Ya Kanal Ya İstanbul: Yaptırmayacağız!

  • 19:32 19 Ocak 2020
  • Ekoloji
İSTANBUL - Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun, ‘Katili durduralım” sloganıyla gerçekleştirdiği panelde konuşan Prof. Dr. Asuman Yatkın “Katıl dur diyelim, gerekirse kepçenin önünde yatalım” derken, Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar ise, “ Bu bir rant ve imar projesidir”  dedi.
 
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, “ Katili durduralım” sloganıyla Küçükçekmece ilçesinde Sefaköy Kültür Merkezi’nde panel düzenledi. “ÇED onayı hukuk, bilim ve hak iradesinin çiğnenmesidir! Kanal İstanbul’u Yaptırmayacağız” pankartının açıldığı panelin moderatörlüğünü Koordinasyon üyesi Rüya Kurtuluş yaparken, Prof. Dr. Asuman Yatkın ve Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar da sunum gerçekleştirdi. Panele çok sayıda kişi katıldı.
 
Panel bugün katledilişinin 13’üncü yıldönümü olan Hrant Dink ve yaşamını yitiren tüm emekçiler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
 
Panel öncesi Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu üyelerinden Seda Elhan ve Kaan Meriç, Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleşmesi halinde yol açacağı sorunlara dikkat çeken kısa birer konuşma yaptı. Konuşma sonrası Koordinasyonun, projenin gerçekleşmemesi için gerçekleştirdiği eylemler ve yurttaşların projeye dair görüşlerinin yer aldığı gösterimi yapıldı.
 
‘Katıl dur diyelim, gerekirse kepçenin önünde yatalım’
 
Kanal İstanbul Projesi’nin Çevre Düzeni Planı’na aykırı yapılan bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Asuman Yatkın, kente en fazla zararı veren şeyin plansız imar projelerinin olduğunu vurguladı. Asuman, “Bu türden plan bütünlüğü bozucu üst kararlarla yapılan projeler çevresinde başka yeni yatırım ve yasadışı yapılaşmaları da tetiklemekte ve kentin kuzeyindeki hassas bölgelerini tahrip edici bir kısır döngüye neden olmaktadır. 08.09. 2012 tarihli Resmi Gazete’de ilan edilen 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile mülga 644 sayılı KHK kapsamında her tür ve ölçekteki planlamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilendirildi. Şu an yapılmak istenen proje ile içme ve kullanma suyu sağlaması yanında, yaşam kaynağı olan göller, barajlar ve sulak alanların işlerliği açısından vazgeçilmez olan havzalar, biyo çeşitlilik açısından büyük önem taşıyan ormanlar, işlevleri bozulmaması gereken en önemli doğal sistemleri oluşturmaktadır. Bu nedenle katıl durduralım, itiraz edelim, dava açalım, gerekirse kepçenin önüne yatalım” diye konuştu.
 
‘Bu bir imar ve rant projesidir’
 
Ardından konuşan ve Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar projenin gerçekleşmesi halinde yol açacağı ekolojik sorunlara dikkat çekti. Zerrin, Kanal İstanbul Projesi’nin rant ve imar projesi olduğunun altını çizerek, “Kızıyorum çok kızıyorum. Bu milletin önüne böylesi bir proje çıkarılır mı?” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Zerrin, şöyle devam etti: “Söylenen rakamlar insanın aklına yatmıyor gerçekten. Küresel ısınmanın bu denli gözler önünde olduğu bu süreçte böylesi sera gazına neden bir proje ile karşımıza çıkmaları gerçekten inanılmaz. Toplam 8 köprünün olacağı söyleniyor. Hatta bu köprülerden kimilerinin Boğaziçi Köprüsü’nden daha fazla olacağı söyleniyor. Özet olarak kanalın yaşama dayattığı olumsuzluklar, bahsedilen sözde yararlardan çok daha büyük önem taşıyor diyebilirim. Proje öncesi hazırlığın çok olmadığını görüyoruz. Maliyeti çok fazla. Ki bahse konu olan maliyetin 2 kata çıkabileceği de söyleniyor. Bu bir imar ve rant projesidir. Akıl alır şey değildir.”
 
Panel, katılımcıların Kanal İstanbul Projesi’ne dair fikirlerini söylediği forumun ardından son buldu.