İHD’den 12 Eylül açıklaması: Onarıcı adalet sağlanmalı 2025-09-12 12:47:16     İSTANBUL – İHD’nin, 12 Eylül’ün  yıl dönümü dolayısıyla geçekleştirdiği açıklamada, “Darbe nedeniyle doğan zararlar giderilmeli ve onarıcı adalet sağlanmalıdır” mesajı verildi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 12 Eylül 1980 darbesinin 45'inci yıldönümü dolayısıyla Taksim'de bulunan eski TRT Radyosu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklayama İHD İstanbul Şubesi Başkanı Jiyan Tosun, Cumartesi Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP),  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Emek Barış ve Demokrasi Güçleri katıldı. Açıklamada, “12 Eylül darbesinin 45.yılında darbelere karşı demokrasiyi savunuyoruz” pankartı açıldı. Açıklamada basın metnini İHD İstanbul Şubesi Başkanı Jiyan Tosun okudu.   Türkiye’de Kürt meselesinin en temel sorunlardan biri olduğunu belirten Jiyan Tosun, Kürt sorununun şiddet ve güvenlik sorunu haline geldiğini vurguladı. Barış ve Demokratik Toplum sürecini anımsatan,  Jiyan Tosun, “Kürt meselesinin demokratik siyaset zemininde gündeme geldiği dönemde gerçekleşen 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi başta Diyarbakır Hapishanesi olmak üzere, siyasi mahpusların tutulduğu pek  çok hapishanede insanlık dışı işkenceler, idam ve tehditleriyle Türkiye’nin en temel meselesi olan  Kürt Meselesini şiddet ve güvenlik sorunu haline getirmiştir. Darbeden sonra altmış yedi kez kurulan hükümetler döneminde de ne yazık ki bu politikada ısrar edilmiş ve halen Kürt meselesi bu coğrafyanın en temel demokrasi ve insan hakları sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır.  Meselenin çözümü konusunda 2024 yılı Ekim ayında başlayan süreçte aradan geçen bir yılda PKK kendini fesih kararı almış, sembolik olarak silahların imhası töreni düzenlenmiş olmasına rağmen,  devletin güvenlikçi yaklaşımından halen ciddi değişimin olmadığını görmekteyiz. TBMM de kurulan  ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulması ve Kürt Meselesinin TBMM çatısı altında konuşulup çözüm aranması oldukça önemlidir. Kurulan komisyonun yasal güvenceye alınması, Uluslararası Çatışma Çözümü deneyimleri ve BM silahsızlanma ve Geçiş Dönemi Adaleti ilkelerine uygun mekanizmaların kurulması barışın inşası için oldukça önemlidir” dedi.    ‘İşkence ile öldürülenlerin hesabı sorulmadı’   Jiyan Tosun, “AKP hükümeti, uzun iktidar dönemi boyunca; çok kez Anayasa değişikliği paketi hazırlasa da darbecilerin çizdiği sınırları aşmayı asla göze alamadı. Darbelerle hesaplaşma popülizmi göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlandırıldı. İşlenen insanlığa karşı suçları göz ardı eden bu göstermelik yargılamada, işkence ile öldürülenlerin hesabı sorulmadı, gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır, Mahmut Kaya, Hüseyin Morsümbül, Nurettin Öztürk, Zeki Altunbaş, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Hayrullahoğlu,  Maksut Tepeli ve idam edildikten sonra bedenleri kaybedilen İlyas Has ve Veysel Güney için adalet arayışına dahi girilmedi. 12 Eylül zihniyetinin yarattığı 90’lı yıllar kâbusu ve 12 Eylül 1994 günü Kenan Bilgin’in kaybedilmesi ile darbe arasında bir bağ kurulmadı. 12 Eylül döneminde ağır insanlık suçlarının yaşandığı Diyarbakır Hapishanesi’nin Hafıza Müzesi olması talepleri halen karşılanmış değil” şeklinde konuştu.   ‘Hak ve Kararların tanınması gerekiyor’   15 Temmuz darbe girişimine de dikkat çeken Jiyan Tosun, “16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği, 31 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe giren ve OHAL yetkilerinin devamını sağlayan 7145 sayılı torba kanun, 25 Ağustos 2018 den başlayarak Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray buluşmalarına getirilen yasaklar ve devamında 2020 yılında çıkarılan yeni Bekçiler Kanunu, Çoklu Baro Yasası, Sosyal Medya Sansür Yasası, Ceza İnfazında eşitsizliği derinleştiren ve işkenceye zemin hazırlayan, sivil toplum örgütlerine kısıtlamalar getiren yasal düzenlemeler, 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, seçilmiş belediye başkanlıklarına kayyım atama uygulaması,  ulusal ve uluslararası yargı organlarının kararların tanınmaması ve hak ve özgürlüklere getirilen yasak uygulamaları ile 12 Eylül’ü daha da pekiştirdi” diye belirtti.   ‘Zararları giderecek onarıcı adaleti sağlanmalı’   Anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Jiyan, halkın hukuk güvenliğinden yoksun bırakıldığını paylaştı. Jiyan Tosun, son olarak şunları dile getirdi: Toplumda hak ihlallerinin günden güne artığına işaret eden Jiyan Tosun, Hukukun siyasallaştırılması 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla zirveye çıkmış, o tarihten sonra da CHP’li belediye başkanlarına yönelik yargı ve idari baskılar, tutuklamalar hız kesmemiştir. Son olarak Siyasal Partiler Kanunu, Seçim kanunu ve Yüksek Seçim Kurulu Kanunu askıya alınarak Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığına kayyım atanmıştır.  Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bu yapılanlarla kalıcı bir otoriter rejimin yapılandırıldığından söz ediyoruz. Bir defa daha hatırlatıyoruz; Darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, hak ihlallerine neden olan yasaları tüm sonuçları ile ortadan kaldırmak.  Darbecileri ve darbe sürecinde işlenen suçları cezalandırmak, darbe nedeniyle doğan zararların giderimini de kapsayacak şekilde onarıcı adaleti sağlanmalı. Hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek ve baskıdan kurtarmak, demokratik ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa yapılmalı.”