Ekolojist Derya Akyol: Doğaya karşı savaş, insanlığa karşı savaştır
- 09:06 5 Kasım 2019
- Ekoloji
MARDİN - Yapılan barajla birlikte 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf dışında Dicle Vadisi’nde de bulunan yüzlerce köy sular altında kalacak. Baraj yapımlarını değerlendiren Ekolojist Derya Akyol, “Doğaya karşı yapılan bu savaş aslında insanlığa karşı yapılan bir savaştır. Kürdistan da yapılan her baraj Kürdistan'ı insansızlaştırmak Kürtleri yok saymak adına atılan stratejik adımlardır” dedi.
Su tutmaya başlanması ile birlikte 12 bin yıllık Hasankeyf ve Dicle Vadisi dışında yüzlerce köyün sular altında kalacağı Ilısu Barajı nedeniyle köyler boşaltılmaya başlandı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün (DSİ) rakamlarına göre barajın geçeceği 199 köyden 85'inin tamamen su altında kalacağı belirtiliyor. 200 yerleşim yerinde 55 bin insan topraklarını kaybedecek, bunlardan 15 bini de göç etmek zorunda kalacak. İki köyün su altında kaldığı 5 tanesinin de barajın tamamen dolması ile birlikte sular altında kalacağı yerlerden biri de Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı çok sayıda köy.
Yurttaşlar büyük şehirlere ve ilçe merkezlerine göç ediyor
Dicle Vadisi’nde bulunan ve manzaraları ile görenleri kendine hayran bırakan iki köy Çelik (Çelika) ve Umutlu (Mişte), köylülerin evlerini boşaltması ile birlikte sular altında kaldı. Evlerin sadece çatılarının göründüğü köylerden göç etmek zorunda kalan yurttaşlar Dargeçit ilçe merkezi ve büyükşehirlere yerleşti. İki köy dışında vadinin aşağı taraflarında bulunan ilçeye bağlı Ilısu (Germav), Karabayır (Zengan), Kayapınar, Temelli (Amara) ve Kartalkaya (Liyan) köyleri de sular altında kalacak yerler listesinde yer alıyor.
Yeni keşfedilen tapınak da sular altında kalacak
Yine ilçeye bağlı köyler dışında geçtiğimiz günlerde arkeologlar tarafından sular altında kalacak olan Ilısu (Germav) köyünde keşfedilen 11 bin 300 yıllık bir tapınak da keşfedilmesi ile birlikte sular altında kalacak. "Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar" kapsamında Mardin Müze Müdürlüğü’nce 2012 yılında başlatılan arkeolojik kazı çalışması temelinde bulunan tapınağın dört stelinden üçünün günümüze kadar sağlam kaldığı öğrenildi. Kazı çalışmasında yer alan arkeologlar 80 metrekare büyüklüğündeki tapınağın Göbeklitepe ile benzer özellikler taşıdığını belirtmişti. Nasıl korunacağı henüz bilinmeyen tapınağın köyle birlikte kısa süre içerisinde sular altında kalması bekleniyor.
'Köylerde yaşanan göçler travmaya neden olacaktır'
Barajın Dicle Vadisi ve vadi çevresinde yaşayan köylülerde büyük bir tahribat yaratacağını ifade eden Mardin Ekoloji Derneği üyesi Derya Akyol, "Tüm bu tarihi yıkımlar ve baraj havzası etrafında gerçekleşecek fiziki etkilerin yanında, etkileri daha uzun vadeli devam edecek olan sosyo-kültürel değişimler ve göçün yaratacağı psikolojik etkiler daha büyük yıkımlara neden olacaktır. Hegemonik güçler tarafından göçe zorunlu bırakılmak da farklı psikolojik etkiler doğuracaktır. İnsan eliyle mekandan tüm yaşamıyla koparılan insanlar evini, arkadaşlarını kaybetmenin yanında, farklı bir havayı soluyacak olmaları bile travmalara sebep olacaktır" dedi.
'Bu savaş doğadan çok insanlığa yapılıyor'
Sular altında kalan köyler ile birlikte bölgede tarımın da yok olacağını söyleyen Derya, doğaya karşı yapılan bu savaşın en çok da insanlığa karşı yapıldığını belirtti. Derya, şöyle konuştu: "Dicle Vadisi etrafında konumlanmış olan birçok köyde geçimini tarımdan sağlayan üretici halkın metropollere veya en iyi ihtimal küçük kentlere göçüyle beraber tüketici konumuna geçerek ekonomik buhranlar yaşayacaktır. Bu projeyi kapsayan bölgede tarımsal faaliyetlerin en büyük yükünü de yine kadınlar üstlenmektedir. Doğaya karşı yapılan bu savaş aslında insanlığa karşı yapılan bir savaştır. Kürdistan’da yapılan her baraj Kürdistan'ı insansızlaştırmak, Kürtleri yok saymak adına atılan stratejik adımlardır. Bu şartlar altında insanlığı var etme ve yaşamı sürdürme güçleşecektir. Tüm bu koşullar değerlendirildiğinde; doğanın üzerinde var olan canlı veya cansız her varlık ile birlikte barış içinde yaşanması, doğa savaşlarının son bulmasını istiyoruz."