İki ülke sınırının ortasında unutulmuş tarihi köprü!

  • 09:01 3 Mayıs 2020
  • Ekoloji
Rojda Aydın
 
ŞIRNAK - Tarihi Bafid Köprüsü, saldırılara ve tahribatlara rağmen günümüze kadar varlığını sürdürse de savaş nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda. 
 
Bafid veya Cezere-i İbni Ömer Köprüsü, asırların tahribatına rağmen harabeleri ile günümüze kadar ulaşabilmiş bir ‘hasret’ köprüsüdür. Kaynaklar eskiden Cizre şehrinin Dicle Nehri’nin kolları ile üç yönden çevrili olduğunu ifade ediyor. Dicle kıyısında bir ada konumu ile Cizre bir köprüler şehri olmuştur. Bu köprülerin en eskisi olan Bafid Köprüsü, doğuyu batıya, Cizre’yi Mezopotamya’ya diğer bir ifade ile Karda’yı Zabda’ya bağlayan ana geçit olarak yapılır. Maurice Sartre Romalıların ulaşım ağlarından bahsederken en çok köprünün Severan döneminde yapıldığını kaydeder. 
 
Asırlar boyu Dicle Nehri’ni geçmek isteyen Pers imparatorluk orduları stratejik olarak buradan, bu köprüden geçmeyi tercih ettiler. Köprü esas olarak IV. yüzyılda önem kazandı. Bu yüzyılda Bezabde, Roma ile Sasaniler arasında bir sınır kenti oldu. Hem Şahpur’un hem Constantius’un hücumlarına uğradı. Dicle’nin doğusuna Sasaniler hakim olurken batısına Romalılar hakimdi. Roma ile Persler arası savaş kayıtlarında Dicle üzerinde inşa edilmiş çok sayıda köprü mevcuttur. Birçok kaynakta Bafid Köprüsü’nün önce Romalılar tarafından inşa edildiğine dair işaretler yer alır. Suriye (Amadiye) halkı tarafından, “Cisr el-Romanî”(Roma Köprüsü) adıyla anılmakta.
 
Kaynaklar Pers İmparatorluğu’nun doğu, Roma İmparatorluğu’nun batı sınırı olmasından ve daha önce Dicle Nehri’nin doğusunda bulunmasından hareketle Bafid Köprüsü’nün esasen Sasaniler tarafından inşa edildiğini ifade etmektedir.
 
Köprü üzerinde on iki burç bulunmakta
 
Cizre ve Kuzey Suriye, sınırları arasında bulunan bu tarihi köprüyü Rojava halkı “Cisr el-Romanî”  olarak tanır. Köprüye ait olduğu sıkça tekrarlanan “Yafes” ismi ise eski bir geçmişe sahip değildir. Cumhuriyet’ten sonra her köye Türkçe yeni isim verildi. Köprü karşısında bulunan “Keserdela” Köyü’ne de Hz. Nuh ve oğlu Yafes’i yad etmek için Yafes ismi verildi. Köyün karşı kıyısında bulunduğundan dolayı köprüye de Yafes ismi ile anılmaya başlandı. Halk arasında yaygın bir inanışla öteden beri köprü üzerinde on iki burç bulunduğu rivayet edilmekte.
 
Ziyaret edilemeyen tarihi köprü
 
Bafid Köprüsü şu an Derik kentine bağlı Endiwer ilçe sınırlarında. Önceleri Osmanlı-Türkiye toprakları içinde bulunan köprü harabeleri, coğrafi erozyon sonucu Dicle Nehri macerasının yatak değiştirmesinden dolayı bugün Rojava toprakları içinde kalmıştır. Nehrin yöne Cizre’ye doğru olmuş olsaydı köprü bugün Türkiye sınırları içerisinde yer alacaktı. Suriye ve Türkiye arasında ki gerilimden dolayı ne buradan ne de Rojava’dan insanlar köprüyü ziyaret edebiliyor. Suriye ve Türkiye gerilimi olmadan önce bu tarihi köprü hem bir ziyaret yeri hem de bir piknik alanı olarak kullanılmaktaydı. Ama yaşanan gerilimden dolayı şuan hiç kimse tarihi köprüyü ziyaret edememekte. Bu tarihi köprü şuan kimsesiz kalmış durumda. Tarihi bir köprü sadece uzaktan bakınmakla yetiniliyor. Türkiye ve Suriye arasında gerilim olmadan önce tadilatın yapılması için Türkiye körünün kendi sınırları içerinde yer almasını istemiş, ama Suriye bunu kabul etmemiş.
 
Yıkılmakla karşı karşıya
 
Aynı zamanda, Dicle Nehri üzerinde bulunan Bafid Köprüsü harabe haline gelirken, yıkılmakla karşı karşıya. Öte yandan bırakılacak olan baraj suyunun ise köprüye zarar verebileceği söyleniyor.