Nagihan Akarsel için anma: Mücadelesi yaşamın her alanında sürüyor 2025-10-04 15:17:42   HABER MERKEZİ - Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, yazar ve gazeteci Nagihan Akarsel, katledilişinin 3’üncü yılında, düzenlenen etkinliklerle anıldı.   Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, yazar ve gazeteci Nagihan Akarsel, katledilişinin 3’üncü yıl dönümünde birçok kentte düzenlenen etkinliklerle anıldı.    Wan    Wan'da Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Wan Şubesi, Jineoloji Atölyesi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde düzenlenen anmaya; Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Wan Temsilciliği, DEM Parti ve DBP il ve ilçe örgütleri, Wan Barış Anneleri Meclisi ile çok sayıda yurttaş katıldı. DEM Parti Wan İl Binası bahçesinde gerçekleştirilen anma, saygı duruşu ve marş okunmasıyla başladı. “Şehîd namirin” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganlarının yankılandığı etkinlik, yapılan konuşmalarla sürdü.   ‘Mücadelesinin sürdürücüleriyiz’   Nagihan Akarsel’in katledilmesiyle Kürt kadın mücadelesinin hedef alındığını ifade eden MKG Wan Şube Başkanı Öznur Değer, Nagihan Akarsel’in katledilmeden önceki son sözlerini hatırlattı. “Bugün Nagihan şahsında katledilmek istenen kadın özgürlük mücadelesinin sürdürücüleri olarak buradayız” diyen Öznur Değer, Nagihan Akarsel’in tüm yaşamının direniş ve mücadeleyle dolu olduğunu belirtti. Öznur Değer, “Nagihan deyince aklımıza Kürt özgürlük mücadelesi ve kadın mücadelesi geliyor. Onun direnişini tarih yazdı. Biz bugün katledilmek isteneni diri kılmak için buradayız. Bugün Nagihan Akarsel’in akıttığı ve kağıda döktüğü her bir kelimenin devamını getirmek için buradayız. Onun mücadelesinin mirasçıları olarak mücadelesini devam ettireceğiz” dedi.   ‘Özgür ve eşit bir yaşam için mücadelelerini yaşatacağız’   Anmaya TJA adına mesaj yollayan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, “Anısına sonsuz bir bağlılıkla bizler de bir kez daha Nagihanların mücadelesine bağlılığımızı belirtiyor, özgür ve eşit bir yaşam için mücadelelerini yaşatacağımızın sözünü veriyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Erkek zihniyet tarafından hedef alınarak katledildi’   Jineoloji Atölyesi adına konuşan Aynur Sarıca, Nagihan Akarsel’in erkek devlet zihniyeti tarafından hedef alınarak katledildiğini vurguladı. Nagihan Akarsel’in katledildiği güne kadar çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Aynur Sarıca, “Jineoloji Dergisi’nin o ayki çalışmalarını sürdürüyordu Nagihan. Ondan sonra da bir sürü sayı çıkmaya devam etti. Onun mücadelesinin sürdürücüleri olarak tıpkı onun gibi bu topraklara özgürlük gelinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.    Anma, Jineoloji Atölyesi ve MKG üyelerinin Nagihan Akarsel’in yaşamını yitirmesinin ardından derlenen “Nisan” kitabındaki şiirlerin okunmasıyla devam etti. Sinevizyon gösterimiyle süren anma, sloganlarla sona erdi.   İstanbul    Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Jineoloji öncülüğünde, katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, yazar ve gazeteci Nagihan Akarsel için İstanbul’da anma düzenlendi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bahçelievler İlçe Örgütü binasında gerçekleştirilen anmaya çok sayıda kadın katıldı. Anma salonunda Nagihan Akarsel, Gulistan Tara, Hero Bahaddin ve Cihan Bilgin’in fotoğrafları yer aldı. Etkinlik, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından Nagihan Akarsel’in yaşamı, direnişi ve mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Anma boyunca sık sık “Şehîd namirin” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.   