‘Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz’
- 09:10 24 Nisan 2024
- Güncel
Mîdye Miqted
HELEB - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı tepkisini dile getiren kadınlar, "Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz. Özgürlük ve insan hakları çağrısı yapan herkesin, önderimizin durumuna karşı sessiz ve tepkisiz kalmamaları gerekiyor. Sessizlik, çatışmaların büyümesine neden olur” dedi.
PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit giderek derinleşiyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 38 aydır haber alınamayan müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüşmek için son olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve İmralı Cezaevi İdaresi'ne başvuruda bulundular. Ancak her başvuru yanıtsız kaldı. Tecride karşı birçok yerde eylemler ise devam ediyor. Heleb’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinden kadınlar da tecridin derhal sona erdirilmesini ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istedi.
‘Varlığımız, önderimizin varlığına bağlıdır’
Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı tepkisini dile getiren Hedle Şêxo, “Önderimizi istiyoruz, çünkü varlığımız onun varlığına bağlı. Onun düşüncelerini takip ediyoruz. Artık yeter! Önderimiz 26 yıldır hapiste. Önderimizin serbest bırakılması gerekiyor. Hapiste geçen süresi çoktan doldu” dedi.
‘Önderimizi ve barış istiyoruz, savaş istemiyoruz’
Hedle devamında şöyle konuştu: “Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz. Savaş istemiyoruz ve birliğimizle taleplerimiz ön saflarda yer alıyoruz. Her ulusun bir başkanı ve lideri var. Neden biz hala önderimizi göremiyoruz? Çocuklarımızı Kürt halkının önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesi üzerine büyüttük. Önderimiz serbest bırakılmalı, çünkü önderimiz serbest bırakılmazsa, kaos ve savaş her yerde devam eder. Ölmeden önce önderimizi görmemize izin verilsin, artık yeter.”
‘Önderimizin düşünceleri dünyada yayılmış durumda’
Bir diğer kadın Leyla Mihemed, tecride karşı tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Önderimiz 26 yıldır ağır bir tecrit altında. Bu tecrit, önderimizin fikir ve felsefesinin yayılmasını engellemek içindir. Özellikle biz kadınlar, önderimizin fikir ve felsefesinin arkasında durmalıyız, çünkü bu düşünceler, toplumda kadınların rol ve misyon sahibi olmasını sağladı, ayrıca her alanda yer almamızı destekledi. Önderimizin fikirleri, kadınların ilerlemesine engel olmamalı. Bugün hepimiz görüyoruz ki, önderimizin felsefesi dünyaya yayılmış durumda.”
‘Sessizlik tecridin büyümesine neden olur’
Leyla son olarak, “Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz. Tüm özgürlük ve insan hakları örgütleri, önderimizin durumuna karşı sessiz ve tepkisiz kalmamalıdır. Sessizlik, tecridin büyümesine neden olur” diye ekledi.
‘Önderimizi özgür olarak görmek istiyoruz’
Tecride yönelik bir tepki de Fatmê Osman’dan geldi. “Önderimiz 26 yıldır ağır bir tecrit altında olsa da onun düşünceleri ve felsefesi özgür kalmış ve dünya çapında yayılmıştır” diyen Fatmê, “Önderimizle aile ve avukatlarının görüşmesi gerekiyor. Belki de önderimiz, dünyada yaşanan tüm savaşların çözümünün anahtarı olabilir. Önderimizin durumu hakkında bilgi almak istiyoruz. Önderimizi özgür olarak görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.