bir an önce durdurulması gerektiğini söyleyen Alime, 12 bin yıllık bir tarihe sahip Hasankeyf kentini ve Dicle vadisini kurtarmak için halâ umudun olduğunu söyledi. 10 Haziran’da gerçekleşeceği ilan edilen su tutma işleminin ertelenmesine rağmen projenin hala durdurulmadığını kaydeden Alime, bir açık hava müzesi özelliğini taşıyan Hasankeyf, tarih öncesi dönemlerden başlayarak Helenistik dönemden Büyük Selçuklular’a kadar pek çok farklı kültürün mirasını barındıran özgün bir doğal ve arkeolojik SİT alanı olduğunu belirtti.

 

‘Dicle Vadisinin ekolojik yapısı onarılmaz şekilde bozulacak’

 

Yörede yaşayan insanların tüm geçmişi ve geleceğinin de sular altında kalacağını söyleyen Alime, “Binlerce başka canlı da sular altında kalacak ya da göç etmek zorunda bırakılacak. Belki de henüz saptanmamış bazı endemik bitki türleri de sulara gömülecek. Kısacası Dicle vadisinin ekolojik, tarihi ve kültürel yapısı, onulmaz biçimde bozulacak” dedi.

 

’50 yıl sonra çamur dolacak’

 

Bazı yerbilimcilerin, “Ilısu barajının fay hattı üzerinde olduğu ve bu nedenle zeminin zayıf olduğu” yönündeki görüşlerinin önem taşıdığını aktaran Alime, depremlerin etkisinin büyük olduğunu, ömrü ortalama 50 yıl olan barajların çamur ile dolarak ömrünü tamamlayacağını belirtti. Alime, “Ilısu projesi, 2013 yılında ilgili idari mahkeme tarafından, ÇED hazırlanmadığı için durduruldu, ancak yasalar ve mevzuat değiştirilerek inşaata devam edildi. Hasankeyf’in, Allianoi gibi sular altında kalmaması için biz EGEÇEP olarak elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Hasankeyf, enerji bahanesiyle sermayenin para hırsına kurban edilmemelidir” diye belirtti. 

 

Alime, dünya kültür mirasının bir parçası olan Hasankeyf’in geleceğe taşınmasının, tarihsel bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, herkesi Hasankeyf’in korunması mücadelesine katılmaya çağırdı.

 

‘Hasankeyf’teki yangının araştırılması için izin verilmelidir’

 

Açıklamada söz alan HDP Ekoloji Komisyonu sözcüsü Turgut İner ise, Hasankeyf’in geçtiğimiz günlerde kimliği belirsiz kişilerce yakıldığını belirterek, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi tarafından yangını incelenmesi için izin verilmesi gerektiğini kaydetti.