
‘Kadınların ve çocukların yaşam hakkı güvence altına alınmalı’

2025-05-06 13:32:28


	&nbsp;

	HABER MERKEZİ – DEM Parti Kadın Meclisi, İstanbul’da Bahar Aksu’nun katledilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Kadınların ve çocukların yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır” dedi.&nbsp;

	&nbsp;

	Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, son dönemde artan kadın katliamları ve çocuğa yönelik suçlara karşı yazılı bir açıklama yayımladı.&nbsp;

	&nbsp;

	İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 ile Lanzarote Sözleşmelerinin derhal uygulanması çağrısında bulunulan açıklamada, “Kadınların ve çocukların yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır” ifadelerine yer verildi.

	&nbsp;

	Açıklamada, İstanbul’da Bahar Aksu’nun katledilmesine dikkat çekilerek, geçmişte kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet suçlarına dair alınan yargı kararlarının bu tür katliamlarda etkili olduğu vurgulandı. DEM Parti Kadın Meclisi, Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’nın aldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulmasını ve bir çocuğa cinsel tacizde bulunan Halil Bilik hakkında verilen beraat kararını hatırlatarak, “Bu kararları verenler Bahar Aksu’nun ölümünden sorumludur” dedi.

	&nbsp;

	Hukuk sistemine tepki&nbsp;

	&nbsp;

	Erkek egemen yargı kararlarının kadın katliamlarını meşrulaştırdığı ve cezasızlık politikalarının yeni failler yarattığı vurgulanan açıklamada. “Cezasızlık politikası, kadın katliamlarının ve çocuk istismarlarının önünü açıyor” ifadesiyle mevcut hukuk sistemine tepki gösterildi. Açıklamada şu ifadelere de yer verildi: “Kadınların ve çocukların bedenini, yaşamını hedef alan; kadın katillerini ve çocuk istismarcılarını koruyan erkek egemen akla karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli, 6284 ve Lanzarote Sözleşmesi derhal uygulanmalı; kadınların ve çocukların yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır.”

	&nbsp;

	Açıklamada son olarak, adalet sisteminin eşit ve caydırıcı şekilde işlemesi gerektiği vurgulanarak, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin ancak siyasi irade ve yasal uygulamalarla önlenebileceği kaydedildi.

	&nbsp;

	&nbsp;