Yangın ‘geçti’ öfkeleri geçmedi!
- 09:01 25 Ağustos 2024
- Ekoloji
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - İzmir’deki yangınların üzerinden günler geçmesine rağmen yurttaşlar, mahallede hala duman kokuları ve isler arasında bir şeyler bulmaya çalışırken “yangını seyrettiler” dedikleri yetkililere de öfkeliler.
Ege Bölgesi’nde son zamanlarda art arda orman yangınları çıktı. Yandan dolayı büyük bir hasar yaşanırken doğa binlerce, milyonlarca canlı ile zarar gördü. Yangının yaşandığı yerlerden biri de İzmir Karşıyaka ilçesi Yamanlar Dağı Karatepe mevkiindeki. Burada ormanda 15 Ağustos akşamı çıkan yangın, hızlı bir şekilde büyümüş ve birçok alana yayılmıştı. Yaklaşık dört gün süren yangınlar, yerleşim yerlerine de sıçradı. Yangınlar sürerken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir İl Müdürlüğü, Karşıyaka, Bayraklı bölgesinde yangına yönelik durumu paylaştı. Açıklamada, Yamanlar mevkiinde, boşaltılan ev sayısının 87, yanan ev sayısının 16, tahliye edilen işyeri sayısının ise 45 olduğu ifade edildi. Yangının kontrol altına alınmasının ardından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yangından etkilenen bölgelerde yürütülen hasar tespit çalışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, yapılan ilk çalışmalar neticesinde İzmir'de 52 bina, 97 bağımsız bölümde incelemeler yapıldığı, 45 bağımsız bölümün yangından etkilendiği, ağır hasarlı, yıkık olduğunun tespitinin yapıldığı ifade edildi. 23 Ağustos tarihinde ise İzmir ve Aydın’da toplamda 10 mahalle afet bölgesi ilan edildi.
‘Kime konuşalım?’
Yangının kontrol edilmesinin ardından, yangından en çok etkilenen Bayraklı ilçesine bağlı Onur Mahallesi’ndeki kadınlarla görüştük. Hala yangın kokusunun yoğun olduğu mahallede, kadınların ve yurttaşların çok öfkeli olduğunu ve öfkelerinden kaynaklı konuya dair konuşmak istemediklerini öğrendik. Bunun sebebini sorduğumuz kadınlardan biri, “Çok konuştuk ama en sonunda buraya gelen yetkililerin bizim için hiçbir şey yapmayacaklarını öğrendik. Şimdi ben kime konuşayım?” dedi.
Mahalle halkı umutsuz
Yangının resmen seyredildiğini söyleyen kadınlar, yanan evlerinin bizzat kendi emekleriyle yapıldığını ve bu emeğin alınmayan tedbirler ve yetersiz müdahale nedeniyle yok olduğunu söylediler. Genel olarak tapu anlamında sorun yaşan mahalle halkı, iktidarın ve belediyelerin kendileri için bir şey yapmayacaklarına inanıyor. Yurttaşlar hala isli eldivenleri ve kıyafetleriyle evlerinden geri kalan parçaları el arabasına yükleyip çıkarıyor. Evleri yanan kimi insanlar mahalleyi terk etmiş bile.
Görüştüğümüz Elmas Çetin’in hem kendi evi hem de oğlunun oturduğu ev yandı. Tüm ailesiyle beraber diğer oğlunun evinde kalan Elmas, on beş kişinin küçük bir eve sığmaya çalıştığını söyledi. Yangına müdahalenin geç yapıldığını paylaşan Elmas, evlerinden bir iğne bile çıkaramadıklarını ifade etti. Elmas, kendisi ve evi yanan diğer insanlar için bir çare bulunması gerektiğini belirtti.
‘İtfaiye gelene kadar evimiz yandı’
Yangın anında evin içinde olduklarını paylaşan Elmas, o sırada oğlunun eve yangının sıçradığını haber ettiğini ifade etti. İçeride çocuklarının ve torunlarının olduğunu belirten Elmas, “Biz de içeriden çıktık ve evimizin yanışını seyrettik. Kimse yoktu. Oğlum tek başınaydı ama tek başına küçük bir hortumla ne yapılır ki? Oğlum, ev yanmadan önce pencereden dışarı baktığını ve ağaçlardan fırlayan kozalakların eve geldiğini söyledi. Evimizin arkasında tandırımız var. Oğlum bana ‘Anne kozalaklar tandıra geldi, ondan sonra da yangın eve sıçradı. Bunu gördükten sonra kaçtım’ dedi. İtfaiye geç geldi. Oğlum itfaiyeyi arayıp ‘evimiz yanıyor, yetişin’ dedi. Birçok kez aradık ama geç geldiler. Zaten itfaiye gelene kadar evimiz yandı” dedi.
‘Evden bir iğne bile çıkaramadık’
Oğlunun da kendisinin de evinin yandığını söyleyen Elmas, evlerin içerisinde bir iğne dahi çıkaramadıklarını dile getirdi. Elmas, “Çocuklarım için hazırladığım çeyizler vardı, eşyalarım çoktu ama hiçbir şey çıkaramadım. Çocuklarım uğraştı, çalıştı, bu eşyaları aldı ama biz bir iğne bile çıkaramadık. Bizim evlerimizi de yapmayacaklar. Belediye başkanı buraya geldi, bize geçmiş olsun dedi. Belediye başkanı, cumhurbaşkanına evlerimizin yerinin bize satılmasını ya da Cengizhan’da bulunan konutları bize vermesini söylediğini iletti. Ne yapacaklarını bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Uyumak için bile yerimiz yok’
Elma, “Biz, evlerimizin yerinin bize verilmesini, bize yardım edilmesini istiyoruz. Bize yardım edilsin ki kendimize ev yapalım. Daha kış gelmedi. On beş kişi biz evde kalıyoruz şu an. İki gelinim var, torunlarım var. Evde uyumak için bile yerimiz yok. Geceleri uyumak için akrabalarımızın evine gidiyoruz, sabah da bu eve gelip oturuyoruz. Çünkü kalacak bir yerimiz yok. Yani perişan olduk. Ne düzenli olarak banyo yapabiliyoruz ne de bir şey. Daha ne diyeyim? Sadece bize bir çare bulmalarını istiyoruz. Henüz kış gelmedi. Biz bu yaşta dışarıda kalıyoruz.”