DEM Parti İzmir Kadın Meclisi 8 Mart startını verdi 2025-03-01 12:39:20       İZMİR – DEM Parti İzmir Kadın Meclisi, 8 Mart etkinliklerinin startını düzenlediği basın toplantısıyla verdi. Toplantıda, barışın önündeki engelin kaldırılması için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği vurgulandı.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yapılacak etkinliklerin başlangıcını, düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu. DEM Parti İzmir İl binasında gerçekleştirilen toplantıda, salona “Kadın özgürlük mücadelesiyle barışı örgütlüyoruz”, “Em bi tekoşîna azadîya jinan aştiyê rêxistin dikin” ve “Ma bi xoverdayîşê azadîya cinîyan aştiyê rêxistin kenê” yazılı pankartlar asıldı. Toplantıya DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ve çok sayıda kadın katıldı. Basın metnini, DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan okudu.   ‘Kadın özgürlüğü savaşsız bir dünyada mümkün’   Kadın özgürlüğünün savaşsız, şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünyada mümkün olduğunu ifade eden Fulya Erdoğan, şunları söyledi: “Bugün Ortadoğu’da süregelen savaşlar ve faşist rejimlerin kadınlara yönelik uygulamaları, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne sermektedir. Taliban’ın Afganistan’daki kadınları eve hapseden politikaları, İran’daki faşist Molla rejiminin kadınları idamla tehdit etmesi, Suriye’de iç savaş sonrası HTŞ’nin kadın haklarını yok sayan düzenlemeleri ve Türkiye’de kadın haklarına yönelik saldırılar, kadınların özgürlük mücadelesinin neden kritik bir noktada olduğunu gösteriyor. Kadınların haklarını hedef alan bu saldırılar, örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyütme gerekçemizdir. Kadınların eşit ve özgür bir yaşam kurması, sadece savaşın sonlanmasıyla değil, halkların ve kadınların tüm farklılıklarıyla birlikte özgürce yaşayabileceği bir toplumun inşasıyla mümkündür.”   ‘Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te Kürt sorununun çözümüne yönelik yeni bir barış çağrısı yaptığını hatırlatan Fulya Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bu çağrı, sadece Kürt halkı için değil, tüm halklar ve özellikle kadınlar için önemli bir anlam taşımaktadır. Öcalan, barışın ancak tüm halkların eşit, özgür ve adil bir yaşam kurmalarını sağlayacak bir sistemle mümkün olacağını vurgulamaktadır. Kadınların tüm kimlikleriyle özgürce yaşayabileceği, kendi haklarını savunabileceği bir toplum inşa etmenin yolu, tecritin son bulmasından geçmektedir. Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, yalnızca Kürt halkının değil, tüm halkların özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulamadır. Bu nedenle, tecridin kaldırılması ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, barış sürecinin önündeki en büyük engelin kaldırılması anlamına gelmektedir.”   Eşbaşkanlık vurgusu   Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, psikolojik ve toplumsal boyutlarıyla da kadınları hedef aldığını belirten Fulya Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kadınlar, erkek şiddetine karşı kolluk kuvvetlerine başvurduklarında çoğu zaman derdini anlatamaz ve bu da şiddetin devam etmesine yol açar. Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet vakaları her geçen gün artarken, bu şiddete karşı etkin bir hukuki düzenleme ve mücadele mekanizması bulunmamaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve 6284 sayılı yasanın hedef alınması, kadınların hayatını riske atan ciddi adımlardır. Kadınların siyasette eşit temsiliyeti, demokratik bir toplumun olmazsa olmazıdır. Kayyım uygulamaları, kadınların siyasetteki gücünü yok sayarak halkın iradesini çalmaktadır. Eşbaşkanlık sistemi, kadınların toplumsal yaşamda ve siyasette eşit temsiliyetini sağlayan önemli bir modeldir. Kayyımların, kadınların iradesini gasp etmesine karşı durmak, sadece kadınların değil, tüm halkların özgürlük mücadelesine destek olmak anlamına gelir.”   ‘Aile yılı adı altında kadınların yok sayılmasına karşı duruyoruz’   “Aile yılı” adı altında kadınların yok sayılmasına, eve ve aile içine hapsedilmesine karşı olduklarını vurgulayan Fulya Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Kadının özne olarak kabul edilmediği, aileye mahkûm edildiği bir düzende eşitlikten ve özgürlükten söz edilemez. Aile içinde tanımlanan roller, kadınları ekonomik bağımlılığa, erkek egemen tahakküme ve artan şiddete maruz bırakmaktadır. Kadını kamusal alandan, üretimden, siyasetten ve özgür yaşamdan koparan her politika, gerçekte onu daha güvencesiz ve korunaksız hale getirir. Bu nedenle, kadın özgürlüğü mücadelesini yalnızca hak talepleriyle değil, toplumsal yapıyı değiştirme iradesiyle de sürdüreceğiz. Kadınları aile içine sıkıştıran, toplumu erkek egemen yapılar üzerinden örgütlemeye çalışan politikalara karşı mücadelemizi büyüteceğiz.”   ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın barış çağrısını sahiplenerek birlikte yol alacağız’   Fulya Erdoğan son olarak şu mesajı verdi: “Kadınlar olarak, İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek hayatlarımızı tehlikeye atan, kadın düşmanı politikalara karşı sessiz kalmayacağız! Kayyımlara, aile içi hapis sistemlerine ve erkek egemen düzene karşı duracağız. 8 Mart, sadece kadınların değil, tüm halkların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesidir. Kadın özgürlüğü için daha güçlü bir mücadele verecek, Sayın Abdullah Öcalan’ın barış çağrısını sahiplenerek özgürlük ve eşitlik için hep birlikte yol alacağız. 8 Mart’ı, onurlu direnişin ve eşitlik mücadelesinin simgesi olarak karşılayacağız!”   Kadınlara 8 Mart çağrısı   Açıklamanın ardından konuşan DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, Türkiye’de ciddi bir kadın katliamının yaşandığına dikkat çekerek,“Kadın katilleri, erkek devletin kollamasıyla cezasızlık politikasıyla karşı karşıya. Erkeklerin, kadınlara ‘Seni öldürür, hiç yatmadan çıkarım’ dediği bir ülkede, kadın cinayeti davalarını takip ediyoruz. Bu 8 Mart, artık erkeklerin rahatça kadınları öldüremeyeceği bir dünyanın kurulması için mücadelenin yeni bir aşamasıdır. Kadınların barışı örgütlediği ve bu barışın kazanımlarıyla erkek şiddetinin meşruluğunu tamamen kaybettiği bir dünyaya adım atıyoruz. Bu nedenle tüm kadınları, 8 Mart’ta sokaklara çıkarak haklarına ve hayatlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu.    Toplantı, “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla sona erdi.