‘Nagihan’ın kalemini yerde bırakmayacak milyonlarca kadın var’
- 18:10 4 Ekim 2024
- Güncel
WAN – Gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilişinin 2’nci yılında düzenlenen anma programında konuşan DEM Parti Wan Milletvekili Pervin Buldan, “Biz kadınlar olarak Nagihan’ın ‘jin jîyan azadî’ felsefesiyle büyüdüğünü ve bu felsefenin onunla birlikte milyonlarca kadın tarafından sürdürüldüğünü hiçbir zaman unutmayacağız. Nagihan’ın kalemini yerde bırakmayacak milyonlarca kadın var” dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Gazeteci-yazar Nagihan Akarsel’in Silêmanî’de bulunan evinin önünde suikast sonucu katledilmesinin 2’nci yılı dolayısıyla anma programı düzenledi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçe binasında düzenlenen programa, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), DEM Parti il ve ilçe yönetimleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma Derneği (MEBYA-DER), DEM Parti Gençlik Meclisi, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, DEM Parti Wan milletvekilleri Gülcan Kaçmaz Sayyigit, Zülküf Uçar ve Pervin Buldan’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Programın yapıldığı salona "Nagihan yoldaşı sevgi ve minnetle anıyoruz" pankartı asılırken, salon Nagihan Akarsel’in fotoğraflarıyla donatıldı. Fotoğrafının konulduğu sehpaya kırmızı güller bırakıldı.
‘Nagihan, özgürlük mücadelesine hayatını adadı’
Programda konuşan MKG üyesi Öznur Değer, iki yıl önce bugün Nagihan’ın katledildiğini hatırlattı. Nagihan’ın katledilmeden önceki süreçten bahseden Öznur, “Nagihan yoldaşın duruşuna, kişiliğine, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ perspektifine, kadın özgürlükçü paradigmaya yaklaşımına, katkısına, insanlara yaklaşımına bakacak olursak katledilme nedeninin çok somut bir şekilde görüleceğini anlayabiliriz. Nagihan yoldaş, gençliğinden bu yana özgürlük mücadelesine hayatını adamış bir arkadaşımızdır. Kadının hakikate bakış açısı, kadının toplumsal normlarda zincirlere bürünmüş halini kırmak için; köleleştirilen, eve hapsedilen kadını ve kadına yönelik algıları bertaraf etmek için özgürlük çıkışı ile yönünü Rojava’ya döndü” dedi.
‘Kalemiyle, yüreğiyle, zihniyle dokunduğu herkes yasa büründü’
Nagihan’ın mücadele hayatına değinen Öznur şöyle konuştu: “Nagihan yoldaş, tecrit edildiği durumlarda bile özgür ifadesiyle etrafındaki tüm insanlara dokunmaya devam etti. Bu bilinçle cezaevinden çıktıktan sonra basın çalışmalarına katıldı. Bu bizim için çok değerliydi. Bize, özgür basına katkıları, kadın gazetecilere katkıları ve bıraktığı miras bizim için paha biçilmezdir. Yaşamını kadın özgürlüğüne ve mücadelesine adamış biri olarak Jineoloji’nin evrenselleşmesine, yaygınlaşmasına ve bugün ‘Jin, Jiyan Azadî’ sloganının bir yaşam perspektifi olmasını sağlayan temel öncülerden biriydi. Nagihan yoldaş, gittiği her yerde mücadelesinden bir an bile taviz vermedi. Dokunduğu her insanda öyle bir etki bıraktı ki çalışma arkadaşları veya temas kurduğu halk, onu anlatırken o an Nagihan yoldaşı yaşıyormuşçasına anlatıyor. Bu da benimsediği kadın özgürlükçü paradigmayı ne kadar içselleştirdiğini gösteriyor. Nagihan yoldaş iki yıl önce bugün Süleymaniye’de katledildiğinde, sadece Ortadoğu’dan değil, kalemiyle, yüreğiyle, zihniyle dokunduğu herkes yasa büründü. Ortadoğu’nun birçok yerinde bugün Nagihan yoldaş anılırken, bıraktığı mirasın kutsallığını bir kez daha anlıyoruz. Dokunamadığı insanlara yazılarıyla dokundu.”
‘Nagihan’ın kalemini yerde bırakmayacak milyonlarca kadın var’
Ardından konuşan DEM Parti Wan Milletvekili Pervin Buldan ise Nagihan’ın üç kimlikle yaşamını sürdürdüğünü, bu kimliklerin gazeteci, akademisyen ve kadın kimliği olduğunu vurguladı. Pervin, “Nagihan bu üç kimlikle terk ettiği topraklarda hep hedef haline geldi. Hedefti çünkü zulmü yazıyordu. Hedefti çünkü yapılan zorlukları ve hukuksuzlukları anlatıyordu. Hedefti çünkü kadındı. Ama belki de en önemlisi, hedefti çünkü Kürt’tü. Nagihan katledildikten hemen sonra failinin yakalandığı söylendi, ama biz o tetiği tek bir kişinin çekmediğini biliyoruz. Çünkü Nagihan’ın zihniyetini de katletmek isteyen büyük güçlerin olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmuyoruz. Jineoloji dergisinin yönetim kurulu üyesiydi ama aynı zamanda Jineoloji akademisinin çalışmalarını yürüten bir kadın arkadaşımızdı. Kalemi vardı, güçlüydü; yüreği vardı, güçlüydü ve o yüreği ile milyonlara öncülük ediyordu. İşte bu yüzden hedefti. Biz kadınlar olarak Nagihan’ın ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesiyle büyüdüğünü ve bu felsefenin onunla birlikte milyonlarca kadın tarafından yürütüldüğünü hiçbir zaman unutmayacağız. Nagihan’ın kalemini yerde bırakmayacak milyonlarca kadın var. Onun akademi çalışmalarını sürdürecek milyonlarca kadın var. Yine Kürt kimliğini, kadın kimliğini ön planda tutan milyonlarca kadın var. O yüzden diyoruz ki Nagihan asla ölmedi. Nagihan’ı katledenler şunu bilsin ki, milyonlarca Nagihan bugün dünyanın her yerinde bu çalışmaları yürütüyor ve yürütmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.