İSTANBUL - DEM Parti ve HDK, Özgür Basın emekçilerinin gözaltına alınmasına tepki amaçlı düzenlediği basın toplantısında "Özgür Basın'ın kamerasından elinizi çekin" dedi.  

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Belçika’da bulunan Sterk TV ve Medya Haber TV’ye yönelik baskınlar ile 9 Özgür Basın emekçisinin gözaltına alınmasına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya HDK İstanbul Eşsözcüsü Ali Bal, DEM Parti milletvekilleri, DEM Parti İstanbul İl eşbaşkanları ve Sivil Toplum Örgütü (STÖ) temsilcileri katıldı.

 

‘Özgür Basın'ın kamerasından elinizi çekin’

 

Toplantıda ilk olarak konuşan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, “Daha öncede de savaş hazırlıkları yapıldığı süreçte Özgür Basın'a yönelik operasyonları belirtmek istemiyoruz. Özgür Basın'a operasyon önümüzde nasıl bir sürecin beklendiğinin göstergesidir. Özgür Basın'ın kamerasından elinizi çekin. Apê Musa’nın ardıllarını susturamayacaksınız. Hepsini tutuklasanız bile kendi kameralarımız ile süreci yürüteceğiz” dedi.

 

‘AKP-MHP’nin meşruluğu kalmamıştır’

 

Ardından söz alan HDK İstanbul Eşsözcüsü Ali Bal, seçimden yenilgi ile çıkan AKP-MHP iktidarının savaş politikalarını devam ettirmek için kapı kapı gezerek onay almaya çalıştığına dikkat çekti. Ali, “Savaş politikalarından kaynaklı halkın yoksulluk yaşadığı süreçte yeniden savaş politikalarına sarılarak varlığını sürdürmeye çalışan AKP-MHP’nin meşruluğu kalmamıştır. Özgür Basın geleneği milyonların gerçeklerini yansıtan yayındır. Gerçekler karanlıkta kalmayacak diye yola çıktı, bugüne kadar geldi, bundan sonra da sürdürecek” diye ifade etti.

 

‘Basın görevinin başında’

 

“AKP-MHP iktidarının yenilgiyi hazmedemediğini gördük” diyerek sözlerine başlayan DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu ise şöyle konuştu: "Wan’da mazbatayı gasp etmeye çalıştılar ama gasp edemediler. Savaş politikalarını hızlandırmaya çalışıyorlar. Orta Doğu’da kazanılan değerleri yok etmeye çalışıyorlar. Ama bunların nafile olduğunu gördüler. Kürt sorununu çözmeyen bütün iktidarlar çözüldü. Tarihe baktığımızda ilk basına saldırılar olmuştur, şimdi de bu politikalar devam ettiriliyor. Apê Musa’nın ardılları, Özgür Basın ve sosyalist basın bugüne kadar teslim olmamıştır. Halkımız kameracı da, dağıtımcı da olur biz halk örgütlülüğüne güveniyoruz. Basın görevinin başında. Ne savaş politikalarının ne işgal politikalarının halkımız nezdinde bir yeri yoktur. Halklarımız savaş karşıtı olduğunu 31 Mayıs’ta göstermişti, şimdi tekrardan Türkiye halklarının gözaltındaki arkadaşlarımız için her türlü protestoyu yapmaya davet ediyoruz.”

 

‘Kadına saldırı olduğunun farkındayız’

 

Son olarak DEM Parti Milletvekili Özgül Saki şu sözleri kullandı: “Tüm faşist hükümetler hakikate ve gerçeğe düşman. Hakikatin peşinde olan basına düşman. Seçimlerde yenilgi alan rejim kendini yeniden dizayn etmek için kapı kapı dolaşıyor ve hakikatin sesi olan Özgür Basın'ı zapt altına almaya çalışıyor. Kadınlar direniş ve dayanışma içinde mücadelemizi veriyoruz. Kadınların neler yaşadığını kadın Özgür Basın'ı dile getiriyor. Kadına ayrıca saldırı olduğunun farkındayız. AKP-MHP iktidarının savaş politikalarına izin vermeyeceğiz. Her birimiz Özgür Basın emekçisi olarak hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz.”