EGEÇEP: JES şirketleri nereden cesaret alıyor?
- 12:27 3 Mayıs 2020
- Ekoloji
İZMİR - Aydın’da Maren Elektrik Şirketi’nin sondaj kuyusunda patlamaya neden olması hakkında açıklama yapan EGEÇEP, “Maren ve diğer JES şirketleri nereden cesaret alıyor?” diye sordu.
Ege Çevre ve Kültür Platformu, Aydın’da Maren Maraş Enerji Şirketi’nin bir sondaj kuyusunda bağlantı yapılırken patlamaya neden olması sonucu, jeotermal akışkanların evlere kadar ulaşması sonrasında yazılı basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasında Aydın Valiliğinin durumu “iş kazası” olarak nitelendirmesi eleştirilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Valilik göreve çağrıldı.
‘Vali görevini yapmıyor’
Aydın Valisinin meydana gelen patlamanın “bir iş kazası olduğu ve şirketin uyarıldığı” şeklindeki açıklamasıyla durumu ciddiye almadığını ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, “Oysa yapılması gereken ilk şey, derhal çok yönlü bir soruşturma başlatılması ve şirketin faaliyetlerinin soruşturma sonuçlanıncaya kadar durdurulmasıdır. Ayrıca, ÇED gerekli değildir belgesi olan KEN-1 JES’e bağlantı yapılmaya çalışılırken bu kazanın olduğunu açıklayan Vali, böyle sorumsuz bir müdahalenin, yeterli önlemler alınmadan nasıl başlatıldığı hakkında bir şey söylememektedir” denildi.
‘Hem işçiler hem yurttaşlar riske atılıyor’
Uzun süre kapalı kalan kuyularda gaz birikmesi olmasının en temel bilgilerden olmasına rağmen çalışanların bunları dahi bilmediği vurgulanan açıklamada, “Bu kadar bilgisiz personelle gerçekleştirilen çalışmaların, gelecekte çok daha büyük facialara neden olması ise hiç de uzak bir olasılık değildir. Hatırlanacağı üzere, Alaşehir Kemaliye’de oluşan bu tür bir patlama yüzünden çok geniş tarım alanları kullanılamaz hale gelmiş, çevrede geçimini tarımdan sağlayan köylüler büyük ölçüde mağdur olmuşlardı. Aydın’da da benzeri bir durumun yaşanmasını istemiyoruz” uyarısında bulunuldu.
‘Hukuk çiğneniyor’
EGEÇEP’in bileşeni olan Aydın Çevre Platformu’nun (AYÇEP) verdiği bilgiler şöyle:
“* Bu sondaj kuyuları için verilen ÇED gerekli değil kararı dört yıl süren davalar sonucunda iptal edildiği halde çalışmalar sürdürülmektedir.
* Bu sondajdan girdi sağlayacak olan Jeotermal Enerji Santralinin (JES) Çevresel Etki Değerlendirme Raporu, Aydın Efeler Belediyesi Yılmazköy Mahallesi sakinlerinden 40 vatandaşın açtığı dava sonucu iptal edilmesine karşın, sondaj devam etmektedir.
* Bu sondajdan, santrala akışkan taşıyacak boru hattının geçtiği güzergahın yasalara aykırı olmasına, vatandaşın karşı çıkmasına ve projeyle ilgili acele kamulaştırmanın mahkemece iptal edilmesine rağmen inşa edilmekte ısrarcı davranılmaktadır.
* AYÇEP’in, bu konularda verdiği dilekçelere yanıt bile verilmemektedir.”
‘Başka kazaların olması nasıl önlenecek?’
Açıklamada, Aydın Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dönük sorular ise şöyle sıralandı:
“* AYÇEP tarafından verilen bu bilgiler doğru mudur?
* Eğer doğru ise neden herhangi bir işlem yapılmamıştır?
* ÇED raporu ve acele kamulaştırma iptal edildiği halde, Maren Şirketi bu cesareti nereden bulmaktadır?
* Maren Şirketi’nin, açıkça suç oluşturan bu eylemlerine karşı adli işlem başlatılmış mıdır?
* Sahaya yayılan akışkan nedeniyle zarara uğrayan yöre halkının bu zararı nasıl karşılanacak ve bölge nasıl temizlenecektir?
* Bir daha benzer ve hatta daha büyük bir kaza oluşması nasıl önlenecektir?”
Vali ve bakanlık göreve çağırıldı
Açıklamada talep ve uyarılara da şöyle yer verildi:
“* Aydın yöresinde açılan yüzlerce jeotermal sondaj kuyusu ve çalışan jeotermal santrallar yüzünden başta incir ve zeytin olmak üzere yöredeki tarımsal ürünlerin ciddi zarar gördüğü artık bilinmekte iken, bunlara yenilerinin eklenmesine göz yumulmamalıdır.
* Öncelikle, ÇED raporu iptal edilmiş olan Jeotermal Enerji Santrali derhal durdurulmalı, buna bağlı açılan, açılacak olan ve açılmakta olan sondajlar derhal iptal edilmeli, bölge eski haline çevrilerek sahiplerine iade edilmelidir. Aksi taktirde, oluşacak tüm sağlık sorunlarından ve zararlardan ötürü topluma karşı sorumlu olacağınızı kamuoyu önünde bildiriyoruz.
* Mevcut jeotermal sondajların ve JES’lerin çevre ve insan sağlığına etkilerinin; içerisinde yöre halkının ve konuyla ilgili tüm disiplinlerden bilim insanlarının bulunduğu bağımsız bir heyet oluşturularak ayrıntılı bir şekilde incelenmesini, bu çalışmalar sonuçlanıncaya kadar tüm sondaj ve JES’lerin faaliyetlerinin durdurulmasını talep ediyoruz.
* Yöre halkının, jeotermal konusundaki hassasiyetlerinin göz önüne alınmasını, uluslararası sözleşmelere göre halkın istemediği bir işletmenin çalıştırılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve sizi, gereğini yapmaya çağırıyoruz.”