‘AYM, üstten gelen emirle karar vermiştir’ 2017-11-22 17:17:50   ANKARA - HDP Adana Milletvekili  Meral Danış Beştaş, AYM’nin Gülser Yıldırım hakkında verdiği karara ilişkin, “Bu durumun izahı yoktur. Gülser Yıldırım başvurusu daha sonra yapılmıştır. Usulen yapılması gereken yazışmalar yapılmamıştır. Bu karar alelacele, üstten gelen bir emirle alınmıştır” dedi.    HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Anayasa Mahkemesi’nin HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında verdiği kararı değerlendiren Meral, "AYM kendi verdiği kararı kaldırmış, kendi metnini inkar ederek yeni bir karara imza atmıştır. 2014 yılında Gülser Yıldırım hakkındaki yargılama konusu aynıydı, sanık aynıydı, iddia aynıydı mevzuat aynıydı. 2017 yılında aynı mahkeme farklı bir karar verdi. Demek ki karar veren AYM değil, Adalet Bakanlığı ve siyasetçiler; yani siyasi irade" dedi.   ‘Karar alelacele, üstten gelen bir emirle alınmıştır’   Meral, AYM'nin tutumuna dair şu değerlendirmelerde bulundu: "AYM’nin ilkesel düzeyde yaklaşmak dışında bir yetkisi yoktur. AYM kendi yetkisini kaldırmıştır. Yetkisi dışına çıkarak siyasi iradenin sözcüsü konumunda bir karar vermiştir... Kanunların doğru uygulanıp uygulanmadığını kim denetleyecek, Yargıtay denetleyecek. Yerel mahkemelerin kararlarını denetleyecek merciler Yargıtay ve temyiz mahkemeleridir. Ama AYM bu kararıyla Yargıtay’ın görev alanını da gasp etmiştir. AYM’nin verdiği kararın bir asliye ceza mahkemesi kararından farkı yoktur. Asliye ceza ya da ağır ceza mahkemesi suça konu fiillerin sübuta erip ermediği konusundaki takdirini açıklayan mahkemelerdir. AYM bu değerlendirmeyi yapamaz.    Dava dosyasında tam bir skandal vardır. Gülser Yıldırım davasında Adalet Bakanlığı savunma vermemiş, Gülser Yıldırım’ın avukatları da cevap vermemiştir. Tüm bu işlemler Demirtaş başvurusu üzerinden yapılmıştır. Bu durumun izahı yoktur. Gülser Yıldırım başvurusu daha sonra yapılmıştır. Usulen yapılması gereken yazışmalar yapılmamıştır. Bu karar alelacele, üstten gelen bir emirle alınmıştır."   AYM'nin neden bir yıl beklediğini soran Meral, "Kayıt sırası dikkate alınmadan, eksik yazışmalarla karar verilmiştir. AYM’nin savunma almadan bu kararı almış olması kendisinin başka bir arka planla karar verdiğini de ortaya koymuştur. Kararda neler var: 6 ve 34 no’lu paragraflar arasının tümü kolluk tarafından yazılmıştır. Kolluk güçlerinin dava dosyasına sunduğu belgelerdir. Hukuki hiçbir yorum yoktur. Diğer bölümlerin tümü de Adalet Bakanlığının konu hakkında AYM’ye sunduğu dosyadandır. AYM kendisini hiç yormadan, hukuki hiçbir değerlendirme yapmadan karar vermiştir" diye konuştu.   ‘Aslında istifa gerekçesidir’   Meral, şöyle devam etti: "Bu karar ucubedir, ibretliktir. Bu bir karar değildir, siyasi bir metindir. Bu kararda AYM terörle mücadele ve PKK diye başlık atıyor. 'Son dönemde yaşanan PKK saldırıları' diye bölüm açıyor. 'Hendek olayları' diye başlık açıyor. Bunlar onun işi hiç değil. Söz konusu olan bir milletvekili ve onun tutukluluk hali. AYM üstüne vazife olmayan işlere niye burnunu sokuyor. Mardin milletvekilimize ait olduğu iddia edilen mesajlar burada yer almış. Hukuka aykırı bu durum aslında istifa gerekçesidir. AYM Başkanı cübbesini çıkarmalı. Her şeyden önce milletvekilleri dinlenemez, izlenemez. AYM üyeleri hukukçu vasfını yitirmiştir. Hukuka aykırı bir tespit varsa, hukuka aykırı elde edilmiş bir veri varsa bunu alamaz AYM. O zaman işkenceyle zorla imzalatılan ifadelerin de kabul edilmesi gerekir."   ‘Koruma altına alınan AKP ve OHAL rejimi’   Meral konuşmasını şöyle tamamladı: "Artık Türkiye’de tek kuvvet var: Beştepe ve komisyonları. AYM, Saray’ın hukuk komisyonuna dönüşmüştür. Bu karar Türkiye’de yargı bağımsızlığına nokta koyma hedeflidir. Bu kararla AYM başkanının eğildiği gün yerlere düşen itibarını onarmak için bir fırsat doğmuştu ama bu fırsat kaçtı. O baş eğik kaldı. Bizim söylediklerimize değil, bizim istediklerimize değil, kendi bağlı olduğunuz hukuk kurallarına uyun dedik ama maalesef tersini yaptılar. Koruma altına alınan AKP ve OHAL rejimi olmuştur.  Bu kararla AYM yetkisiz bir şekilde yerel mahkemelere ve Yargıtay’a talimat vermiştir. Ben karar verdim siz gereğini yapın demiştir."   Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meral, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) dair hazırlanan kanun teklifine dair bir soruya, "AKP iktidarı durmuyor. 2019 seçim söylemiyle her an her şeye hazır olma çabasını sürdürüyor. Bu teklif de bunun ürünü. Seçimlerde daha fazla hileyi nasıl yaşama geçirebiliriz, sandık kurulu başkanlarını nasıl yandaşlardan seçeriz operasyonunun, çabasının bir parçası. Ayrıca teklifle seçim müdürlükleri diye yeni bir birim kuruluyor. Ne yapacak göreceğiz. 700 personel alınacakmış, KPSS ile birlikte mülakat yapılacakmış. Mülakatın ne anlama geldiğini herkes biliyor" şeklinde yanıtladı.