AMED - Rezan Belediye Eşbaşkanı Leyla Ayaz, kayyımın "Biz borçsuz bir belediye devredeceğiz" dediğini ancak milyonlarca liralık borç bıraktığını belirtti.

 

Kurdistan ve Türkiye’de 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Amed başta olmak üzere Kurdistan kentlerde 80’e yakın belediye kazandı. Kurdistan kent ve ilçelerinde binlerce taşımalı seçmene rağmen halk sandıklara giderek hem kayyımı istemediğini hem de halkçı belediyecilik istediğini ortaya koydu. Bunun bir örneği Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesi oldu. Rezan’da DEM Parti yüzde 71,83 oranında oy alırken halk kendisine hizmet etmeyen kayyımı gönderdi. Rezan Belediye Eşbaşkanları Leyla Ayaz ile Siraç Çelik mazbata aldığı ilk günden bu yana halkın yoğun ilgisi ve ziyaretiyle karşı karşıya.

 

Eşbaşkanlar, seçim çalışmaları boyunca halka vadettikleri gibi belediyenin kapılarını “sonuna kadar” açtı.

 

Leyla, belediyeyi kazandıktan sonra belediyede karşılaştıkları tabloyu anlattı.

 

‘Anneler merdivenlerden zılgıt çekerek çıkıyor’

 

Mazbatayı aldıkları ilk gün belediyeye geldiklerinde çok büyük bir kitle ve coşku olduğunu söyleyen Leyla, insanların yıllardır belediye binasına girmek istemediğini belirtti. Leyla, “İlk girdiğimizde x-ray cihazları ile başkanlık kapısında özel koruma noktaları vardı. Polisler için ayrılmış localar vardı, onları kaldırttık. Çünkü seçim çalışmaları boyunca halka dediğimiz şey şuydu; ‘belediye kapıları size sonuna kadar açık olacak’. Mazbatalarımızı aldığımız günden itibaren kapımız hiç kapanmadı, halkımız da bizi yalnız bırakmadı. İnsanların coşkulu gelişi, bazen anneler merdivenlerden çıkarken zılgıtlar çekerek çıkıyorlar. Bu tablo bizi hem duygulandırıyor hem de çok mutlu ediyor. Burada oldukça bu kapılar halka açık olmaya devam edecek. Bizi ziyaret edenler arasında özellikle kadınlar önerileriyle geliyorlar. Gelen bütün önerileri tek tek not alıyoruz. Karar aşamasında halkımız ile hep beraber olacağız dedik. Biz mahalle mahalle, gerekirse sokak sokak gezip insanlarla temas edeceğiz. Var olan sorunları onlardan öğrenip nasıl çözeriz diye görüşeceğiz” dedi.

 

 

Sadece bir aylık SGK borcu 50 milyon TL!

 

Leyla, kayyımın sürekli 'Biz borçsuz bir belediye devredeceğiz' dediğini hatırlatarak, buna karşın sadece bir aylık Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borcunun 50 milyon TL olduğunu aktardı. Leyla, vergi borçları ve geçmiş dönemde yapılanlara karşı yurttaşların açıp kazandığı davaların verilmemiş tazminatlarının da olduğunu aktarırken, “100 milyondan fazla sadece vergi ve tazminat borcu var. Bunların yanı sıra Bağlar Belediyesi’ndeki usulsüzlükler basına da çok yansıyan bir şeydi. Her kayyımda ciddi usulsüzlükler vardı ama Bağlar Belediyesi’nde müfettişler tarafından tespit edilmiş ve tutuklanan iki kişi var. Kayyımın da bu usulsüzlüklere dönük yargılanması hala devam ediyor. Ayrıca belediyenin hiçbir taşınmazının kalmadığını öğrendik. Yüklü borçların ve usulsüzlüklerin önünü kapatmak için belediye taşınmazları satılmış. Daha çok kendi yandaşlarına peşkeş çekme tarzında usulsüz satışlar var. Diğer borçların da hukuk birimindeki avukatlarımızla birlikte yavaş yavaş araştırılmasını yapıyoruz. Soruşturma başlatıp davaya dönüştürmek için de çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın ve gençlik merkezlerinin içi boşaltılmış’