Anmada ilk olarak açılış konuşmasını Jineoloji Atölyesi’nden Sevcan Kadiroğlu yaptı. Kadiroğlu, “Nagihan Akarsel gittiği her yerde direnişi ve örgütlülüğü büyütürdü. Her yeri değişim ve dönüşümü büyük bir mücadele aşkıyla büyüten biriydi. Bizler de bundan sonra onun bıraktığı mirasa sahip çıkacağız ve mücadeleyi daha da büyüteceğiz” şeklinde konuştu.   ‘Direngenliği hepimize yol haritası oldu’   Daha sonra TJA’dan Xecê Başkalane söz aldı. Xecê Başkalane, “Nagihan hepimize öncülük etmiştir. Onun emeği çok büyüktür. Onun mücadelesi ve direngenliği herkese yol haritası olmuştur. Onun şahsında herkesi saygı ve minnetle anıyorum” sözlerine yer verdi.   ‘Hakikatin izindeyiz’   Ardından konuşan gazeteci Nezahat Doğan, bugün Nagihan Akarsel’in nasıl iz bıraktığını, nasıl her kadını örgütleyerek hissettirdiğini bir kere daha gösterdiğini ifade ederek, “Gazeteciydi, keşke hepimiz ona dokunabilseydik, onunla bir yoldaş olarak sarılabilseydik. Hepimiz özgür basında, kadın ruhunda, felsefesinde sanki biz hiç birbirimizden ayrılmadık; son ana kadar birbirimize aynı duyguyla dokunuyoruz gibi hissediyoruz. Yazımızı yazarken, bir haberin peşinde koşarken ardılları olarak bıraktıkları hakikat izinde yapıyoruz. İnkara dayalı bir sistemde, devlet-erkek şiddetinin soykırımı dayattığı sistemde gerçekleri açığa çıkarmak için sistemin hedefi oluyor kadınlar.   Bugün Gurbetelli Ersöz’ün ‘Kendimden başlayarak kadını güzelleştireceğim’ sözü, Nagihan Akarsel’in ‘Bir kadın özgürleşirse toplum da özgürleşir, o kadınlar birçok şeyi değiştirir, sistemlerin duvarlarını yıkar’ dediği yerden biz sözümüzü kuruyoruz. Kadın bakışıyla, kadın diliyle yürütülen inkâra, soykırıma karşı; özgür basının bombalandığı, yok edilmeye çalışıldığı, kalemlerin susturulmaya çalışıldığı yerde, erkekliğin hâkim olduğu eril egemen sisteme karşı Ersöz gibi hakikatin peşinde koşabileceğini, toplumla buluşturulabileceğini; kadınların sindirilmeye çalışıldığı, köleleştirildiği o kalemi, o dili, o sözü kalemiyle bizlere yansıttı” dedi.   ‘Yaşamlarımıza özgürleşmeyle devam edeceğiz’   Nezahat Doğan devamında şunları dile getirdi: “Nagihan’ı hepimiz çok iyi tanıyoruz. Bıraktığı izle, yazdıklarıyla tanıyoruz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sadece silahların susması değil, toplumun özgürleşebilmesi ve demokratikleşmenin olması için ‘kadınlar barışın öncüsüdür’ dediği yerde, kadınların bize bıraktığı mirası tıpkı Sara’lardan, Seve’lerden, Gulistan Tara, Hero Bahadin, Cihan Bilin, Nagihan Akarsel gibi bu mücadeleyi yürütmeye devam ediyoruz. Kadınların birbirine dokunarak nasıl dünyayı değiştireceğini, Rojava Devrimi gibi kadınların ortak yaşamı inşa edip, ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle sınırları aşan bir noktaya geldiyse, biz özgür basın olarak bu mirası onlardan alarak devam ediyoruz.   