Türkiye, faili meçhul cinayetler aydınlatılmadan ‘iyi’ olabilir mi? 2017-10-30 09:34:49 ANKARA- Meral Akşener, “Türkiye iyi olacak" sloganı ile siyasi hayatını sürdürürken, Meral’in İçişleri Bakanı olduğu dönem faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybedenler ‘failler yargılanmadan iyi olmayacağız’ diye haykırmaya devam ediyorlar.  Meral Akşener, Milliyetçi Hareket Partisi'nden ihraç edildikten sonra geçtiğimiz günlerde  "İyi Parti" ismi ile kendi siyasi partisini kurdu. Lise yıllarından beri milliyetçi hareket içerisinde siyasi çalışma yürüten Meral, 1995 yılında genel seçimlerde Doğru Yol Partisi (DYP) ile Kocaeli Milletvekili olarak Meclis’e girdi. Susurluk kazası sonrası istifa eden Mehmet Ağar'ın yerine görevlendirilen Meral, Türkiye tarihinin ilk ve tek kadın İçişleri Bakanı oldu. Özellikle İçişleri Bakanı olduğu sürede faili meçhul cinayetlerden sorumlu olmasına ilişkin açıklama yapan Meral, bu cinayetleri sahiplenmesi ile hafızalara kazındı.    Siyasete milliyetçi hareket içerisinde başladı   AKP ve MHP gibi sağ ideolojilerde olan siyasi yapılanmalar içerisinde yer alan Meral'in, yeni kurulan İyi Parti ile beraber Türkiye siyaseti açısından umut vadettiği ve gelecekte atacağı adımların bilinmesinin mümkün olmadığı tartışılıyor. Her ne kadar Türkiye açısından izleyeceği yol ve yöntem belirsizlik içerisinde de olsa, Meral'in lise yıllarından beri sağ siyaset içerisinde yer alması izleyeceği politika açısından ip ucu veriyor. Ayrıca Meral'in, gerek içinde bulunduğu siyasi yapılanmalar gerekse de Meclis’e girdiği günden bugüne yürüttüğü faaliyetler ve konuşmaları belli bir profil oluşturabiliyor.    Meral, ilk olarak siyasi faaliyetler içerisinde abisinin MHP Kocaeli İl Başkanlığı'nda bulunması nedeniyle lise yıllarında "asena" olarak MHP teşkilatlarında yer aldı.    DYP ile Meclis’e girdi   Lise ve üniversite yıllarında MHP İl Teşkilatlarında çalışma yürüten Meral'in, Alparslan Türkeş'in genel başkanlık yaptığı yıllarda siyasete aktif katıldı. DYP Kocaeli Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürüttüğü esnada Meral, 1995 genel seçimlerinde DYP Kocaeli Milletvekili olarak Meclis’e girdi. Her ne kadar MHP teşkilatlarından gelse de DYP ile aktif siyasete başlaması o dönemlerde dikkatleri üzerine toplamasına sebep olmuştu.   İlk ve tek kadın İçişleri Bakanı oldu   Türkiye siyasetinin zorlu ve Kürt sorununun çözümü için barışçıl yollardan uzaklaşıldığı bir dönemde Meclis’e giren Meral, DYP ve Refah Partisi koalisyonu ile kurulan hükümette, Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller'e yakınlığı ile biliniyordu. 1996 yılında yaşanan Susurluk kazası sonrası Mehmet Ağar'ın istifa etmesi sonucu Meral, Türkiye'nin ilk ve tek kadın İçişleri Bakanı olma özelliği ile Mehmet'in yerini aldı. Faili meçhul cinayetlerin yoğun bir şekilde yaşandığı yıllarda İçişleri Bakanlığı yapan Meral, her bulduğu fırsatta Tansu'nun kendisi için  ‘öğretmen’ olduğunu ve ona büyük hayranlık duyduğunu dile getiriyordu. Yine aydı hükümet döneminde yaşanan ve "Postmodern Darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat döneminden sonra ise Meral'in görevine son verildi.   Faili meçhulleri sahiplendi   Meral’e yıllar sonra MHP Genel Başkanlığı ile gündeme gelmesi ile beraber faili meçhul cinayetlerden sorumlu olduğu günler hatırlatıldı. Yapılan eleştiriler sonrası Meral, faili meçhul cinayetlerini sahiplenecek bir açıklama yaptı.   Meral'in açıklaması şöyleydi: "Benim için MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu odur diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Ben, İçişleri Bakanlığı yaptığım dönemde tarihin en uzun, en geniş, en kapsamlı sınır ötesi harekâtına imza atmış bir bakanım."   AKP'nin kuruluşunda yer aldı    Meral, Abdullah Gül ve Tayip Erdoğan öncülüğünde kurulan ve AKP'nin yenilikçi olduğunu iddia ederek kuruluş aşamasında yer aldı. Meral, bir süre sonra "Milli Görüş çizgisini sürdürüyorlar" diyerek ve hayal kırıklığı yaşadığını belirterek bu hareketten ayrılıp 3 Kasım 2001 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi'ne katıldı.   Meral'in MHP süreci   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de başdanışmanlık yapan Meral, gerek milletvekilliği gerek başkanvekilliği gerekse de MHP içerisinde birçok görevde aktif rol aldı. Meral, Kasım 2015 genel seçimlerinde MHP'nin oy kaybederek Meclis’te temsil edilen dördüncü parti olması üzerine ay sonunda yapmış olduğu basın toplantısında kurultay talebinde bulundu ve "Üzerime düşen her görevi yapmaya hazırım" diyerek MHP içinde yoğun tartışmalar başlamasına sebep oldu.   Mahkeme kararıyla yapılacak olan MHP Olağanüstü Kongresi için Meral genel başkan adayı oldu ve Olağanüstü Kongre tarihi olarak 15 Mayıs'ın belirlendiğini açıkladı. MHP Genel Merkezi ise bu kararı tanımadığını bildirdi ve 8 Eylül 2016 tarihinde Meral, partiden ihraç edildi. Meral, 19 Haziran 2016 tarihinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak, partiden ihraç kararına ihtiyati tedbir konulmasını istedi, ancak mahkeme tarafından talebi reddedildi ve ihracı kesinleşti.    İyi Parti'de kimler var   MHP'den ihracının ardından Meral, yeni bir parti kurulacağının sinyallerini veren açıklamalar yaptı ve öyle ki MHP içerisinde istifalar başladı. Çeşitli kurum ve kişiler ile görüşen Meral, 24 Ekim tarihinde kurucusu olduğu İyi Parti'nin oy birliği ile de genel başkanı oldu. 50'si kadın olmak üzere 200 kişinin yer aldığı partide, Emekli SAT Komandosu Ali Türkşen, Türklük üzerine çalışmaları olan Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican, Eski Devlet Bakanı Ayfer Yılmaz gibi 90'lı yıllarda Meclis’te yer alan isimler var.   “Türkiye iyi olacak” sloganıyla yola çıkan Meral İçişleri Bakanı olduğu dönem katledilenlerin aileleri ise failler yargılanmadan ‘iyi’ olmayacaklarını Galatasaray Meydan’ından, İnsan hakları dernekleri binalarına kadar her yerde haykırmaya devam ediyorlar.