RIHA - DEM Parti ve DBP Riha İl örgütleri, Özgür Basın çalışanlarının gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha İl Örgütleri, 23 Nisan’da İstanbul, Ankara ve Riha'da yapılan ev baskınlarında Özgür Basın çalışanı 9 gazetecinin gözaltına alınması ile Belçika'da Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına yapılan baskınlara ilişkin açıklama yaptı. Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya siyasi partilerin yanı sıra birçok kurum temsilcisi ile Özgür Basın çalışanları hazır bulundu. Açıklama metnini DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu okudu.

 

‘Avrupa göbeğinde 200 polisle ekipmanlara el konuldu’

 

Gazetecilerin gözaltına alınması ve Sterk TV ile Medya Haber TV stüdyolarına yönelik baskına tepki gösteren Sema, “Demokrasi, insan haklar ve basın özgürlüğü alanlarında sözüm ona ilerici ve demokratik olarak lanse edilen Belçika ve diğer Avrupa ülkeleri, konu çıkarları olduğunda bu değerleri Türkiye ve diğer ülkelerle yapılan pazarlıklar sonucu kolayca yok sayabilmekte, çiğneyebilmekte. Avrupa'nın göbeğinde, yaklaşık 200 polis ile teknik ekipmanlara el koyularak, kabloların kesilerek yayının durdurulduğu bu hukuksuz ve yasadışı operasyonun hedefinin Kürt halkının sesini kısmak olduğu açıktır. Öte yandan, İstanbul, Ankara ve Riha'da yapılan gözaltı saldırılarının Türkiye'nin Irak ve Erbil ziyaretleri sonrasında yaşanmış olması oldukça manidardır” dedi. 

 

‘AKP ikinci parti olmayı hazmedemedi’ 

 

22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü ertesinde, Özgür Basın’a ve Kürt halkına yönelik bu saldırının tanıdık geldiğine değinen Sema, operasyonların, seçimler de AKP’nin ikinci parti olarak çıkmasını hazmedememesi olarak okuduklarını belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “31 Mart günü, secim sonuçları doğrultusunda, Türkiye halklarının sandıkta verdiği ‘demokrasi, çözüm ve barış’ mesajlarının doğru okunarak bu haksız ve hukuksuz saldırılara bir son verilmesi gerektiğini söylüyor ve gözaltına alınan 9 Özgür Basın çalışanının bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

 

‘Sadece mesleğimiz değil kimliğimizle de yargılanıyoruz’

 

Ortak metnin okunmasının ardından Özgür Basın çalışanı Mezopotamya Ajansı Muhabiri Ceylan Şahinli konuştu. Ceylan konuşmasında neredeyse bütün Özgür Basın çalışanının yargılandığı davalar olduğuna değinirken, “Hepimizin yargılandığı davalar var. Mesleğimiz kriminalize ediliyor. Gazeteciliği savunuyoruz gittiğimiz her yerde. Sadece mesleğimiz değil, kimliğimizle de yargılanıyoruz. Attığımız her adım, aldığımız nefes bile dava konusu olabiliyor. Bu savaş etraflıca yürütülüyor. Gazetecilerden biat edilmesi, hakikati yok saymaları isteniyor ama bizler her zaman hakikati yazmaya devam edeceğiz, bizleri susturamayacaklar” dedi.

 

Konuşmaların ardından açıklama “Özgür basın susturulamaz” sloganları eşliğinde son buldu.