AMED - Pasûr ilçesinde bulunan Hasandin Yaylası'nda maden projesine karşı yapılan mitingde, “Yaşamımızı, yaylamızı kimseye vermiyoruz. Bir kazma bile vurulmasını istemiyoruz” denildi.

 

Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesinde bulunan Hasandin Yaylası’nda 6 mahalle ve onlarca mezrayı etkileyecek maden projesine karşı miting düzenlendi. İstanbul Kulplular Derneği (KULP-DER) ve Pasûr Hasandin Yaylası Koruma Platformu öncülüğünde yapılan mitinge Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), sivil toplum örgütleri, belediye eşbaşkanları ve ekolojistlerin yanı sıra bölge sakinleri de katıldı. Mitingde “Yaylamızda maden ocağı istemiyoruz” pankartı ve “Hasandin’de madene geçit yok”, “Hasandin İliç olmasın” ve “Doğama dokunma” dövizleri taşınırken, sık sık “Bijî berxwedana Hasandin” sloganları atıldı. 

 

‘Yaşam hakkını savunuyoruz’

 

Mitingde konuşan Amed Barosu'nun Çevre Komisyonu üyesi Ahmet İnan, maden faaliyetleriyle su kaynaklarının kurutulduğunu kaydetti. Madenlerin halkın geçim kaynaklarına ve çevreye zarar vereceği uyarısında bulunan Ahmet, “Burada yaşam hakkımızı savunuyoruz. Talan projeleriyle kimse kadim topraklarından kopartılamaz. Halkımızın yaşam alanını yok edecek maden projesine geçit vermeyeceğiz” dedi. 

 

Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu Eşsözcüsü olan Amed Baro Başkanı Nahit Eren ise “Sadece kendi yaşam alanlarımıza değil, hayvanların ve bitkilerin de yaşam alanına sahip çıkıyoruz. Burada yapılacak maden çalışmalarında kullanılan kimyasalların bütün Mezopotamya’ya dağılan Dicle Nehri’ni zehirleyeceğini biliyoruz. Geleceğimizi korumak için buradayız. Gerekirse her gün burada nöbet tutacağız. Burayı ekonomik ranta kurban etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Bir kazma bile vurulmasını istemiyoruz’

 

Ardından konuşan bölge sakinlerinden Ayten Ateş, “Burası yaşamımız. Burada dünyaya geldik. Anne, babamızın yerini kimseye vermeyeceğiz. Buraya maden girmesini istemiyoruz. Birileri zengin olsun diye 20 bin insanın perişan olmasını kabul etmiyoruz. Yaşamımızı, yaylamızı kimseye vermiyoruz. Bir kazma bile vurulmasını istemiyoruz” şeklinde konuştu. Behzat Cengiz ise “Buraya madenin girmesi yok olmamız demektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Hasandin Yaylası'nı sahipsiz bırakmayalım. Birlikte mücadele edelim, nefesimiz yok olmasın” çağrısında bulundu. 

 

İstanbul KULP-DER Başkanı İflahattin Aslan da “Nerede bu tür şeyler olursa, kimse kabul etmemeli. Bu maden projesinin yapılmasını istemiyoruz. Hasandin’i kurtarabiliriz” dedi. 

 

Eylem, çekilen halaylarla son buldu.