ÇHD: Avukatlık pratiğimiz terörize edilemez 2025-02-13 14:31:53     İSTANBUL – ÇHD’li avukatların cezaevi savcısının sözlü saldırısına uğramasına dair açıklama gerçekleştiren ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “1974 yılından bu yana sürdürdüğümüz avukatlık pratiğimizi bir adım bile geri atmadan sürdürmeye devam edeceğiz. Avukatlık pratiğimiz terörize edilemez” dedi.    Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi yöneticilerinden Leyla Bilge ile Firdevs Avşar’ın Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde kötü muameleye maruz kalan tutsakların yaşadıklarına dair 7 Şubat’ta gerçekleştirdikleri ziyarette cezaevi savcısının sözlü saldırısına uğramasına dair ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama metnini, ÇHD avukatı Yağmur Kavak okudu.   Savcıdan sözlü saldırı   Avukatların darp ve işkenceye maruz bırakılan müvekkilleri için cezaevine gittiklerini ve tutanak tutuklarını ifade eden Yağmur Kavak, görüşmenin ardından şikayetçi olmak ve tutulan tutanak ile karşılaştırma yapmak için sağlık raporlarının verilmesini talep eden avukat Leyla Bilgen’e savcının, “Avukat hanım çarpıtmayın, bu sadece bir iddia” dediğini dile getirdi. Yağmur Kavak, “Meslektaşımız, müvekkilinin vücudundaki izler ile karşılaştırmak ve yeniden Adli Tıp Kurumu’na sevkini talep etmek için bu raporların görmesi gerektiğini iletmiştir. Hapishane savcısı, bunun üzerine ‘Size sağlık raporlarını vermiyorum’ cevabını vermiştir, meslektaşımız dilekçesine karşılık yazılı bir ret cevabı almayı talep etmiş, yaşanan tartışmanın devamında ise hapishane savcısı, meslektaşlarımızın dilekçesini buruşturup yere atmış ve ayağa kalkarak bağırmaya başlamıştır. Hızını alamayan hapishane savcısı, meslektaşımıza ‘Senin buraya neden geldiğin belli, provokasyona gelmişsin, teröristsiniz’ demiştir” sözlerini kullandı.    ‘Avukatlık pratiğimiz terörize edilemez’   “Siyasal iktidarın elinde muhalefete saldırı aracına dönüşen yargının hiçbir üyesinin, bize ‘terörist’ diyemeyeceğini ilan ediyoruz” diyen Yağmur Kavak  şöyle devam etti: “Biz avukatız. Emir eriniz değil, hak savunucusuyuz. Talimat almak da talimat vermek de bizim işimiz değildir. 1974 yılından beri ÇHD pratiği ve hukuk tarihi tanıktır ki; hiçbir tehdit, baskıya, saldırıya boyun eğmedik. Bize ‘terörist’ diyerek işkenceyi aklayan, işkence yapılmasına göz yuman, hak mücadelesini terörize edenler bilsin ki; 1974 yılından bu yana sürdürdüğümüz avukatlık pratiğimizi bir adım bile geri atmadan sürdürmeye devam edeceğiz. İşkenceye karşı mücadele edecek; işkencecilerin yargılanması, cezalandırılması ve suçlarının ortaya çıkması için verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. Tehditleriniz, baskılarınız, hapishaneleriniz, avukatları teslim alma politikalarınız bizim nezdimizde hükümsüzdür. Bizi bu şekilde yola getirmeye çalışanlar, 50 yıldır yaşadıkları hüsrandan farklı bir duygu tadamayacaklar. Adliyelerde, hapishanelerde, duruşma salonlarında, meydanlarda yine işkenceyi teşhir edecek, müvekkillerimizin en küçük hak kırıntısını dahi dövüştürmeden size teslim etmeyeceğiz. Bir kez daha vurguluyoruz ki, avukatlık pratiğimiz terörize edilemez. Bir kez daha vurguluyoruz ki, ÇHD susmadı-susmayacak.”   ‘Çekineceğimiz kimse yok’   Açıklamanın ardından söz alan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Ezgi Önalan, işkence gören tutsağın avukatına “düşmanca” yaklaşılmasının ilk defa yaşanmadığına dikkat çekti. Ezgi Önalan, “Avukatın müvekkiliyle iletişime geçmesini, dosyasına erişmesini engellemeye çalışılmasını biz sık sık görüyoruz. Avukatlar müvekkillerinin hem hayatlarını hem onurlarını korumaktan vazgeçmiyorlar ve kamuoyu ile bunu paylaşmaktan çekinmiyorlar. Bizim çekineceğimiz kimse yok. Biz cezaevi memurları ve idarecileri gibi talimat almak ve hesap vermek zorunda değiliz. Biz sadece kanunlara göre davranmak ve idareyi de kanunlara göre davranmaya zorlama mecburiyetindeyiz. Biz bu sorumlulukla hareket ettiğimiz için hedef olmaya devam ediyoruz. Leyla Bilgin meslektaşımızın başına gelenler her zaman takipçisi olacağımız bir konu.”   Son olarak söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, işkenceye karşı mutlak duruşun örgütlenmesi gerektiğini söyledi.