‘Üstü örtülmeye çalışılan Dersim Katliamı canlılığını koruyor’

  • 22:09 4 Mayıs 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Dersim Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılırken, katliamın yıldönümünde bir kez daha “yüzleşme” çağrısı yapıldı. 
 
4 Mayıs 1937’de gerçekleştirilen Dersim Katliamı’nın 87’nci yıl dönümüne birçok kentte yapılan açıklamalar ve anmalarda katliamla yüzleşilmesi çağrısı yapıldı. 
 
Ankara, Dersimliler Derneği, Ankara Vartolular Derneği ve Demokratik Aleviler Derneği (DAD) Dersim Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı. Anmada ortak basın metnini okuyan Dersimliler Derneği Eşbaşkanı Hüseyin Arat, 87 yıl önce Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamının yaşandığını belirtti. Arat, “Nasıl ki Seyit Rıza diz çökmediyse bizler de zulmü ebedi mirası olarak bırakan nahak aklın ürünü devletin karşısında dik durup, haklarımızı almak için mücadelemizi yükseltmek zorundayız” dedi. 
 
‘Devlet kendini tek mezhep tek millet üzerine kendini kurdu’
 
Hüseyin’in ardından konuşan DEM Parti Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, Kurdistan ve Anadolu tarihinin katliamlar, soykırımlar tarihi olduğunu belirterek, “Devlet, Nizamülmülk’ten bu yana kendisini iki şey üzerinden kurdu; tek mezhep ve tek millet. Anadolu ve Kurdistan tarih boyunca halklar ve inançlar bahçesi oldu. Ama o halklar ve inançlar bahçesini kurutmak için ellerinden geleni yaptılar” dedi. 
 
‘Türkiye'de önce yalan tarihle hesaplaşılması gerekiyor’ 
 
Sinan’dan sonra konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, Dersîm Katliamı’nın son yıllarda konuşulabildiğini belirterek, toplumun bir yüzleşme sürecine girdiğini kaydetti. Öztürk, “Türkiye'de önce yalan tarihle hesaplaşılması gerekiyor, o nedenle bu tip anmalar çok kıymetli. Geçmişle yüzleşme dediğiniz şey zaten budur; önce bir hakikati ortaya çıkartmaktır, hakikat üzerinden de adaleti sağlamaktır” diye belirtti. 
 
‘Yüzleşmemiz, unutmamamız gerekiyor’
 
Dersimliler Derneği Eşbaşkanı Çiğdem Çamkıran, katliamda yaşanan asimilasyon ve soykırımın hala devam ettiğini ifade ederek, “Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Biz bunu hala yaşıyoruz. Yüzleşmemiz, unutmamamız gerekiyor ve taleplerimizi her zaman yinelememiz lazım” diye konuştu.  
 
Anma, deyişler ve lokma dağıtımının ardından son buldu. 
 
Anmaya katılanlar 
 
Anmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, Dersim Mağdurları Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ve Ankara Şubesi üyeleri, Anka-Der, Bilim Sanat Edebiyat Derneği (BİSED), 78’liler Girişimi Ankara Şubesi, DEM Parti Ankara İl Örgütü, EMEK Partisi İl Örgütü, Sosyalist Demokrasi Kolektifi (SOLDER), Madımak Şehit Aileleri katıldı. 
 
HDK'den açıklama 
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi, Dersim Katliamına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Dersim’in Kürt Alevilerin yaşadığı bir coğrafya olması nedeniyle Cumhuriyetin idealize edilen ulus-devlet imajına uymadığı ve bu nedenle “ulusal sınırlar içindeki en büyük sorun”, “acilen medenileştirilmesi gereken bir çıban” şeklinde adlandırıldığı belirtildi. 
 
‘Toplumsal değerlere yapılan en büyük ihanet’ 
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Devlet söyleminde ‘yabancı’ olarak tanımlanan Dersim, ‘ıslah edilmesi, boyun eğdirilmesi, ele geçirilmesi’ gereken bir coğrafya olarak tasvir ediliyor. 87 yıldır üstü örtülmeye, karanlıkta bırakılmaya çalışılan Dersim Katliamı, başta Dersim halkı olmak üzere tüm ezilen ve ötekileştirilen halkların hafızasında canlılığını korumaya devam etmektedir. Ulus devlet yapılanması adına gerçekleşen tüm asimilasyonlar, tüm katliamlar, tüm inkar politikaları aslında halklara ve toplumsal değerlere yapılan en büyük ihanettir. 
 
‘Dersim’in kayıp kızlarının akıbetleri ortaya çıkarılmalı’
 
HDK Halklar ve İnançlar Meclisi olarak, 4 Mayıs’ta Dersim katliamında hayatını kaybedenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyor, devletin bu katliam tarihiyle yüzleşmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz. ‘Tunceli’ adı değiştirilmeli, ‘Dersim’ adı iade edilmeli; Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalı, 1937-38 döneminde sürgün edilen Dersimlilerin zararları tazmin edilmeli, ailelerinden alınarak başkalarına verilen Dersim’in kayıp kızlarının akıbetleri ortaya çıkarılmalı, Genelkurmay arşivleri açılmalıdır. Tekçi ulus devlet aklıyla, halkların kıyımını gerçekleştiren bu anlayışın günümüze uzanan inkar politikalarını derhal ortadan kaldırmasının en güçlü adımı, gerçekleştirdiği bu katliamlarla amasız fakatsız yüzleşmesi ve halka hesap vermesi olacaktır.”
 
İstanbul
 
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Kadıköy’de bulunan Rıhtım Meydanı'nda anma gerçekleştirdi. “Hiçbir şeyi unutmadık, hiçbir şeyi afetmedik”, “Ma, qe thaba xu virra nekerd ma, qw thaba xu ef nekerd” pankartlarının açıldığı eyleme çok sayıda siyasi parti, yöre ve inanç örgütü katıldı. Açıklamayı, DEDEF Genel Başkanı Ali Rıza Bilir okudu.
 
‘Hep birlikte mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor’
 
Açıklamanın ardından söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ise, "Dersimliler ‘önceki tertele’ dediğinde Ermeni Soykırımı'na atıf yaparlar, onu anarlar. ‘Sonraki tertele’ dediğinde Dersim Soykırımı'nı anarlar. Dersim'de yaşanan bir soykırımdır. Alevi Kürtleri yıllara yayarak soykırımdan geçirdiler. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin dayattığı sömürgecilik ve soykırım uygulamalarıdır. Gerek Kürt, gerek Alevilerin eşit yurttaşlık sorunu, bu sorun sadece Kürtlerin Alevilerin değil hepimizin sorunudur. Hep birlikte toplumsal mücadelemizi büyütmek zorundayız" dedi.
 
Anma, Dersim’de katledilenler için yakılan ağıtlar ve niyaz dağıtılarak son buldu.
 
Adana 
 
Adana Alevi Platformu, Selman-ı Pak Kültür Merkezi'nde anma etkinliği düzenledi. Saygı duruşu sonrası çerağ yakıldı. Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Cafer Boyraz, Dêrsim Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. Anmada sinevizyon gösterimi ve müzik dinletisi  yapıldı.