‘Karya medeniyeti üzerine kömür medeniyeti kuruluyor’
- 15:18 27 Temmuz 2019
- Ekoloji
MUĞLA - “Kömürsüz Muğla için” sloganıyla gerçekleştirilen halk buluşmasında, kömürün gerçek bedelinin doğa tahribatı olduğuna işaret edilirken, 880 adet sit alanının üzerinde yapılan maden çalışmalarının “Karya medeniyetinin üzerine kömür medeniyeti kurmak anlamına geldiği vurgusu yapıldı.
Muğla Çevre Platformu’nun (MUÇEP) “Kömürsüz Muğla İçin” başlığı ile düzenlediği halk buluşması Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonu’nda gerçekleşti. Avrupa İklim Ağı (CAN Europe), Milas Kent Konseyi, Türkiye Erozyonla Mücadele Ajansı (TEMA) ve 350.org’un katkı sunduğu halk buluşması yoğun ilgi ile karşılandı.
‘Kömürün gerçek bedeli doğa tahribatı’
Halk buluşmasında MUÇEP adına kısa bir açılış konuşması gerçekleştiren Zübeyde Abide Elbaşı’nın ardından CAN Europe Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli, CAN Europe tarafından bölgedeki termik santrallerin yarattığı zarara ilişkin hazırlanan raporu sundu. Sunumunda 1977’den itibaren hayata geçirilen termik santrallerle beraber başlayan mücadelenin hala devam ettiğini dile getiren Elif, yatırımcı gözü ile bakılan kömürün gerçek bedelinin doğa tahribatı, orman ekosisteminin bitmesi, ormandan geçinen bölge halkının mülksüzleştirilmesi ve yerinden edilmesi olduğunu belirtti.
‘Muğla’da toplumsal bir dönüşüm planlamasına gidilebilir’
Yatağan ve Kemerköy’de yer alan üç termik santralin ömrünü tamamlamasına rağmen devletten alınan teşviklerle santrallerin süresinin uzatıldığını, bu nedenle iş cinayetlerinin yaşandığını belirten Elif, Muğla’da toplumsal bir dönüşüm planlamasına gidilebileceğini kaydetti. Santrallerin doğaya olan bedelinin görmezden gelindiğini, eski kömür maden alanlarının gölleştiğini ancak içindeki suların niteliğinin araştırılmadığını söyleyen Elif, termik santrallerden çıkan cıva gibi zehirlerin doğaya karışarak besin zincirine eklendiğine dikkat çekti. “Önümüzdeki 30 yıllık süreçte Milas’ta 11 bin 200 hektar Yatağan’da 7 bin 250 toplamda 30 bin futbol sahası büyüklüğünde orman alanı tahrip olacak” diyen Elif, biyolojik çeşitlilik azalacağı tehlikesine işaret etti.
‘Yetkili kurumlar bilgi vermiyor’
Muğla’da önceki tarihlerde var olan suların yeraltı sularının sondajlarla çekilmesi sonucu yatağının değiştiğini veya kuruduğunu dile getiren Elif, MUÇEP ve Çevre Mühendisleri Odalarının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Etki Değerlendirme İzin ve Denetim Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğüne maden işletmeleri ve santrallerin verdiği zararlar ve işletme ruhsatları hakkındaki bilgi taleplerinin ise sonuçsuz kaldığını ifade etti. Yatağan’da havaizleme.gov.tr’den son üç yılın hava kalitesine ulaşmanın da mümkün olmadığını söyleyen Elif, Milas’ta ise hiç ölçüm yapılmadığını belirtti.
‘Santraller kapatılmazsa 5 bin 300 erken ölüm yaşanabilir’
Termik santrallerden çıkan tozun Fethiye, Datça ve Rodos Adasına kadar yayıldığın söyleyen Elif, “Sağlık etki modellemesine göre santraller yılda 280 erken ölüme neden oluyor. 1982-2017 yılına dek 45 bin insan ölümüne neden olan bu santrallerin ömrü uzatılınca 2043 yılına dek çevre yatırımları iyileştirilse bile 5 bin 300 kişinin daha erken ölümlerine neden olacak” dedi. Geçimini doğadan sağlayan yöre halkına santraller için yerlerinden edilerek travma yaşatıldığına, kültürel mirasın yok edildiğine dikkat çeken Elif, 2043’e kadar 30 bine yakın insanın doğrudan ve dolaylı olarak yerinden edileceğini söyledi.
‘Teşvikler santrallere aktarılıyor’
Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi’nin araştırmasına göre 880 adet sit alanının üzerinde yapılan maden çalışmalarının “Karya medeniyetinin üzerine kömür medeniyeti kurulduğu anlamına geldiğini” söyleyen Elif, bölgede yer alan stratonikea ve lagüna alanlarının UNESCO Dünya Mirası adayı olduğunu da sözlerine ekledi. Tüm termik santrallere dolar üzerinden sabit alım garantisi verildiğini, 2017’de sadece Muğla’daki 3 santrale 1.15 milyar lira teşvik verildiğini, zararların da devlet tarafından karşılandığını söyleyen Elif, kamu bütçesinden çıkan teşviklerin santrallere akıtıldığının altını çizdi.
Elif’in sunduğu raporun ardından bölge halkı ile yapılan röportajların ve uzman değerlendirmelerinin yer aldığı “Kömür Belası” adlı belgeselin gösterimi gerçekleştirildi.
Buluşma yarın da Yatağan ilçesinde Turgutköy Düğün Salonu’nda gerçekleşecek.