 

 

Kayyımın özellikle kadın kurumlarının içinin boşalttığına dikkat çeken Leyla, kadına yönelik hiçbir çalışma yapılmadığına değindi. Geçmiş dönemde çalışma yürüten Kardelen Kadın Merkezi’nin Kızılay’a hibe edildiğini aktaran Leyla, “Kadın müdürlüğüne bağlı bağ evi vardı, bağ evinde de kadın kooperatifleri varmış. Fakat bağ evinin bir bütünen içinin boşaltıldığı, sadece erkek personellerin olduğunu, tüm gün oturduklarını öğrendik. Bunlar bize birebir gelen teyitli bilgilerdir. İçi boşaltılan kurumlarımız yani gençlik merkezimiz, spor kulübümüz vardı. Şu an kapatılmayla yüz yüze kalmış, çünkü hiçbir ödenek yapılmamış. Orada çalışanlar kayyım döneminde farklı alanlara gönderilmişler. Şu an buna dönük fizibilite çalışmaları yapıyoruz kimin nerede ya da hangi birimde olduğuna dair. Kayyım atandığında eski personellerin daha çok başka birimlere verildiği, yeni alınanların ise masa başı görevlere alındığını görüyoruz. Önceliğimiz kadın ve gençlik merkezlerimizi işlevli hale getirmektir” sözlerine yer verdi.

 

‘Kentsel dönüşüm değil yerinde dönüşüm’

 

Rezan ilçesinin iki temel sorununa daha dikkat çeken Leyla, bunların kentsel dönüşüm ve göçe işaret etti. İlk olarak kentsel dönüşümün amacına dair konuşan Leyla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki sosyolojik yapının dağıtılması olduğunu biliyoruz. Bağlar halkının yüzde 90’ı 90’lı yıllarda köy yakmalarından kaynaklı köyden kente göç etmiş insanlardır. Politik duruşu olan bir ilçedir. Politik yaklaşımları olan insanların bir arada tutulmak istenmemesidir. Kentin dokusunun bir bütünen yok edilmek istenmesidir. Tabi daha bunlar konuşulurken geçtiğimiz yıl deprem oldu. Depremden en çok etkilenen ve hasar gören yerlerden biri Bağlar’dı. Burada evi hasar gören ya da evi yıkılanlar konteyner kente veya başka kente taşınmak zorunda kaldı. Bizim yerel yönetim anlayışımız kentsel dönüşüm değil yerinde dönüşüm yapmaktır. Bu çalışmaları yürüten STK’ler ile birlikte ne yapabiliriz üzerinden görüşmelerimiz başladı. Daha çok insanları mağdur etmeyen, yaşayabileceği düşük bütçeli olmalıdır. Bağlar halkının durumunu da iyi biliyoruz. Mevsimlik işçisi olan var, kentinden uzakta inşaat işçisi olan var. Bunların tümünü göz önünde bulundurularak insanları daha çok borç batağına sürüklemeden yaşanılabilir bir kent modeliyle hizmet etmeyi planlıyoruz.”

 

‘Tüm halkımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz’

 

Seçimlerde verilen oyun, DEM Parti’nin politikasına verildiğini kaydeden Leyla, “Yanımızda olan, bizi destekleyen herkese teşekkür ederiz. Mazbataları aldığımız günden beri gelip bizi ziyaret eden, sevgisini gösteren halkımıza da teşekkür ederiz. Biz burada olduğumuz 5 yıl boyunca özellikle kadın ve gençlere yönelik politikalar üreteceğiz, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışmalar yürüteceğiz. Ayrıca yine en büyük sorunlardan biri olan gençlerin madde bağımlılığı; özellikle bu konuda ve kadın yoksulluğu konusunda çok ciddi çalışmalarımızın olduğunu söyleyebiliriz. Tabi ki de halkımızın gücüyle ve desteğiyle yapacağız” dedi.