Zor olanı yapıyoruz, büyük bedeller ödüyoruz. Verdiğimiz bedellerle gelecek olan özgürlüğe olan inancımızla mücadele ediyoruz. Nagihan Akarsel’in bir ağacın kovuğunda sırtını ağaca yaslayarak oturduğu yerde hissettiği güven ve o doğayla bütünleşme hali, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın nasıl yaşamsallaştığını Jinwar bize gösterdi. Her kadının yaşamının hikayesinin yazılması gerekiyor dediği, her dokunduğu gazeteciye de şunu hissettirdiğini biliyoruz: ‘Yazabilirsin, içselleştirebilirsin, sen bunu yapabilirsin.’ Bu duyguyla devam ediyoruz.   Özgür kadın olarak onunla yolumuza devam ediyoruz. Onun bize bıraktığı ve sağladığı o bilinçle minnet ederek, kadın bilimini bütün kadınlara aktardığı için saygıyla; Nagihan’lar gibi çok değerlilerimizi yitiriyoruz, o yüzden özlemle anıyoruz. Kürt kadınlar, yaşamlarımıza devam etmeye ve özgürleşmeye devam edeceğiz.”   Konuşmaların ardından anma, şiir dinletisiyle devam etti. Anmada son olarak Nagihan Akarsel’in kaleme aldığı “Jin” yazısı okundu.    Anma, “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla son buldu.   Amed    Nagihan Akarsel Amed’de ise Dicle Kültür Merkezi’nde düzenlenen etklinlikte anıldı. MKG, Jineoloji Atölyesi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde düzenlenen etkinliğe, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda gazeteci katıldı.    Anma, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından, “Şehid namırın” sloganı atıldı.   Ardından Nagihan Akarsel’in mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.   ‘Mücadelesini büyüteceğiz’   Anmada ilk olarak konuşan MKG Başkanı Roza Metina, “Bugün sadece şehadet değil Nagihan Akarsel’in mücadelesinin de anmasıdır. Mücadelesine daima devam edeceğiz. Nagihan Akarsel 11 kurşunla katledildi ama o 11 kurşun kadın özgürlüğüne ve direnişine dönüktü. Nagihan Akarsel çok yönlü biriydi. Gazeteciydi, kadın aktivistti, yazardı, jineoloji çalışmalarında yer alıyordu. Kadın mücadelesindeydi bundan kaynaklı hedef alındı. Savaş politikalarına karşı olduğu için faşist zihniyet tarafından katledildi. Daima hayallerini yerine getireceğiz. Nasıl ki kadın kütüphanesi açılsın istiyordu ve kadınlar kütüphaneyi açtı bizlerde bu hayallerini yerine getireceğiz. Mücadelesini büyüteceğiz” dedi.   ‘Hakikat ve özgürlük arayışçısı’   Jineoloji adına konuşan avukat Gulan Çağın Kaleli, “Bütün arkadaşlarımız Nagihan’ı anarken, iki kavram üzerinde duruyorlar: Hakikat ve özgürlük. Biz ondan bahsederken bir hakikat arayışçısı ve özgürlük mücadelecisi dedik. O bunu yaparken hepimizi yanına katarak hem şiirsel olarak hem de bilimsel varlığı çok güzel tanımladı.  Bütün yeryüzünü çatısız bir akademiye dönüştürdü. Bütün çatısız akademiler onun şahsında bıraktığı yerden devam ediyor. Bütün yazıları birçok dile çevrildi. Enternasyonal mücadeleye devam ediyor. Her zaman o şiirsel, duygu yüklü varlığı tanımlayan ve özgürlük tutkusuyla yürüdüğü yolun yolcusu olmaya çalışıyoruz. Nagihan bir tarih yazarken, bütün kadınlar onun şahadetinden sonra kendi tarihini yazmaya başladı. Bütün kadınlar kendi hikayelerini yazmaya başladı. Hakikat tam da budur” sözlerine yer verdi.   ‘Kürt kadının mücadelesi’   TJA adına konuşan Emine Caynak ise, “Nagihan Kürt kadının mücadelesidir. Bugüne dek kadın mücadelesini bilimsel bir şekile dönüştürdü. Hakikat izinde nasıl yaşanırı bugüne dek getirdi gösterdi bize. Jin jiyan azadinin nasıl olması gerektiğini gösterdi” şeklinde belirtti.   Konuşmaların ardından Nagihan Akarsel’in, “Nisan” şiiri okunurken yazar Fatêxan Taşçı’da iki şiir okudu.     Anma, “Jin jiyan azadi” sloganı ve seslendirilen ezgilerle sona erdi.