‘Kürdistan yangınlarla insansızlaştırılmak isteniyor’
- 09:07 31 Temmuz 2019
- Ekoloji
MARDİN - Bagok Dağı’nda yaşanan orman yangınlarının bölge illerinin her yerinde yaşandığını ve bu politikalarla bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini belirten HDP’li Pero Dündar, “Doğanın bile arasına ayrımcılık koyuyorlar. Kürdistan’ı ağaçsız ve insansız bırakmak istiyorlar” dedi.
Yaz ayının gelmesi ile birlikte bölgede ve Türkiye’de birden çok alanda orman yangını çıktı. Binlerce hektarlık alan yok olurken, bölge kentlerindeki yangınların en büyük sebebi askeri operasyonlar oluyor. İki gün önce Mardin’de bulunan Bagok Dağı’nda çıkan yangında yüzlerce hektarlık alan küle döndü. Köylerin de etkilendiği yangın bölgesinde incelemelerde bulunan
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekilli Pero Dündar, yangınların devletin ihmalkârlığı yüzünden çıktığını ve oluşan zararın tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
‘Kürdistan ağaçsız ve insansız bırakılmak isteniyor’
Kürt coğrafyasında her yaz uygulanan bu politikanın bu sene de kendini gösterdiğini dile getiren Pero, “Uzun bir zamandır Kürdistan bölgesinde bu yangınlar sürekli meydana geliyor. Mardin’de de bu yangınlar sık sık çıkıyor. Bunun nedeni de yaşanan çatışmalar. Neredeyse çıkan yangınların bütün nedeni bu. Kürdistan’ı ağaçsız ve insansız bırakmak istiyorlar. Topraklarına dönen insanların yeniden buradan gitmesini istiyorlar. Bunun araştırılması ve nedeninin ortaya çıkarılması gerek. Bu zararların da tespit edilmesi lazım” dedi.
‘Köylülerin uyarıları dikkate alınmadı’
Dağlık alanda çıkan yangının bir ihtimalinin de trafodan çıkan kıvılcım olduğunu söyleyen Pero, köylülerin daha önce defalarca
Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (DEDAŞ) giderek trafoların etrafının duvarla kapatılarak tedbir alınması gerektiğini söylediklerini aktardı. Uyarılara rağmen yüksek ve rüzgârlı bir alanda olan trafolarda hiçbir önlem alınmadığına dikkat çeken Pero, “En sonda da yangın iki gün önce Bagok’ta yaşandı. Ondan önce manastırda da zeytinlikler yandı. Çıkan bu yangının nedenlerinden biri devletin ihmalkarlığı ikincisi de yangının kaynağının bilinmemesi. Mesela çatışmada mı oldu bu yangın ya da başka bir şey mi kimse bilmiyor. Köylüler buralarda geçtiğimiz yıllarda da sürekli yangın çıktığı söyledi. Yangının olduğu köylerde elektrik yok. Kayyım zamanında yollar yarıda bırakılmış yapılmamış o yüzden itfaiyeler de çok zor koşullar altında çalışma yürütmüşler” diye konuştu.
‘Doğanın bile arasına ayrımcılık koyuyorlar’
Bölgede ekolojik sistemin yerle bir olduğunu ve meydana gelen zararın tespit edilmesi gerektiğinin altını çizen Pero, “Dün yangın sönmeseydi köylülerin evlerinin çoğu yanacaktı. Diğer yerlerde yangın çıktı mı hemen müdahale ediyorlar. Ama Kürdistan’da yangınlar çıkınca saatler sonra müdahale oluyor. Doğanın bile arasına ayrımcılık koyuyorlar. Yangından sonra Süryani köyleri hem maddi hem de manevi olarak çok büyük zarar gördü. Yangının önü alınabilirdi. DEDAŞ ve gerekli yerlerin bir önlem alması gerekiyor. Burada ekolojik sistem yerle bir oldu bu yangından sonra. ‘Kaç ağaç kül oldu?’ diye sorduğumuz köylüler, alanın çok büyük olduğunu ve bu sayıyı tespit edemediklerini söylediler” ifadelerini kullandı.