İzmir’de direnen işçilere dayanışma ziyareti 2025-11-14 16:26:26     İZMİR – DEM Parti Kadın Meclisi, İzmir’de sendikalaştıkları için işten çıkarılan Temel Conta ve Digel Tekstil fabrikası direnişçisi kadınları ziyaret etti. Ziyarette konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Hiç kimse sizin makul işçiniz de olamaz, makul sendikalarınıza gitmek zorunda da değildir” dedi.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi, Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk’un katılımıyla, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Kadınlar ilk olarak parti binasına yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın ailesini, ardından Digel Tekstil ve Temel Conta direnişindeki işçi kadınları ziyaret etti.   ‘Kimsenin makul işçisi olmayacağız’   Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz’ı ziyaretin ardından kadınlar, Digel Tekstil direnişçilerini ziyaret etti. Alana “Digel işçileri yalnız değildir, dayanışmamız sizinle” yazılı pankartla gelen kadınlar sık sık “Digel işçileri yalnız değildir”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı.   Burada konuşan Halide Türkoğlu, tekstil sektörünün kadın emeği sömürüsünün en yoğun yaşandığı alanlardan biri olduğunu vurgulayarak, hakkını savunan işçilerin hem iktidarı hem de işverenleri rahatsız ettiğini belirtti. İktidarın, emekçiler üzerinden aslında "itaatkâr yurttaş" yaratmak istediğini ifade eden Halide Türkoğlu şöyle konuştu: “Hiçbir sermayedar, hiçbir iktidar bu hakkın gaspına yönelemez, bu hakkı işlevsiz hâle getiremez. Hiç kimse sizin makul işçiniz de olamaz, hiç kimse sizin makul sendikalarınıza gitmek zorunda değildir. Bugün sendikalaşma dediğimizde, emeğin ve ekmeğin hakkını savunmaktan bahsediyoruz. Bu mücadele sadece buradaki arkadaşlarımızın değil; hem ekonomide hem siyasette demokratikleşmenin adımlarıdır.”   ‘Tüm tekstil işçileri için kazanmak istiyoruz’   Ardından söz alan direnişçilerden Rümeysa Kişi, verdikleri mücadelenin yalnızca Digel için değil, tüm tekstil işçileri adına verildiğini belirtti. Fabrikada insan onuruna aykırı çalışma koşullarının dayatıldığını vurgulayan Rümeysa Kişi, şunları söyledi: “İşçilerin yüzde 85’i kadın. Digel işvereni bizi her şekilde sömürdü. Fabrikada taciz yaşandı; tacizi yapan kişi gönderildi ama yerine başkaları geldi. Her türden kadına yönelik tacizi ve sömürüyü yaşadık. Sendikalı olmak zorundayız. Sadece Digel’de değil, diğer fabrikalarda da bu tür olaylar yaşanıyor. Bu mücadeleyi çok onurlu buluyorum ve direnişimizden kazanımla çıkmak istiyoruz.”   ‘İnsan onuruna yakışır bir hayat talebi’   Daha sonra Temel Conta direnişçisi kadınlar ziyaret edildi. Kadınlar bu ziyarete de “Temel Conta işçileri yalnız değildir, dayanışmamız sizinle” yazılı pankartla katıldı. Alanda “Yaşasın kadın dayanışması”, “Temel Conta işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı. Burada konuşan grev sözcüsü Sinem Kaya, 340 gündür insan onuruna yaraşır bir yaşam talebiyle direnişte olduklarını söyledi. Kazanılmış sendika haklarının ellerinden alındığını belirten Sinem Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Diğer işçiler için de umut olduğumuzu düşünüyoruz. Kazanana kadar direneceğiz. Burada kadınlar çoğunlukta. Evimize nasıl sahip çıkıyorsak, grev çadırımıza da aynı kararlılıkla sahip çıkıyoruz. O yüzden burada zafer halayını çekeceğimiz güne inanıyoruz. Pes etmeden, halaylarla fabrikaya döneceğimiz günü bekliyoruz.”   Ziyaret, kadınların direnişçi işçilerle gerçekleştirdiği sohbetlerle devam etti.