Batman Hasankeyf Koordinasyonu: Kalede bir an önce incelemelere başlanmalıdır
- 10:12 25 Temmuz 2019
- Ekoloji
BATMAN - Batman Hasankeyf Koordinasyonu, geçtiğimiz pazar günü Hasankeyf Kalesi’nde yaşanan yangına ilişkin açıklama yayınlayarak, “Yangının yarattığı tahribatın ne düzeyde olduğunun tespit edilmesi amacıyla, konu ile ilgili bağımsız sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir heyetin bir an önce araştırma ve incelemelere başlaması gerekmektedir” dedi.
Batman Hasankeyf Koordinasyonu, Hasankeyf’in Ilısu Barajı suları altında bırakılması girişimi nedeniyle yaşanan doğa katliamına ve geçtiğimiz pazar günü Hasankeyf Kalesi’nde bilinmeyen bir nedenle çıkan yangına ilişkin açıklama yayınladı. Koordinasyon, “Hasankeyf yeterince acı çekiyor, daha fazla canı yanmasın” başlığıyla yayınladığı açıklamada, yirmiden fazla medeniyete beşiklik etmiş, Dicle Nehri ile bütünleşmiş, on iki bin yıllık insanlığın ortak kültürel mirası olan Hasankeyf’in, Ilısu Baraj Projesi’nin tehdidi altında olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Baraj projesinin fiziki çalışmalarından kaynaklı Hasankeyf’te yıkımlar gerçekleşmiştir. Baraj projesinin verdiği zararlar devam ederken, geçen pazar günü akşama doğru kalenin üst taraflarında, nedeni henüz belirlenemeyen bir yangın başlamış ve bu yangın gecenin bir vaktinde kendi kendine sönmüştür. Yaklaşık üç saat devam eden yangın Hasankeyf’teki tahribata tahribat katmıştır. Nerden ve nasıl ortaya çıktığı bilinmeyen yangın, kaledeki tarihi yapılara, mağaralara, eski mezarlara ve kültürel varlıklara gözle görünür şekilde zarar vermiştir. Ayrıca bu yangın canlı varlıkların yaşam alanlarını yok etmiştir. Bununla birlikte birçok canlı bu yangında yanmıştır. Yangın rüzgârın etkisiyle hızla geniş bir alana yayılmış ve yaklaşık 3 saat boyunca devam etmiştir. Bu süre zarfında yapılan müdahaleler çok yetersiz olmuş ve resmi yetkililer bu yangına seyirci kalmışlardır.
‘İtfaiye ile müdahalede yetersiz kalınmıştır’
Yanan alanlar, kale tarafında ve kayalık olduğundan dolayı bu alanlara ulaşabilen araç yolu bulunmamaktadır. Bundan kaynaklı itfaiye ile müdahale de yetersiz kalınmıştır. Tek bir itfaiye aracı ile müdahalenin yapıldığı yangına, havadan da destek sağlanması gerekirken bu konuda da hiçbir adım atılmamıştır. Yangından sonra yerinde incelemelerde bulunmak üzere Hasankeyf’e gidilmiştir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için kaleye çıkıp, yerinde inceleme yapılmak istenmiştir. Ancak arkadaşlarımız, güvenlik görevlileri tarafından engellenmiştir.”
Koordinasyon yangından sonra yapılan görüşmelerde ve incelemelerdeki bulgularını ise şu şekilde sıraladı:
“* Hasankeyf halkı; uzun yıllardır kalenin üst taraflarında böyle bir yangının olmadığını, buraya çıkmanın yasak olduğunu ve kaleye sadece firmada çalışan işçiler ile resmi yetkililerin çıkabildiğini aktarmıştır.
* Çıkan yangın sonucunda ne kadar bir alanın yandığı, tarihsel ve kültürel yapıların ne derecede zarar gördüğü bilinmemektedir. Bununla ilgili resmi kurumlar tarafından herhangi bir araştırma ve çalışma da başlatılmamıştır.
* Kaleyi mesken eden canlıların yaşam alanları yanmış olup, yanmış kuşlara rastlanılmıştır.
* Mağaralar başta olmak üzere alanda bulunan tarihsel ve kültürel varlıklar zarar görmüştür.
* Yangının yarattığı tahribatın ne düzeyde olduğunun tespit edilmesi amacıyla, konu ile ilgili bağımsız sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir heyetin bir an önce araştırma ve incelemelere başlaması gerekmektedir.”
‘Kamuoyu yaşananlar hakkında doğru bilgilendirilmelidir’
Koordinasyon, Ilısu Barajı’nın fiziki anlamda bitirilip, suyu bir an önce tutmayı planlayan iktidarın, Hasankeyf gibi on iki bin yıllık mirası ve medeniyetlere beşiklik etmiş bir yeri tüm itirazlara rağmen önemsememekte, dikkate almamakta ve yeterli duyarlılığı göstermediğini ifade etti. Koordinasyon son olarak şunları ifade etti: “Bu kadar yıkıma rağmen; Hasankeyf ile beraber kalan devasa büyüklükteki arkeolojik alanlar ve Dicle vadisi mutlaka kurtarılmalıdır. Yangından sonra resmi yetkilerin yaptığı ‘Hiçbir tarihi eser zarar görmemiştir’ açıklamaları kamuoyunu aydınlatmamıştır. Kamuoyunun, yangının sebebi başta olmak üzere yaşanan tahribat, tarihi eserlerin durumu, yanan alan büyüklüğü vb. konularda doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir. Ne yapılırsa yapılsın tarih severler, doğaseverler, kültürel ve yaşam alanlarını savunanlar olarak Ilısu barajı ve HES projesine karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.”