‘Kayyım halkın iradesine darbedir’ 2024-11-22 15:25:21       ELIH- Kayyım atamasına karşı Êlih Emek ve Demokrasi Platformu’nun yaptığı açıklamada konuşan Genel İş Şube Eşbaşkanı Narin Erol, kayyımın en temel hukuk normlarını ayaklar altına aldığını belirterek “Kayyım halkın iradesine darbedir” dedi.   Êlih Emek ve Demokrasi Platformu, kayyım ataması ile halkın iradesinin gasp edilmesine karşı Yılmaz Güney Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Emekçilerin Gücü Haksızlıkları Yenecek, Adalet Kazanacak” pankartının açıldığı açıklamada Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası Genel-İş Şube Eşbaşkanı Narin Erol konuştu.   ‘İktidar, gasp etme eylemini alışkanlık haline getirdi’   Narin Erol, 4 Kasım 2024 tarihinde Elîh, Merdîn ve Xelfeti belediye eşbaşkanlarının görevden uzaklaştırılması ve yerlerine kayyım atanması ile iktidarın sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp edip ve bunu alışkanlık haline getirdiğinin anlaşıldığını dile getirdi. Narin Erol, “Bu da 2016 ve 2019 kayyım politikalarına devam edildiğini açıkça göstermektedir. Kuşku yok ki, demokratik toplumlarda yerel yönetimler demokrasinin omurgasını oluşturmaktadır. İktidar kayyım atama hukuksuzluğunu tahakkümünün bir parçası haline getirdiği günden beri demokrasi ve demokratik yaşamı hedef almaktadır. Bir ülkenin demokratik kurumlarının ve demokratik yaşamının kayyım atama tehdidiyle karşı karşıya bırakılması demokrasinin sürekli şekilde askıya alınması anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verdi.   ‘Kayyım halk iradesine darbedir’   Hiç kimsenin ülkede asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, halkın demokratik iradesine ipotek koymaya, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vurmaya, emekçiye mobbing uygulama, işten çıkarma, sürgün edilme, toplu sözleşme ve yasalarla güvence altına alınan hakların elinden alınmasına hakkı olmadığını belirten Narin Erol, “Kayyım halk iradesine darbedir, kayyım emekçiye darbedir. Defalarca kez haykırdık. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Emek ve demokrasi güçleri olarak; baskıcı, dayatmacı,  otoriter, halk ve emek karşıtı bu anlayışı sadece belediyelerde değil, yaşamın her alanında karşımıza çıktığı için çok iyi tanıyoruz. Emekçilerin emek ve yaşam mücadelesine darbe vurmaya çalışan kayyım rejiminin uygulamaları hukuk tanımaksızın sadece emekçileri değil tüm yaşamı hedef almıştır. Defalarca yaşadığımız kayyum atamalarında ortaya çıkan vahim tablo ortadadır” dedi.   ‘Kayyım en temel hukuk normlarını ayaklar altına aldı’   Narin Erol, belediyelere atanan kayyımların en temel hukuk normlarını ayaklar altına aldığını ifade ederek, “300 emekçinin görev yerleri değiştirilip kadro ve unvanları dışındaki birimlere sürgün edilmiştir. Engelli, hasta oldukları raporlarla tescil edilmiş emekçileri kendileri için çalışma koşulları elverişsiz, çalışma yürütemeyecek birimlere gönderilmeye zorlanmıştır. Kendi alanında uzman ve ihtisaslı olan arkadaşlarımızı kendince rencide edeceğini düşündüğü alakasız birimlere görevlendirmiştir. Siz bir sağlıkçıyı park temizliğine, bir sosyoloğu iç temizliğe, görme ve işitme engelli bir arkadaşımızı süpürgeye, inşaat mühendisini hayvan barınağına, müdür kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın özlük hakları yok sayılarak farklı ve alakasız birimlere görevlendiremezsiniz.   Sendikal izinler keyfi bir şekilde kaldırılmıştır. Kayyımın atandığı gün görev yerine gitmek isteyen kamu emekçileri ve işçiler engellenmiş, görev yerlerine giremeyen 46 kişi hakkında soruşturma açıldığı yapılan tebliğlerle anlaşılmıştır. Yerel yönetim emekçilerinin sendikal hakları yok sayılmış, imzalanan toplu sözleşmeler iptal edilmiş, görevden alma, sürgün, mobbing, sendikal ayrımcılık rutin hale getirilmiştir” dedi.    Mücadeleyi yükseltme mesajı verildi   Narin Erol, son olarak tüm hukuksuz uygulamalara karşı mücadelelerini yükselteceklerini belirterek “Değerli dostlar buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kayyım politikalarıyla neyi hedeflediğinizi biliyoruz. Halka hizmet eden emekçilere, işçilere karşı bir baskı unsuru oluşturulmak istendiğini, sendikalarımıza ve üyelerimize gözdağı verilmek istendiğini iyi biliyoruz. Tüm kamuoyuna sesleniyoruz. Belediyelerde yaşanacak işçi kıyımlarına karşı herkesi işçilerin, emekçilerin yanında olmaya, duyarlı olmaya davet ediyoruz. Tüm hukuksuz uygulamalara karşı mücadeleyi yükselteceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”