KESK seçimlere ilişkin tutumunu açıkladı

  • 12:46 23 Mart 2023
  • Güncel
 
ANKARA - Seçim tutum belgesini açıklayan KESK, “Tek adam rejimine hayır” diyerek programında TMK’nin kaldırılmasından 12 Eylül hukukunun aşılarak demokratik dönüşüme imkan sağlayan yine İstanbul Sözlemesi’nin feshinin iptaline kadar geniş özgürlüklere yer veren programları destekleyeceğini duyurdu. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 14 Mayıs’ta gerçekleşecek genel seçimde alacağı tutuma ilişkin basın toplantısı düzenledi. “Tek adam rejimine hayır!”, “Tercihimizi emekten, eşitlikten, demokrasiden, adaletten, laiklikten, özgürlükten yana kullanıyoruz!” yazılı pankartın açıldığı toplantıda KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik konuştu.
 
‘Dönüm noktasının farkındayız’
 
Yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçimlerinde Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılını belirleyecek bir karar alınacağını söyleyen Mehmet, “Toplumu otoriterliği ile boğan, emekçileri uyguladığı sermaye politikaları ile yoksullaştıran, yoksunlaştıran, geleceğimizi tek adamın keyfi kararlarına bağlayan bir sistemin sürmesi ya da sona ermesi arasında bir tercih yapacağız. Kamu emekçileri Türkiye’nin bir dönüm noktasında olduğunun farkındadır. Yapacakları tercihle demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü, laik temelde bir cumhuriyetin inşasına katkı yapacaklardır. Yılların mücadele birikimi kamu emekçilerinin tercihlerinde başlıca yol gösterici olacaktır” dedi.
 
‘AKP savaşla varlığını koruyor’
 
Mehmet şöyle konuştu: "AKP iktidarı başından itibaren bir savaş ve çatışma ortamı yaratarak var olmuştur. Barış talebi cezalandırılırken ırkçı, ayrıştırıcı söylem ve politikalar teşvik edilmiştir. Yol verilen ırkçı linçler, yaşam hakkı elinden alınan gençler, yerleşim alanları yok edilen siviller, sınırlarımız ötesinde sürdürülen yayılmacı operasyonlar, güvenlikçi, militarist ve yayılmacı politikalar için kullanılan devasa bütçeler toplumu kutuplaştırmış, korkunç insani sonuçlar yaratmış, emekçileri yoksullaştırmıştır. Kayyum politikasıyla halkın seçme ve seçilme haklarını ellerinden alınmış, milletvekilleri tutuklanarak halkın iradesi hiçe sayılmıştır. Kamu emekçileri kaynaklarımızın güvenlik harcamalarına ve silahlanmaya değil eğitime, sağlığa, temel kamusal hizmetlere ayrılması, onurlu bir barışın sağlanması,  diyalog ve müzakereye dayalı çözüm süreçleri için, oy verecektir.”
 
KESK’nin seçimde alacağı tutuma ilişkin şunlar sıralandı:
 
 “ *Yıllardır uygulanan neoliberal politikaların ve özelleştirmelerin ret edileceği,
 
* Çalışma yaşamının demokratikleştirileceği,
 
* Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik başta olmak üzere tüm kamusal hizmetlerin herkes için eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir hayata geçirileceği,
 
* Vergi adaletinin esas alınarak herkesin gelirine göre vergilendirileceği,
 
* ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ ilkesinin benimseneceği,
 
* İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin ön plana alınacağı,
 
*Çalışanların ortak örgütlenmesini içeren yasal düzenlemenin yapılacağı,
 
* Çalışanları bölen, iş ve ücret güvencesini tehdit eden her türlü istihdam biçiminin kaldırılacağı, esnek, kuralsız, performansa göre çalışmaya-ücretlendirmeye son verileceği, kurallı çalışma, iş güvenceli ve kadrolu istihdamın sağlanacağı,
 
* Çalışma yaşamında ayrımcı, cinsiyetçi politikalara son verilerek kadınları daha fazla sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkûm eden politikaların terk edileceği ve istihdamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanacağı,
 
* İstanbul Sözleşmesi feshinin iptal edilerek etkin uygulanacağı,
 
* ILO’nun 190 sayılı İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi’nin onaylanacağı ve gerekli denetim mekanizmalarının kurulacağı,
 
* Kadınların iş yerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü şiddet, ayrımcılık ve mobbingi önleyici mekanizmaların oluşturulacağı, kadın beyanının soruşturmanın başlatılması için yeterli görüleceği,
 
* 8 Mart’ta tüm kamu çalışanı kadınların ücretli izinli sayılacağı,
 
* Toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bütçe oluşturulacağı, çocuk, yaşlı, engelli ve hasta bakımı gibi hizmetlere yönelik bütçe paylarının artırılacağı,
 
* Sendika, siyasi ve felsefi düşünce, etnik köken,  inanç, cinsiyet, engellilik, yaş, LGBTİ+’lere yönelik ayrımcılığa son verileceği,
 
* 0-6 yaş grubu çocuklar için kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın, gece çalışması olan yerlerde 24 saat açık olacak şekilde,  istihdam biçimine bakılmaksızın tüm emekçilerin yararlanacağı ücretsiz, anadilinde ortak bebek bakım üniteleri ve kreşlerin açılacağı,
 
* Kamu sermayeli şirketlerin Varlık Fonu’na devrine son verilerek Varlık Fonu’nun lağvedileceği,
 
* Eşit, özgür, demokratik ve laik bir Türkiye’de halkların kardeşçe bir arada yaşamasının sağlanacağı, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve müzakereler yoluyla kalıcı şekilde çözüleceği,
 
* Üniversitelerin her açıdan özerk, özgür ve demokratik bir niteliğe kavuşması için karar ve denetim süreçlerinde kişilerin değil, kurulların egemenliğinin esas alınacağı, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik özyönetim ve özdenetim modelinin hayata geçirileceği,
 
*12 Eylül hukukunun aşılarak demokratik dönüşüm için kapsamlı bir programın hayata geçirileceği,
 
* Kamu emekçilerinin siyaset yapma hakkının ve siyasal partilere üye olabilmelerini olanaklı kılacak yasal düzenlemenin yapılacağı,
 
* KHK’larla hukuksuzca ihraç edilenlerin tüm haklarıyla birlikte işlerine iade edileceği, baskı, sürgün ve gözaltılar nedeniyle meydana gelen mağduriyetlerin giderileceği,
 
* Bağımsız yargı için gerekli düzenlemelerin yapılacağı,
 
* Düşünce, ifade, inanç özgürlüğü ile örgütlenme hakkına yönelik ihlallerin ve baskıların son bulacağı, zorunlu din dersleri uygulamasına son verileceği, demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayan TMK’nın kaldırılacağı,
 
* Özgürce toplantı ve gösteri, yürüyüş yapmanın önünde engel olan 2911 sayılı yasadaki hürriyeti bağlayıcı hükümlerin ve polis devleti anlayışıyla getirilen tüm yasakların kaldırılacağı.”